Bingöl Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Ali Kaysadu, bölgede hayvancılık sektörünün durumuyla ilgili değerlendirme yaptı.
Yaşanan olumsuzluklar nedeniyle küçükbaş ve büyükbaş hayvan sayısında sürekli düşüş yaşandığını söyleyen Kaysadu, bölgenin bu alanda merkez olabilmesi için devlet desteğinin arttırılması gerektiğini belirtti.
Kaysadu, "Bingöl`de hayvancılık bir süre bitme noktasına geldi. 80'li ve 90'lı yıllarda 800 ile 900 bin olan küçükbaş hayvan sayısı 2010 yılında 220 bine kadar geriledi. Şu an 545 bin koyun ve keçi var. Geçmişteki sayıya ulaşmak için birlik olarak daha fazla çalışacağız. Yakın dönemde hayvancılıkta canlanma olacak." dedi.
"Bingöl'de en aktif sektör hayvancılıktır"
Bingöl ekonomisinin yüzde 60'ının hayvancılığa dayandığını dile getiren Kaysadu, sözlerine şöyle devam etti: "Bingöl'de en aktif sektör hayvancılıktır. Bu da küçükbaş üzerinedir. Bingöl'de küçükbaş hayvancılığa daha fazla önem veriyoruz. Bingöl'de hayvancılık durumu Türkiye ortalamasının üzerindedir. Küçükbaş hayvancılıkta il bazında 19'uncu sıradayız."
"Devlet destekleri yeterli değildir"
Bölgede hayvancılığın gelişmesi için devlet desteklemesinin arttırılması gerektiğine değinen Kaysadu, "Her yıl koyun ve keçi başına geri ödemesi olmadan 25 TL veriyor. Hayvancılıktan iyi bir verim almak için projelerimiz var. Vatandaşımızın elinde kaç küçükbaş hayvanı varsa belli aralıklarla takibatını yapıyoruz. Kaliteli bir üretim olması için üretici ile devamlı irtibat halindeyiz. Başka bir proje kapsamında yavru başına geri ödemesiz 45 TL destek veriliyor. Şu an 30 bin küçükbaş hayvanımız ıslah projesi kapsamında destekleniyor. 'Devlet destekleri yeterli midir?' deseniz değildir." ifadelerini kullandı.
Kaysadu, iklim şartları nedeniyle Bingöl'de hayvancılıkla uğraşanlara pozitif ayrımcılık tanınması gerektiğini ifade ederek, "Bölgemizin kış şartları zor, neredeyse yılın altı ayı karlı geçiyor. Ülkenin diğer bölgelerinde hayvancılık kolay, hayvan kendi kendine besleniyor ve üreticisine kazandırıyor. Merkeze bağlı köyler ve ilçelerde hayvancılık yapan üreticilerimiz sıcak bölgelere gidiyor ve birçok zorluklar yaşıyor. Bu durumda olan üreticilerimize ayrıca destek verilmedir." şeklinde konuştu.
Bilinçli bir şekilde yapılan hayvancılığın daha fazla kazandıracağını belirten Kaysadu, şunları söyledi: "Günümüzde hayvancılıkta gerileme olmasına rağmen şimdi bilinçli hayvancılık yapılıyor. Bilinçli yapılan hayvancılık sahibine daha fazla kazandırıyor. Koyun ve keçi sahibi olmak şu an daha fazla gelir getiriyor. Eskiye göre hayvancılık daha değerli. 250 koyunu olan üreticiye çoban desteği veriliyor."
"Bölgede yaşanan üzücü hadiseler nedeniyle hayvancılık geriledi"
Bölgede yaşanan olumsuz olaylar nedeniyle hayvancılığın gerilediğini söyleyen Kaysadu, "Geçmiş yıllarda yaşanan olaylar hayvancılık sektörünü olumsuz etkiledi. Bu olaylar olmadan önce yaylada ve dağlarda serbest dolaşım vardı. Olaylar nedeniyle hayvancılık açısından büyük bir ekonomi kaybı yaşadık ve hayvancılık geriledi. Şu an devlet destekleri ve kurulan birliklerin katkılarıyla hayvancılık canlandı. Hayvancılık çok zor bir iş, gece ve gündüzü olmayan bir sektör. Bu zorluğu başarmak için insanlarımıza daha fazla hizmet götürmemiz gerekiyor." dedi.
Ürünlerini pazarlayabilecekleri yerlerinin olmadığını sözlerine ekleyen Kaysadu, "Herkesin sütünü ve peynirini verdiği belli şahıslar var. Onlar gelip götürüyorlar. Üreticiler bu şekilde elindeki ürünleri satıyorlar. Küçükbaş hayvanların sağımı elle yapılıyor. Büyükbaş işletmelerindeki merkezi sistem gibi imkân yok. Eskiden anne ve bacılarımız sağım yapıyordu. Şimdiki nesil buna yanaşmıyor. Dolayısıyla biz de diyoruz ki devlet bu işle uğraşan insanlara çobanlarda olduğu gibi özlük hakkı vermeli. Bir iyileştirme yapılırsa kadınlarımız tekrar bu işe yönelirler." ifadelerini kullandı. (Nihat Kanat-İLKHA)