1990 yılında Hac`da yaşanan izdihamda hayatını kaybettiği sanılan Batmanlı Fahire Kara`nın yaşadığını öğrenen çocukları, annelerine kavuşmak için yetkililerin yardımını bekliyor.

1990 yılında eşi Abdurrahman Kara ile birlikte hac farizasını yapmaya giden Batman`ın Beşiri ilçesine bağlı Yontukyazı (Cinesker) köyü 1943 doğumlu ve 12 çocuk sahibi Fahire Kara`nın, binlerce kişinin hayatını kaybettiği şeytan taşlaması sırasında çıkan faciada öldüğü sanılmış.

Öldüğünü sandıkları annelerinin 26 yıl sonra yaşadığı duyumlarını alan aile adeta şoke oldu. Annelerinin Türkiye`ye gelmek istediğini fakat gelemediğini öğrenen aileyi şimdi de annelerine kavuşmamanın endişesi sardı.

26 yıl sonra gerçeği öğrenen aile İLKHA aracılığıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım`a seslenerek, Mekke`de bulunan anneleri için yardım çağrısında bulundu.

1990 yılında anne ve babasının hac farizalarını yerine getirmek için gittiği hacda yaşadıkları olayı anlatan Fahire Kara`nın kızı Şükran Öner, 26 yıl önce Hac`da çıkan faciada anne ve babalarının yaralandığını belirtti. Babasının yaralı olarak gördüğü annelerini günlerce Mekke`de yaptığı tüm aramalara rağmen bir türlü bulamadığını söyleyen Öner, Mekke`de bazı yetkililerin babalarına eşinin öldüğünü söylediklerini aktardı.

Annesinin cenazesini dahi göremeyen babalarının tekrar Türkiye`ye dönmek zorunda kaldığını ifade eden Öner, annelerinin öldüğünü sanmasından dolayı babalarının evlendiğini kaydetti.

26 yılın ardından hacca giden bazı tanıdıklarının annelerini gördüğünü ve annelerinin kendilerine ulaşmak istediğini fakat pasaport ve evraklarının elinden alındığı için Türkiye`ye dönemediğini söylediğini belirten Öner, annelerinin Hac`daki kişilere Mekke`de bir belediye işçisi tarafından zorla alıkonularak kaçırıldığını kendilerine söylediğini iddia etti.

İşçinin kaçırdığı annelerini 10 yıl boyunca ev hapsinde tuttuğunu ve zorla nikâhlayıp, ondan 2-3 çocuk yaptığını ileri süren Öner, annelerinin ailesinden birilerini görür düşüncesiyle Mekke-Medine civarında süs eşyası satmaya başladığını vurguladı.

Tek isteklerinin annelerine kavuşmak olduğunu söyleyen Öner, babasının çok yaşlandığını ve sağlık sorunları nedeniyle hacca gidemediğini ifade etti.

Annesi hacca giderken kendisinin 16 yaşında olduğunu kaydeden Öner, “1990 senesinde annem ve babam Hicaza gidiyorlar. Annem 9 aylık bebeğini bırakıyor. O esnada orada bir izdiham yaşanıyor. Annem orada kalıyor, babam yaralı olarak onu görüyor. Hatta babamda o izdihamda yaralanmıştı. Babam annemin yanına gitmek istiyor ama bir türlü ayağa kalkamıyor. O esnada yaralı olarak annemi görüyor. Babam daha sonra hastaneye alınıyor. Babam serumunu yarım bırakıp, tekrar annemi aramaya geliyor. Annemin bulunduğu yere geliyor ama annemi orada bulamıyor. Bu sefer hastanelerde annemi aramaya kalkıyor ama hastanelerde de izine rastlamıyor. Morglara da bakıyor, bulamıyor. Hacda 10 gün aramasına rağmen hiçbir şekilde annemin izine rastlamıyor ve eve dönmek zorunda kalıyor. Babam evlenmek zorunda kalıyor.” dedi.

“Lütfen bize yardım edin”

Tüm aile olarak annelerinin öldüğüne inandıklarını belirten Öner, “Aradan 26 yıl geçtikten sonra, 3-4 aydır onun yaşadığına dair duyumlar aldık. İlk önce inanmadık, bize çok zor geldi. Batmanlılardan görenler vardı, biriyle irtibata geçtik ama diğeriyle irtibata geçemedik. Şu an annemizin yaşadığına inanıyoruz. Cumhurbaşkanımızdan, Başbakanımızdan annemizi bulmasını istiyoruz. Artık dayanamıyoruz. Annemize kavuşmayı istiyoruz. Ne gecemiz gece ne gündüzümüz gündüz kaldı. Lütfen bize yardım edin.” diyerek çağrıda bulundu.

“Annemize kavuşmayı istiyoruz”

Anlatılanlara göre annesinin zorla tutulduğunu öne süren Öner, sözlerini şöyle sürdürdü: “Annemizin anlattığına göre zorla tutulmuş. 10 sene bir odada hapsedilmiş, gün yüzü görmemiş. Herkese anlatmış. Kendisini kaçıran adam tarafından kendisine işkenceler edildiğini söylemiş. Bazıları annemizi 2`inci, bazıları da 3`üncü eş olarak aldığını kendilerine söylediğini belirttiler. Annemiz bunları söylüyormuş. Gelene gidene derdini anlatıyor ama bir türlü bize ulaşamıyor. Kaç sefer konsolosluğa başvurmuş ama kendini bir türlü ifade edememiş. Yetkililerden annemizi bize bir an önce kavuşturmalarını istiyoruz. Annemize kavuşmayı, hasretin bitmesini istiyoruz.”

“Bir kere öldüğünü sandığım halam, orada her gün ölüyor”

Halasını bulmak için yılbaşından sonra hacca gidip, aramaya başlayacağını söyleyen Nuri Öner, “Halamın öldüğüne dair hiçbir kanıt yok ama şu ana kadar da kayıptır. Onun geri gelmesini istiyoruz. Hacca giden Türkiye vatandaşlarından yardım istemiş. Yılbaşından sonra kendi imkânlarımla hacca gideceğim ve onu arayacağım. Elimden gelen her şeyi yapacağım. İçimiz rahat değil, hepimiz acı içindeyiz. Bir kere öldüğünü sandığım halam, orada her gün ölüyor. İmkânı varsa orada bir saniye bile beklemez.” diye konuştu. (M.Fatih Akgül, M.Sait Çelik-İLKHA)