Göğüs ağrısı ve nefes darlığı gibi şikâyetlerle ortaya çıkan kalp damar hastalıklarının tedavisinde kullanılan stent uygulamaları son yıllarda öne çıktı.

Uzmanlar, stent işlemi sonrası hastanın yaşamına sağlıklı bir şekilde devam edebildiğini belirterek, düzenli takip ve kontrollerin hayati önem taşıdığını söylediler.

Kalp damar tıkanıklıklarında güncel tedavi yöntemleri hakkında bilgi veren Memorial Dicle Hastanesi Kardiyoloji Bölümünden Doç. Dr. Ömer Alyan, stent ve benzeri girişimsel işlem yapılan hastaların yaklaşık 24 saat içerisinde taburcu edildiğini ifade etti.

Alyan, "Bugünkü tedavi yöntemleriyle ana koroner damar dâhil kalbin uygun olan tüm damarlarına stent takılabilir. Ancak bir hastanın kalp damarı tedavisinde stent mi yoksa By-Pass ameliyatı mı gerektiği kararını kardiyoloji uzmanı ve kalp damar cerrahlarından oluşan konsey verir. Hastanın yaşı, damar yapısı ve yaygınlığı, kalp kaslarının kasılma gücüyle birlikte diyabet, hipertansiyon, kronik böbrek ve kronik akciğer hastalığı gibi eşlik eden rahatsızlıkların varlığı 'Stent mi By-Pass ameliyatı mı?' sorusunun cevabının bulunmasında belirleyici olmaktadır." dedi.

İki yıl içinde vücutta kaybolan stentlerin büyük ilgi gördüğünü belirten Alyan, sözlerine şöyle devam etti: "Her ne kadar hasta dostu yöntem olarak öne çıksa da her tıkalı damara stent uygulanmamaktadır. Genel kurala göre, çapı iki milimetre altında olan damarlara stent takılmamalıdır. Çünkü bu tür küçük damarların tekrar tıkanma riski oldukça yüksektir. Son jenerasyon olarak vücutta eriyebilen stentler geliştirilmiştir. Bu stentler altı aydan sonra erimeye başlamakta ve bir iki yıl içinde tamamen kaybolmaktadır. Stent takılan hastaların en az bir yıl, tercihen iki yıl mutlaka aspirin ve kan sulandırıcı ilaç alması önerilmektedir. Özellikle ilaç salınımlı stent takılmış hastalarda bu tür ilaçların kullanılması büyük önem taşımakta ve mutlaka doktorun önerdiği şekilde kullanılması gerekmektedir."

Yürüyüş ve yüzme ile günlük yaşama hareket katmanın önemli olduğuna değinen Alyan, "Stent takılan hastalara özel bir diyet önerisi bulunmadığı için kardiyoloji uzmanının önerdiği koroner arter hastalarının uyguladığı programı sürdürmesi, haftanın en az üç dört günü günde en az 30-45 dakika tempolu yürüyüş ve yüzme tarzı spor yapması önerilebilir." ifadelerini kullandı.

"Girişimsel yöntemler hastaların yaşamını kolaylaştırıyor"

Girişimsel kardiyoloji tedavi yöntemlerinin sadece stent işleminden ibaret olmadığını sözlerine ekleyen Alyan, "Doğuştan gelen kalp delikleri ASD, VSD, PDA ve benzeri ameliyatsız bir şekilde girişimsel transkateter yöntemi ile kapatılabilmektedir. Romatizmal kalp kapak hastalıkları da girişimsel balon yöntemiyle tedavi edilebilmektedir. Son zamanlarda kireçlenmeye bağlı aort kapak hastalığı olan yaşlı hastalarda girişimsel transkateter yoluyla kapak replasmanı dahi yapılabilmektedir." şeklinde konuştu. (İLKHA)