Yolculuk yapan biri bir yerden geçerken; yol kenarında, evinin bahçesinde tuhaf hareketler yapan bir adam gördü. Merak edip sordu:

“Niye öyle tepinip duruyorsun?” Adam:

“Keçe tepiyorum. Sıkıştırıp pazarda satacağım. Ne yapalım, fani dünya, üç-beş kuruş kazanmaya çalışıyoruz.”

“Peki, başındaki çıngırak ne?” diye sordu.

Adam, “Çevredeki bahçelerin ekin ve meyvelerine kuşların gelmemesi için ses çıkarıyorum. Sahipleri de bana bir miktar ücret ödüyor. Ne yapalım, fani dünya, üç-beş kuruş kazanmaya çalışıyoruz.” diye cevap verdi.

“Peki, sırtındaki yük nedir?”

“Sırtımdaki yayıktır. Yoğurttan yağ çıkarıyorum. Sonra da götürüp pazarda satacağım. Ne yapalım, fani dünya, üç-beş kuruş kazanmaya çalışıyoruz.” dedi.

“O elinde tutup döndürdüğün şey nedir?”

Adam, “Bu bir kirmendir. Komşuların yünlerini bununla eğiriyorum. Onlar da ücretini ödüyor. Ne yapalım, fani dünya üç-beş kuruş kazanmaya çalışıyoruz.” diye cevap verdi.

“Ağzınla ne mırıldanıyorsun?” diye sordu merak içinde.

“Hatm-i tehlil okuyorum, isteyenler oluyor, hediye ediyorum. Onlar da bana çeşitli hediyeler veriyorlar. Ne yapalım, fani dünya, üç-beş kuruş kazanmaya çalışıyoruz.”

“Neden öyle sağa sola bakıyorsun?”

“Komşu çocuklarına göz kulak oluyorum. Onları tehlikelerden korumak için bakıcılık yapıyorum. Komşular da bana çeşitli hediyeler veriyorlar. Ne yapalım, fani dünya, üç-beş kuruş kazanmaya çalışıyoruz.” dedi.

Yolcu hayret içinde sordu:

“Peki, dünya fâni olmasaydı daha neler yapardın?” Adam şöyle cevap verdi:

“Dünya fani olmasaydı ona göre davranırdım.”