İZMİR- (AA) FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişiminin, Ankara'da "danışmanlık merkezi" olarak kullanılan 3 katlı villada haziran ayı sonu itibarıyla planlanmaya başlandığı, bir grup darbecinin ise planlamaya özel işleri nedeniyle "bayram arası" verdiği ortaya çıktı.
FETÖ'nün darbe girişiminin başarısız olmasının ardından 29 Temmuz'da TSK'den ihraç edilen ve 8 Ağustos'ta gözaltına alınan "Şapka" kod adlı şüphelinin, darbe planlamasına ilişkin İzmir Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesine verdiği ifadelerde ilginç ayrıntılar yer alıyor.
Örgüt mensuplarıyla Kara Harp Okulunda okurken tanıştığını anlatan itirafçı, görev yaptığı her ilde kendisinden sorumlu bir kişinin olduğunu ve bu kişilerle iletişim kurduğunu belirtti.
Ankara'da görev yaptığı 2013-2015 döneminde, FETÖ'nün sözde Jandarma Genel Komutanlığı imamı "Cihan"ın, telefonlarına örgüt mensupları tarafından kullanılmak üzere geliştirilmiş "şifreli Whatsapp" programı kurduğunu vurgulayan "Şapka", darbe girişiminden önce İzmir'de göreve başladığını söyledi.
"Cihan"ın, Ramazan Bayramı'nın ikinci günü olan 5 Temmuz saat 21.00-22.00 sıralarında "Acil Ankara'ya gelmen gerekiyor" şeklinde mesaj attığını, nedenini sorduğunda ise "Hayati ve çok önemli bir konu, mutlaka hemen Ankara'ya gelmen gerekiyor" dediğini aktaran "Şapka", Tandoğan metro çıkışındaki parkta telefonunun kapalı olarak bulunmasının istendiğini belirtti.
"Olumsuz şeyler söyleyip moral bozmamak lazım"
6 Temmuz'da buluştuğu "Cihan"ın, "Şu an çok önemli bir çalışma yapılıyor, birazdan bu çalışmanın yapıldığı yere gideceğiz" dediğini ifade eden itirafçı, şunları kaydetti:
"Simaen tanıdığım 'Abdullah' kod adını kullanan Kurmay Yarbay Turgay S. de buraya geldi ve 'tüm kuvvetlerin katılımıyla bir darbe planlaması yapılıyor ve çalışmalara şu an gideceğimiz yerde devam edilecek' dedi. 'Siz aklınızı peynir ekmekle mi yediniz, böyle bir şey nasıl olur?' diye konuştuğumda ise 'sıkıntılı bir durum yok, tüm planlama buna göre yapıldı' denildi. Bu arada Cihan'ın da 'olumsuz hiçbir durum yok, olumsuz şeyler söyleyip başkalarının da moralini bozmamak lazım' şeklinde konuşması oldu."
Villanın dışında danışmanlık merkezi levhası
Daha sonra gittikleri yerde üç katlı çimento renkli, bahçeli, dışında danışmanlık merkezi levhası olan villa tarzı bir binanın önünde durduklarını, burada kapıyı 25-30 yaşları arasında saçları arkadan örgülü, gözlüklü, zayıf yapılı bir erkeğin açtığını belirten "Şapka", şunları dile getirdi:
"Bizler içeri ayakkabılarımızı çıkardıktan sonra girdik. Villanın girişe göre alt katına indik. İndiğimiz alt kat merdiveninin tam karşısında bulunan 2 küçük oda ve yine merdivene göre sol tarafta ise büyük bir salon vardı. Ben ve diğer şahıslar büyük salona girdik. İçeride yaklaşık 8-10 kişi bulunuyordu. Herkes ikişerli, üçerli gruplar halinde ellerinde birtakım belgeler ile çalışıyorlardı. Bu şahısların hepsi sivil giyimliydiler. Bu şahıslardan bazılarının asker, bazılarının ise örgüt içindeki üst düzey imamlar olduğunu düşünüyorum. "Cihan" bize, 'arkadaşlar burada çalışmalar olacak, detayları bilmeseniz de şimdilik takip edin. Jandarma ile ilgili diğer kuvvetlerden herhangi bir talep olursa not alın' dedi."
Adil Öksüz "imamlık" yaptı
Salonda Kurmay Albay Bilal Akyüz, Kurmay Yarbay Barış Avıalan, Tuğgeneral Mehmet Partigöç, Havacı Tümgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş, Denizci Koramiral Ömer Faruk Harmancık ile tanımadığı 4-5 kişinin daha olduğunu, havacıların havacılarla, karacıların karacılarla, denizcilerin denizcilerle gruplandığını ve çalışma yaptığını anlatan itirafçı, namaz vakitlerinde villa içerisinde bulunan herkesin abdest alıp namaz kıldığını, namazın farzlarını da örgütün sözde "Hava Kuvvetleri Komutanlığı İmamı" Adil Öksüz'ün kıldırdığını ifade etti.
6 Temmuz'da geldiği villada 9 Temmuz'a kadar kaldığına işaret eden "Şapka", Adil Öksüz'ün sürekli villanın diğer katlarında da gezerek askeri darbe ile ilgili çalışmaları yürüten örgüt mensupları ile görüşmeler yaptığını, "Cihan" ile Öksüz'ün de zaman zaman kendi aralarında ikili görüşmeler yaptığına şahit olduğunu aktardı.
Darbe girişiminin son rötuşları haziran sonunda verilmiş
"Şapka" kod adlı itirafçı şunları anlattı:
"Askeri darbe ile ilgili hazırlıkların yapıldığı bu evde sürdürülen çalışmaların benim bu eve gelmemden (6 Temmuz) yaklaşık bir hafta öncesine dayandığını düşünüyorum. Turgay S, biz bu eve gelmeden önce bizim haricimizde bir başka jandarma grubunun çalışmalar içerisinde bulunduğunu ancak bayram arası veren jandarma grubunun özel işlerinin olması nedeni ile bu çalışmaya bizim sonradan dahil edildiğimizi söylemişti. O yüzden bu çalışmaların günler öncesinden başladığını düşünüyorum.
Bizden önceki jandarma grubunda kimlerin olduğunu sorduğumda İstihbarat Okul Komutanı Jandarma Kurmay Albay Murat K. isimli şahıs olduğu söylenmişti. Devam eden günlerde bahsetmiş olduğum bu villaya zaman zaman gelip gidenler oluyordu. Bunlar içerisinde Özel Kuvvetler Komutanlığında görevli Kurmay Albay Fırat Alakuş da vardı. "Hakan" isimli örgüt mensubu ile birlikte Çakırsöğüt Jandarma Komando Tugay Komutanı Ali Osman Gürcan da geldi. Bu şahıslar yaklaşık yarım saat kadar bulunduğumuz villada kaldılar. "Hakan", jandarma imamı "Cihan" isimli örgüt mensubunun bir altında olduğunu düşündüğüm sorumlu bir abi. Ali Osman Gürcan'a, Kastamonu'ya giderek Tuğgeneral Faruk Bal'a 15 Temmuz'daki görevi olan Jandarma Genel Komutanlığı karargahının komutasını devir alma görevinin verildiğini iletmesini istedi. Bunun üzerine Gürcan da verilen görevi Faruk Bal'a iletebileceğini söyledi."
FETÖ'cü olmayan subayları karalamışlar
Villadan 9 Temmuz'da ayrıldıktan sonra İzmir'deki görevine 11 Temmuz'da döndüğünü, 13 Temmuz'da ise "Cihan"ın attığı mesajda darbenin 15 Temmuz'da olacağını öğrendiğini söyleyen "Şapka", darbe girişiminin başarısız olmasının ardından telefonuna format attığını, telefonunda kurulu bulunan "şifreli Whatsapp" programını sildiğini, "Cihan" ile bir daha görüşmesinin olmadığını belirtti.
"Şapka" kod adlı itirafçı, jandarma bünyesinde FETÖ'cü olmayan subayların karalanmasına ilişkin yoğun faaliyet yürüttüklerini ifade ederek, şu bilgileri verdi:
"Jandarma teşkilatı içerisinde vatansever subayların karalanarak mesleki ilerlemelerini engellemek ve tüm teşkilat içerisinde FETÖ/PDY mensubu subayların söz sahibi olabilmesi için yine örgütün sivil imamları sorumluluğunda yoğun bir karalama ve şikayet mekanizmasının oluşturulduğunu, bunun için de Jandarma Genel Komutanlığı karargahında Jandarma İnsan Hakları İnceleme ve Değerlendirme Merkezi (JİHİDEM) adında bir birimin kurulduğunu duymuştum."