Çeşitli basın yayın organlarında palm yağının insan sağlığı üzerinde olumsuz etkileri bulunduğuna yönelik haberlere tepki gösteren Bingöl Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Bayram Yurt, palm yağının doğal yollarla elde edildiğini, bu nedenle fabrikasyon sürecinden geçen yağlara oranla daha sağlıklı olduğuna dikkat çekti.
Palm yağı ile ilgili son zamanlarda çeşitli tartışmaların yaşandığını hatırlatan Yrd. Doç. Yurt, palm yağının palmiye meyvesinin taze kısmı veya kırmızı çekirdeklerinden üretildiğini belirtti.
Dünya Sağlık Örgütü(WHO) ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) ortak kuruluşu olan Kodeks Alim Torres göre, dünyada 17 çeşit yemeklik yağlarından birisi olduğunu aktaran Yurt, "Palm yağında yüzde 50 doymuş yağ asitleri bulunuyor. Normal oda sıcaklığında Palm yağı yarı katı bir yağdır. Bunun yarı katı olması, raf ömrünün uzun olması ve hazır gıdada rahat kullanılma imkânını artırıyor." dedi.
"Palm yağı doğal olarak sağlık açsından her hangi bir riski olduğu ispatlanamamıştır"
Palm yağının daha çok bisküvi, kek, margarin ve hazır gıdalarda tercih edildiğini ve uygun özellikte olduğunu belirten Yurt, Palm yağı hakkındaki endişelerin son zamanlarda basında yer alan açıklamalardan kaynaklandığını ifade etti.
Yurt, "Normalde palm yağının, sağlık açısından herhangi bir riskinin olduğu bilimsel olarak ispatlanmamış. Hatta tokoferoller kareteotler gibi antiokset etkisi de var. Fakat rafinasyon aşamasında özellikle koku gidermek işleminde sıcaklık 200 santigrat derecenin üzerine çıkınca glistilesteller denilen sağlık açısından riskli zararlı maddeler çıkabiliyor. Son zamanlarda rafinasyon işleminde 200 santigrat derecenin üzerine çıkılıyor mu çıkılmıyor mu? Bunlara bakılması lazım." diye konuştu.
Doğal yollardan uzak, teknolojik işlemlere tabi tutulan gıda maddelerin, sağlık açısından riskinin daha da arttığını söyleyen Yurt, palm yağının doğal rengi olan kırmızıdan dolayı rafinasyondan geçirilebildiğini bunun da sağlık açısından riskli olan glistilestelleri ortaya çıkarabildiğini ifade etti.
Palm yağının dünya üzerinde 17 çeşit yağ arasından yüzde 20'lik bir dilime sahip olduğunu kaydeden Yurt, palm yağıyla ilgili yapılan tartışmaların araştırmadan uzak ve varsayımlarla yapılması halinde büyük bir yanlışı girileceğini belirtti.
Yurt, son olarak, "Palm yağının fiyatı ayçiçek yağından yaklaşık yüzde 60 oranında daha uygun ama bu, palm yağının kalitesiz olduğunu göstermez. Fakat palm yağında yüzde 50 doymuş yağ asitlerinin bulunması özellikle kalp damar sağlığı açısından diğer yağlara nazaran biraz daha dez avantaj olduğunu söyleyebiliriz. Tarım Bakanlığı şu anda gerekli araştırmayı yapıyor ve sonucu bildirecektir." şeklinde konuştu.
Bakan Çelik: Palm yağının kullanımına yasaklama getiren bir ülke bulunmamaktadır
Çeşitli basın yayın organlarında palm yağının insan sağlığı üzerinde olumsuz etkileri bulunduğuna yönelik haberlerin yer almasını ardından Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, yaptığı açıklamada Türkiye'de palm yağına ilişkin mevzuatın Türk Gıda Kodeksi-Bitki Adı İle Anılan Yağlar Tebliği ile belirlendiğini kaydetmiş ve "Tebliğ ulusal ve uluslararası bilimsel çalışmalar ve veriler ışığında hazırlanmıştır. Söz konusu tebliğde palm yağının taşıması gereken fiziksel ve kimyasal özellikler yer alıyor. Bakanlığımızca bu konuda her türlü kontroller yapılmaktadır. Palm yağı bütün dünyada gıda sanayisinde yaygın bir şekilde kullanılmaktadır." ifadelerine yer vermişti.
Dünyada beslenme ve sağlık alanındaki tüm gelişmeleri, risk değerlendirme çalışmalarını ve ülkelerin uygulamalarını takip ettiklerini ifade eden bakan Çelik, şu değerlendirmelerde bulunmuştu: "Dünyada palm yağının gıdalarda kullanımına yasaklama getiren bir ülke bulunmamaktadır. Ülkemizde bu konuda yapılan bilimsel çalışmalarda şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk tespit edilmemiştir. Özellikle bazı ürünler ile ilgili basında yer alan haberler üzerine ülkemizde palm yağı kullanılan ürünler konusunda bilimsel bir çalışma yapılması kararlaştırılmıştır. Yapılacak çalışmanın sonuçları kamuoyu ile paylaşılacak ve bilimsel veriler ışığında gerekli idari tedbirler alınacaktır. Gıda konusunda tüketici sağlığını en üst düzeyde korumak temel amaçlarımız arasındadır. Bu konudaki her türlü endişe ve hassasiyetleri dikkate alarak üzerimize düşen görev ve sorumlulukları eksiksiz yerine getirmeye devam edeceğiz." şeklinde konuştu. (Nihat Kanat- İLKHA)