FETVALAR
✒SORU: Özür olmaksızın namazların cem edilmesi caiz midir?

CEVAP:  İslam âlimleri her namazın, kendi vaktinde eda edilmesiyle ilgili icmâ etti. Her hangi bir özür bulunmaksızın farz olan namazları cem etmek caiz değildir. Allah (cc) şöyle buyuruyor; Muhakkak ki namaz müminlere belirli vakitlere bağlı olarak farz kılınmıştır. (Nisa 103)
Her kim özür olmaksızın namazlarını bir arada kılarsa Allah`ın razı olacağı bir şekilde ibadetlerini eda etmiş sayılmaz. Özür ise; seferilik, korku hali ve kişiyi namaz kılmaktan engelleyen bir hastalıktır. Hiç kimsenin meşguliyeti namaz kadar değerli değildir. Kişinin çalışmış olduğu kurumlar, şirketler ve sair yerler namazına engel olmamalıdır. Eğer böyle bir engel söz konusu ise kendisine başka bir iş aramalıdır.

Müslümanlar olarak bir işe başvurduğumuz zaman dini vecibelerimizin eksiksiz bir şekilde yerine getirilip getirilmediği hususuna bakarak o işe girmeliyiz.
Hanefi mezhebine göre; namazları cem etmek sadece Arafat ve Müzdelife`de caizdir. Bunun dışındaki yerlerde namaz cem edilmez.

İmam Müslim`in İbnu Abbas (radiyallahu anh)`tan rivayetle aktardığı “Peygamber (aleyhissalatu vesselam) öğle ile ikindiyi, akşam ile yatsıyı korku, yolculuk ve yağmur olmaksızın cem etti.”  hadisine gelince; bunun sebebi İbnu Abbas`a sorulduğunda kendisi “Efendimiz ümmetini zora koymak istemedi.” diyerek cevap verir. Bu hadisle ilgili İslam âlimlerinin farklı içtihatları ve bu cem`in özür cem`i olduğuyla ilgili görüşleri bulunmaktadır.

Bununla birlikte Şafi âlimlerinden İmam Nevevî`ye göre adet haline getirilmediği sürece zaruret halinde namazların cem edilmesi caizdir.

Her hâlükârda şer`i gerekçeler mevcut olmazken öğle ile ikindiyi, akşam ile yatsıyı cem`i taktim veya te`hir etmek caiz değildir. Her kim farklı mezhep veya görüşlerden elde ettiği ruhsatlarla bunu adet haline getirirse Efendimiz (aleyhissalatu vesselam)`ın sünnetine ve cumhurun görüşüne muhalefet etmiştir. Zira Sevgili Peygamberimiz (aleyhissalatu vesselam)`ın ömründe sadece birkaç kez yapmış olduğu bu ruhsatı, ümmete zor zamanlarla kolaylık olsun diye yapmıştır. Özürsüz bir şekilde namazları cem etmeyle ilgili ölçü şu olmalıdır;
Bir kimse, içerisinde bulunduğu durum nedeniyle kesin olarak namazının kazaya kalacağına kanaat getirirse cem`i takdim veya te`hir yapabilir.

Eğitim, öğretim ve iş gibi meşguliyetler sürekli cem yapmak için geçerli özür sayılmaz. Asıl özür, zamanın şartlarına ve zorluklarına göre Allah resulü ve İslam âlimlerinin belirlediği özürlerdir.