Başbakan Binali Yıldırım, Kilis Öncüpınar Konaklama Merkezi'nde bulunan Suriyeli mültecileri ve sınır birliklerini ziyaret etmek üzere havayoluyla Kilis`e geldi.
Başbakan Yıldırım'ı Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve protokol üyeleri karşıladı. Yıldırım, kendisini karşılayanlarla tokalaştıktan sonra yoğun güvenlik önlemleri altında aracıyla Kilis'e doğru hareket etti.
Yıldırım'a ziyaretinde Başbakan Yardımcıları Mehmet Şimşek ve Veysi Kaynak, Başbakanlık Müsteşarı Fuat Oktay, Kilis Valisi İsmail Çataklı, AK Parti Genel Sekreteri Abdulhamit Gül, AK Parti Kilis ve Gaziantep milletvekilleri, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Kilis Belediye Başkanı Hasan Kara ve Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç eşlik etti.
Kilis'te Suriyeli sığınmacıların barındırıldığı Öncüpınar Konaklama Merkezi'ni ziyaret eden Başbakan Yıldırım, burada Suriyelilere hitap etti.
Suriye ve Türkiye'nin kardeş olduğunu söyleyen Yıldırım, dünyada 65 milyondan fazla insanın savaşlar ve çatışmalar nedeniyle memleketlerini terk ettiğini belirtti.
Suriye'de yaşanan iç savaştan dolayı insanların mülteci durumuna düştüğünü dile getiren Yıldırım, "Altı yıldır memleketinden, köyünden, evinden, yerinden, yurdundan ayrı kalmanın ne demek olduğunu çok iyi anlıyoruz ama burada kardeşlerinizin arasındasınız. Sizin acınız bizim acımızdır. Sizin sevinciniz bizim sevincimizdir. Bugün de yarın da beraber olacağız. Her zaman yanınızda olacağız." dedi.
"İnşallah bu ateşkes kalıcı barışa, huzura dönüşür"
Dün itibariyle uzun zamandan beri Suriye'de devam eden çatışmaların ateşkesle durdurulduğuna değinen Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu ateşkesin kalıcı hale getirilmesi ve oradaki, Halep'teki, Şam'daki diğer bölgelerdeki acıların artık bir daha yaşanmaması için Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan çok büyük çaba sarf etti. Cumhurbaşkanımızla beraber ve Rusya'yla diğer ülkelerle de uzun uzun görüşmeler, müzakereler sonunda elhamdülillah bir başlangıç yaptık. İnşallah bu ateşkes kalıcı barışa, huzura dönüşür. Hepiniz memleketlerinize her şey yoluna girdiği zaman rahat ve huzur içinde dönme imkânınız olur."
"Zalimler eninde sonunda hesabını verirler"
Yıldırım, mültecilerin yaşadıkları zorlukları iyi bildiklerini ifade ederek, "Nasıl bir zulüm yaşadığınızı ve ne kadar büyük zorlukla karşılaştığınızı, hangi acıları çektiğinizi çok ama çok iyi biliyoruz. Halep'in nasıl tarumar edildiğini, insanların hayatına nasıl son verildiğini, nasıl Haleplilerin göç etmek zorunda kaldığını iyi biliyoruz. Şunu bilin ki zulüm ile abad olunmaz. Zalimler eninde sonunda hesabını verirler." şeklinde konuştu.
46 bin Halep'li İdlib'e yerleştirildi
Türkiye'nin Suriyeliler için çaba sarf ederken diğer devletlerin buna seyirci kaldığını belirten Yıldırım, 46 bin Haleplinin tahliye edilerek İdlib'de kamplara yerleştirildiğini söyledi.
"Batılı ülkeler Suriye'deki zulme seyirci kaldılar"
Yıldırım, "Bizim için Konya, Diyarbakır, Şanlıurfa, Kilis ve Antep neyse Halep de odur. Hepimiz aynı medeniyetin çocuklarıyız. Bizim şehirlerimiz de bizler gibi birbirleriyle kardeştir. Halep'teki 46 bin kardeşimizi kurtarmak için ateşin içinden çıkarıp onları selamete erdirmeye çalışırken maalesef batılı ülkeler, dünyanın medeniyet gelişmesini sağladığını söyleyen ülkeler, Halep'teki, Suriye'deki zulme seyirci kaldılar. Hiçbir şey yapamadılar. Sizlerin feryadınıza, çığlığınıza kulak vermediler. Onlar duymadılar ama Türkiye duydu. Kardeşleriniz duydu. Sizin feryadınıza biz kulak verdik. Eldeki imkânları seferber ederek yine yardıma koşan ilk ülke olduk. Kardeşliğin, insanlığın gereği neyse onu yaptık." ifadelerini kullandı.
"Bu sabilerin çektiklerinin hesabını insanlık veremiyor"
Bu zor günlerin de geride kalacağını, dayanışma ve kardeşlikle bunların üstesinden gelineceğini dile getiren Başbakan Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu sabilerin, gençlerin, hanımefendilerin, beyefendilerin çektiklerinin hesabını dünya ve insanlık veremiyor. Güçlü ülkeler ne yazık ki adaletin yanında yer alacağına, zulmün yanında yer almıştır. Yaşanan acılar, bombalanan şehirler, öldürülen insanlar, yakılan yıkılan binalar bunun en güzel delilidir. Her gün haberler, bu felaketleri göz önüne seriyor. Her konuda sözü başkalarına bırakmayan sözde güçlü ülkeler, ne yazık ki bu konuda sus pus."
"Zalimler kaybedecek, mazlumlar ve inananlar kazanacak"
2014'te Suriyelilere yasal statü getirerek, geçici kimlik dağıtıldığını hatırlatan Yıldırım, "Biz sizlerle gönlümüzü de soframızı da birleştiririz. Bugüne kadar Türkiye olarak 25 milyar dolar harcama yaptık, helali hoş olsun. Daha fazlasını da yaparız. Avrupalılar, diğer ülkeler sadece sırtımızı sıvazlıyorlar. 'İyi yaptınız, teşekkür ederiz, çok iyilikseversiniz', nasihati bırakın da biraz da siz el atın. Oralarda insanlık öldüyse burada insanlık ölmedi. Tarih boyunca zulüm asla payidar olmadı. Zalimler iflah olmadı. Bu zor günler gelip geçecek. Bir gün barışı ve kardeşliği hep birlikte kutlayacağız. Bizim tek bir hedefimiz var. Suriye halkı barış içinde yaşasın ve Suriye halkı Suriye'nin geleceğinde söz sahibi olsun. Sizin meseleniz bizim de meselemizdir. Yaşadıklarınızı dünyanın her yerinde ve her ülkesinde anlatmaya devam edeceğiz. Haklı davanızın savunucusu olmaya da devam edeceğiz. Zalimler kaybedecek, mazlumlar ve inananlar kazanacak. Hainler eninde sonunda hesabını verirler. Hiç endişeniz olmasın." diye belirtti.
Başbakan Yıldırım, buradaki hitabının ardından konteyner kentte kalan Suriyeli bir aileyi ziyaretti etti. Ziyaret basına kapalı gerçekleşirken Yıldırım, konteyner kentte kalan çocuklara çeşitli hediyeler verdi. (İLKHA)