Televizyonlarda yayınlanan bazı dizi ve filmlerde kötü rol alan oyuncu ve karakterlere İslami isimler verilmesi ile ilgili İLKHA`ya konuşan Diyarbakır Müftüsü Burhan İşliyen, bu konuda izleyicilere uyarılar ve tavsiyelerde bulundu.
Konuyu İLKHA`ya değerlendiren Diyarbakır halkı da bu tür film ve dizilerin İslam düşmanları tarafından hazırlanan bilinçli projeler olduğunu ifade etti.
Ülkemizde görsel iletişim araçlarından özellikle televizyonun, insanların zamanının büyük bir bölümünü işgal ettiğini belirten Diyarbakır İl Müftüsü İşliyen, bu konuda çocukların ciddi bir kontrol ve gözetim altında bulundurulması gerektiğinin altını çizdi.
Konuyla ilgili televizyon yapımcıları ve yöneticilerine olduğu kadar, izleyicilere de ciddi görevler düştüğünü ifade eden Müftü İşliyen, bu konuda ebeveynlerin hassas olması gerektiğini vurguladı.
‘Şaban` ismi, filmden sonra çocuklara verilmez oldu
Bazı filmlerin bir proje dahilinde kurgulandığını belirten Müftü İşliyen, “Şöyle bir örnek vereyim; Marmara Üniversitesi`nden sinema-televizyon üzerinde çalışan bir doçent hocamızın bildirisini bir sempozyumda dinlemiştim. Filmlerde kullanılan isimlerle alakalı bir tespiti vardı. Mesela ‘Şaban` ismi ile alakalı bir araştırma yapmış. Şaban ismi bir yıl içerisinde bin tane çocuğa veriliyorsa, söz konusu filmi ve Şaban karakteri yaygınlık kazandıktan sonra bu oran yüzde 10`a kadar düşmüş. Birdenbire bıçakla kesilir gibi bu ismin çocuklara verilmesi kesilmiş. Demek ki insanlar, izlediklerinden ve dinlediklerinden çok etkileniyorlar.” dedi.
“En ezik ve pespaye kıyafetiyle ortalıkta gözüken kimseye din görevlisi rolü verilir”
Türkiye`de çekilen film ve dizilerde, olumsuz karakterlere İslami isimler verilmesinin yanlış olduğunun altını çizen İşliyen, “Ama belli bir dönemde özellikle böyle en silik, en ezik, en paspal ve pespaye kıyafetiyle ortalıkta gözüken kimseye din görevlisi rolü verilir. Herkes onunla dalga geçer, herkes onunla alay ederdi. Filmdeki en olumsuz karaktere, en vahşi karaktere, en saf karaktere böyle manevi ağırlığı olan maneviyatı hissettiren bir kişinin ismi verilir.” şeklinde konuştu.
Gaffar isminin Allah`ın isimlerinden olduğunu söyleyen İşliyen, “Gaffar ismini en paspal birine verirseniz, ister istemez bilinçaltında ‘Gaffar` ismine karşı bir ön yargı oluşur. Halbuki bu, ‘çok bağışlayıcı çok merhamet edici çok rahmet edici` anlamına gelen güzel bir isimdir. En güzel isimler Allah`ındır elbette. Bütün isimler güzeldir ama, bu yapılanlar ile, insanların zihninde soru işaretleri oluşturmaya çalışıyorlar.” diye konuştu.
“RTÜK`e şikayetlerimizi ve tepkimizi göstermeliyiz”
Algılarla örülü bir dünyada yaşadığımıza dikkat çeken Müftü İşliyen, kelimeler ile oynanıp bir çok şeyin tersyüz edildiğini, bu konuda dizi ve filmlere dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.
İslam`ın büyük şahsiyetlerine ait isimlerin bir takım hayvanlara vermenin çok çirkin bir davranış olduğunu vurgulayan Müftü İşliyen, “Tasavvuf büyüklerimizin, âlimlerimizin, seydalarımızın isimlerini kötü karakterlerde kullanmak, hakikaten çok çirkindir. Bu yanlışı gördüğümüz zaman medeni usullerle, RTÜK`e şikâyetlerimizi iletmek suretiyle tepkimizi göstermek, mailler atmak ve bu yanlışların devam etmemesi için bir medeni insana yakışan tavır neyse o tavırları sergilemek gerekir.” tavsiyelerinde bulundu.
“Faziletli insanların yıpratılmaya çalışılan güzelliklerini gündeme getirmeliyiz”
Konuşmasında Peygamber Efendimizin konu ile ilgili Hadis-İ Şeriflerine yer veren İşliyen, “Efendimizin, ‘Bir hatayı gören eliyle düzeltsin, gücü yetmezse diliyle düzeltsin, ona da gücü yetmezse kalbiyle buğzetsin` mealinde bir Hadis-İ Şerifi var. Biz de bu konuda televizyondaki o kötülüğü izlemeyebiliriz. Bütün programlar izlenme oranlarına göre yapılıyor. İzlemediğiniz zaman, tepkinizi koyduğunuz zaman telefonla, telgrafla, postayla, maille, sosyal paylaşım sitelerinde hangi yollar varsa o yollarla tepkimizi koyduğumuz zaman, alıcısı yoksa o ürün piyasadan toplatılıyor. Netice itibariyle ürün alıcısına göre pazarlanıyor, Bizim yapmamız gereken şey tepki göstermek ve izlememektir. O yıpratılmaya çalışılan güzel ve faziletli insanlara karşı, onların güzelliklerini ve faziletlerini gündeme getirmek suretiyle, bir tavır geliştirmeye çaba göstermek lazım.” ifadelerini kullandı.
Konuyla ilgili İLKHA mikrofonuna konuşan Diyarbakırlılar da, bu tür art niyetli film ve dizilerin yapımcıları ile televizyon kanallarına tepki gösterdi.
“Ahlaki yapıyı sarsarak İslam`a saldırıyorlar”
Bu tür şeylerin çirkin olduğunu belirten Muhammed Aksoy, “Bunlar bilinç altına yerleştirilmeye çalışılıyor. Şaban, Ramazan, Kadir gibi güzel isimler kötüye kullanılarak dalga geçiliyor. Alaycı bir yaklaşımla bu tür İslamî isimlerin kullanılmaması gerekiyor. Bilinçaltına yerleştiriliyor. İnsanların ahlakıyla oynuyorlar ve insanları İslam`dan uzaklaştırmak istiyorlar. Ahlaki yapıyı sarsarak İslam`a saldırıyorlar.” dedi.
İnsanların kendilerini İslami açıdan geliştirmemesini eleştiren Eray Erdem de, “ İsmi ile dalga geçilen Şaban vardır. Tüm seviyesi düşük karakterlerde kullanılan bir isimdir. Kemal Sunal tarafından kullanılan bir karakterdir. İnek Şaban, olarak kullanılmıştır. Filmdeki Şaban, avare rolünü üstlenen uzun boylu çevresine oranla geri bir kapasiteye sahip bir karakter ürünüdür. ‘Cabbar` ismi filmlerde ‘mafya adamı` bir karakterde kullanılıyor. Türkiye maneviyatta geri kalmış bir ülke, insanların az kitap okuduğu bir ülke. İnsanlar Kur`an-ı Kerim`in mealini okumadan sadece Arapça`sını okuyorlar. Bu da insanların manevi açıdan geri kalmasına neden oluyor. İnsanlar geri kaldığında bunu kullanan şarlatanlar da oluyor tabi.” ifadelerini kullandı.
Televizyonlarda film ve dizilerde kötü karakterlere İslami isimler verilmesini eleştiren Yusuf Genç ise şunları söyledi:
“İslami isimler kötü filmlerde kullanılıyor. Bu, İslam`dan soğutmaya yöneliktir. Bugün insanları her yönden İslam`dan uzaklaştırmaya çalışıyorlar. ‘Gafur`, Allah`ın isimlerindendir. Mehmet, Muhammed, Ahmet, Şaban, Recep, Kadir hep İslam`ın isimleridir.”
“Filmlerde İslami isimlerin kötüye kullanılması bir tür Charlie Hebdo saldırısıdır”
İslamî isimlerin bilinçli olarak film ve dizilerde kötü karakterlerde kullanılmasını Charlie Hebdo saldırısına benzeten ismini vermek istemeyen genç, “Filmlerde İslamî isimlerin kötüye kullanılması bir tür Charlie Hebdo saldırısıdır. Bu tür şeyler bilinçli olarak yapılıyor. Müslümanlar sert tepki göstermelidir. İslam`a ve Resulullah`a karşı yapılan hakaretlere ve art niyetli hareketlere yönelik tavır alınmalıdır. Mübarek isimleri kötü kullananlar yanlış yapıyorlar, günah onların boyunlarınadır ve cezalarını da çekeceklerdir. İslam dininden başka her din paramparça olacaktır.” diye konuştu.
“Dünyada en güzel din İslam, en güzel isimler de Allah`ın isimleridir”
Dünyada en güzel dininİslam olduğunu söyleyen Ramazan Yalçın, “Dünyada en güzel din İslam`dır. En güzel isimler de Allah`ın isimleridir. Filmlerde bu isimlerimizi kötülemelerinden rahatsız oluyoruz. Biz dinimizi de isimlerini de seviyoruz.” dedi.
İslam`ın isimleri üzerinden çirkin işler yapılmaması gerektiğini belirten Şeyhmus Demir, “İslam`ın isimleri üzerinden yanlışlar yapılmamalı, kötü karakterlerde kullanılmamalıdır. Bunları yapan rant peşinde olanlardır. Bu işin içinde hep şeytanlık vardır. Onun dışında bir şey olamaz.” ifadelerini kullandı. (M. Sıddık Bilge/Hüseyin Genel – İLKHA)