Riyad MAKAEV / DOĞRUHABER / ANALİZ

Rus Büyükelçisi Karlov Moskova`da yapılan üçlü görüşmeden önce bir provokasyon kurbanı oldu. Rusya Karlov suikastında FETÖ olasılığına işaret etti ama soruşturmasında yer almak istedi. Rusya emin olmak istiyor. Ama açıktır ki bunu yapanlar ve yaptıranlar bu üçlüye mesaj vermek istedi. Böylece Suriye meselesinde yeni bir dönem başlatmış da oldular. Bu apaçık savaş için bir bahane idi. Ancak, iki ülke lideri provokasyona gelmeden ne pahasına olursa olsun Suriye`deki çatışmaların ve insan trajedisine son verebilmek için bir araya geldiler. Bu güzel gelişmenin ardından bir de kötü bir sonuç doğabilir. Mesela, Suriye`de barış istemeyenler buna çomak sokacaklardır. Rusya ve Türkiye`de buna benzer hadiseler yaşanabilir. Mutlaka iki ülke bunu biliyordur ve ona göre tedbirler alacaktır. Ancak Karlov suikastında görüldüğü gibi saldırılar her yerden beklenebilir. Buna karşı yapılacak ve alınacak önlemler çok zordur.

RUSYA İNTİKAM PEŞİNE DÜŞER

Karlov`a suikast düzenleyerek açıkça terör örgütlerine yeni bir taktik göstermiş oldular. Bundan sonra büyükelçilikler ve bürokratlara saldırılar gerçekleşirse şaşırmamak lazım. Dolayısıyla büyükelçiliklerin önünde ve konsoloslukların önünde yapılan gösterilere çok dikkat etmek lazım. Rusya`yı biliyoruz bu saldırıyı unutmayacak ve intikam peşine düşecektir. Belki yarın değil ama ummadıkları an bunun hesabını soracaklardır. Ama kimden soracaklar o da ikinci bir soru. Şimdilik FETÖ olarak değerlendiriyorlar o da Pensilvanya`dan yönetildiği için sorumluluk Batı`ya düşüyor. Ankara`da Karlov ve Rusya`da bir üst düzey dışişleri bürokratı öldürüldü. Bu tesadüf mü bilinmez ama Rusya`nın bel altına vurmaya başlayanlar Rusya`nın karşılık vereceğini de biliyorlardır.

SURİYE MUHALEFETİ BÖLÜNEBİLİR

Suriye`de yapılacak barış görüşmelerinde muhaliflerin ne yapacağını kestirmek de çok zor. Şu anda kimler tarafından destek aldıklarına bakarsak net bir tablo çizmek çok zor. Ama muhalifler de bundan sonra bölünebilir. Çünkü bu barışı istemeyen taraflar çıkabilir. Rusya, Türkiye ve İran Suriye konusunda anlaşıp sorunu çözerse ABD`nin imajı çizilir. ABD bunu kabul etmez. Türkiye`de PKK-PYD sorununu daha da arttırabilirler, Rusya`da DAEŞ ortaya çıkabilir veya Çeçenistan yeniden gündeme gelebilir. İran ve ABD ilişkilerinde yeni dönem başlayabilir. Sünni ve Şia problemi daha da derinleşebilir. Bugünlerde özellikle Türkiye`de yapılan Şia konulu söyleyişler ve propagandalar buna zemin hazırlamaktadır. Suriye`deki sorun mezhep sorunu değildir, siyasi sorundur. Dolayısıyla siyasiler bu sorunu çözebilir, imamlar veya mollalar değil. Sivil toplum örgütlerinin de bu soruna benzin taşımaktan vazgeçip barış ve insanlık adına çalışmaları gerekir. Mezhepsel görüşlerini bir kenara bırakıp insanlık görevini yapmak gerekiyor. Türkiye`ye çok şey yüklendi, toplum yardım etmezse bu yükü taşıyamaz. Zaman birlik ve beraberlik zamanıdır. Bir olalım ve güçlü olalım ve kimsenin oyununa gelmeyelim.