Suriye`nin Halep şehrinde yaşanan katliamlar üzerine basın açıklaması yapan Anadolu Gençlik Derneği Diyarbakır Şubesi Başkanı Abdurrahman Ergin, Suriye`deki savaşın altı yıl sürmesinin barışın tesis edilemediği için değil, edilmediği için devam ettiğini belirtti.

Konuşmasında batının Ortadoğu üzerindeki projelerine dikkat çeken Ergin, Suriye`den sonra sıranın kime geleceğini sordu.

Suriye`de yıkım, can kayıpları ve acıların altıncı yılını doldurmak üzere olduğunu hatırlatan Ergin, “Çatışmalar devam ederken mabetler, meskenler, iş yerleri, okullar ve hastaneler yerle bir olmakta, şehirlerin alt yapıları çökmekte, tarihin izleri silinmekte ve şehirler tanınamaz hale gelmektedir. Diğer taraftan milyonlarca insan yerini yurdunu terk etmek zorunda kalmış, başkalarının vicdanına sığınmış, tüm dünyanın gözü önünde çaresizliğe terk edilmişlerdir. Bütün bu yıkım, zararın ve tarumar oluşun yanı sıra hepimizin canını yakan ve uykularını kaçıran, masum sivillerin ve özellikle de çocukların ölüyor oluşudur. Suriye savaşı son bir haftadır yeniden Halep`i vurmuştur. Halep`te çatışmaların yaşandığı her bölgede olduğu gibi yine mağdur olan sivillerdir, çocuklardır. Biz bu savaşın altı yıldır sürmesinin barış tesis edilemediği için değil, edilmediği için olduğuna inanıyoruz. Çünkü ortada Suriye`yi mümkün mertebe insansızlaştırma, Suriye halkını birbirine düşürme ve Suriye`yi parçalama gibi bir proje var. Bu projeyi görmeden Suriye ile ilgili söylenecek her söz boştur.” dedi.

“Suriye`de olup biten Suriye`yi Esat`tan kurtarma değil”

Suriye`de olup bitenin bölme ve parçalama senaryosu olduğunu dile getiren Ergin, “11 Eylül 2001`de İkiz Kulelerin ve Pentagon`un vurulmasını bahane eden ABD, Ekim 2001`de Afganistan`ı işgal etmiş, Mart 2003`de de Irak`a girmiştir. ABD`nin Afganistan`ı ve Irak işgali ABD`ye külfet getirmiş, Teksas`a giden tabutlar ABD halkının kendi yöneticilerine tepki göstermesine yol açmıştır. Tüm dünyada ABD karşıtı tepkiler ve gösteriler artınca ABD, B Planını devreye sokmuştur. ABD, İslam ülkelerinde taşeron örgütler yoluyla B planını uygulamaya koymuştur. Bugün herkes Afganistan`ın niye işgal edildiğini biliyor.  Afganistan, “demokrasi, insan hakları ve özgürlük”  terennümleri eşliğinde zengin yeraltı kaynaklarını yağmalamak için işgal edilmiştir. Bugün herkes biliyor ki Irak, Irak halkını Saddam`dan kurtarmak için değil, Irak`ı bölmek, parçalamak için işgal edilmiştir. Bugün herkes biliyor ki Libya, Libya halkını Kaddafi`den kurtarmak için değil, Libya`yı bölmek parçalamak için işgal edilmiştir. ABD, Bağdat`a bombalar yağdırırken, bir milyon Müslüman`ı şehit ederken, insanları manipüle etmek, kandırmak, yıkım ve yağmayı örtbas etmek için gece gündüz petrole bulanmış bir karabatak göstermiştir. Bugün de aynı şey yapılıyor. Gerçekler bir şekilde saptırılıyor. Bizim vicdanımızın, bizim merhametimizin, bizim kardeşliğimizin gücünü biliyorlar ve bizi manipüle etmeye çalışıyorlar. Suriye`de olup biten, Suriye`yi Esat`tan kurtarma değil, Suriye`yi bölme ve parçalama senaryosunun işletilmesidir. Bunu görmek lazım, bunu anlamak lazım.” İfadelerini kullandı.

“Bölgedeki tüm terör olaylarının arkasında İsrail var?”

Bölgedeki tüm terör olaylarının arkasında İsrail`in olduğuna vurgu yapan Ergin sözlerine şöyle devam etti:

“Siyonizm 5 bin 700 yıllık planından üç beş günde vazgeçmez, vazgeçmeyecektir. Bölgedeki tüm terör olaylarının arkasında İsrail vardır, Siyonizm vardır. Irak`ın parçalanması, Suriye`nin parçalanması kime yaramaktadır? Irak`tan ve Suriye`den sonra sıra kime gelecektir? 15 Temmuz kalkışmasının arkasındaki üst akıl kimdir? 15 Temmuz`da İncirlik Üssü hangi fonksiyonu icra etmiştir. FETÖ denilen örgütün liderini hangi ülke muhafaza etmektedir? Olup biteni görelim. Bir yanlıştan başka yanlışa savrulmayalım. Bugün Halep yanıyor.  Suriye kim için parçalanıyor? Bu çocuklar, bu siviller niçin ölüyor? Bu insanlar evlerini, yerlerini, yurtlarını niçin terk etmek zorunda kaldılar, kalıyorlar? Niçin dünyanın süper güçleri bu savaşı durduramıyor? Suriye`de bu savaşan gruplar silahı nereden, nasıl buluyor? PYD`yi, PKK`yi, IŞİD`i, diğer silahlı grupları kim destekliyor? Diğer taraftan Musul`da yaklaşık bir milyon insan günlerdir susuz. Irak`ta etnik ve mezhepsel çatışmalar durmak bilmiyor. Irak`ın bölünmüşlüğü kime yarıyor?  Budist Myanmar yönetiminin Arakanlı Müslümanlara karşı sürdürdüğü soykırım devam etmekte. Aç açık bırakma, tecavüz, taciz, her türlü işkence ve tecrit politikaları ve cinayet tüm dünyanın gözü önünde gerçekleşmektedir.”

“Ankara, mutlaka Tahran, Bağdat, Beyrut ve Şam ile masaya oturmalıdır”

Suriye`de savaşın bitmesi çağrısında bulunan Ergin, “Bütün bu süreçte yapılması gereken, İslam ülkelerinin yöneticilerinin birlikteliğinin tesis edilmesidir. 2001`den bu zamana adım adım işletilen Büyük Ortadoğu Projesi karşısında hamasetle bir yere varılmadığının görülmesi gerekir. Biz diyoruz ki çözüm ne ABD ile stratejik ortaklıktır, ne İsrail ile normalleşmek ne de bunların hışmına uğramamak için Rusya`ya sığınmaktır. Ankara, mutlaka Tahran, Bağdat, Beyrut ve Şam ile masaya oturmalıdır. Savaş bitirilmelidir. Siviller ölmesin, çocuklar ölmesin, Suriye bölünmesin, sıra Türkiye`ye ve İran`a gelmesin deniliyorsa başka yol yoktur. Siyonizm`in oyunları görülmeli, oyuna gelinmemelidir. Allah, bu coğrafyaya birlik ve beraberlik nasip etsin.” şeklinde konuştu. (M. Hüseyin Temel, M. Sıddık Bilge – İLKHA)