Son zamanlarda batıdan oyun diye gelen kötü fikir ve düşüncelere karşı çocukların korunması için ailelere tavsiyelerde bulunan Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ)İslam İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsa Yüceer, çocukları bekleyen büyük tehlikeler olduğuna dikkat çekti.
“Batı, oyumlar adı altında çocuklarımızı elimizden alıyor”
Doğan her çocuğun İslam fıtratı üzere tertemiz bir pırlanta olduğunu, bu pırlantayı kirletmeye, günah yükü haline getirmeye hiçbir hakkımızın olmadığını dile getiren Yüceer, çocukların yanlış ve batıl fikirlere karşı korunması gerektiğini belirterek, şunları söyledi:
“Hakikatten elini açmış, çocuklarımıza hücum eden batıl-yanlış fikirler, dalaletler, kötülükler, kötü niyetliler var. Özellikle Batıdan gelen çok yanlış şeyler var. Oyun diye görünen birçok şey, hırsızlığı, vurmayı, kırmayı, öldürmeyi, özendirmektedir. Bizim olan çocuk, artık bizim olmaktan çıkıyor. Oyunlarda öğrendiği şeylerin peşinden gidiyor. Oyunlarda öğrendikleri ise karşısına çıkanı öldürmek, ona kötü davranmak ve benzeri şeylerdir. Tamamen burada karamsar bir manzara çizmek istemem. Ama yanlışları da görmemiz gerekiyor. Yani çocuğun zihnine her taraftan hücum eden kötü fikirler, kötü düşünceler, yanlışlar var. Bunları tamamen cazip haline getiriyorlar.” dedi.
Çocuğun yanlış kişi ve işlerin peşinden gitmemesi için küçük yaştan sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Yüceer, aksi takdirde çocuk yarın rahatsız olacağı, dengesini bozacağı, yanlış insanların peşinden gideceği tehlikesine dikkat çekti.
“Televizyon ekranlarındaki kötü fikirlerden çocuğumuzu koruyalım”
Yüceer, çocukla ilgilenilmesi, televizyon ve internette mahkum edilmeden sahip çıkılması, beyninde din ile ilgili yanlış düşünce ve fikirlere mahal verilmemesi gerektiğinin altını çizerek, ailelere şu tavsiyelerde bulundu:
“Gününün büyük bir kısmını oyunla geçirmesine asla müsaade etmeyeceğiz. O hale düşmemek için lütfen şu andan itibaren çocuklarımızın elinde tutalım. Onlara sarılalım, onlarla beraber oturalım. Onlarla beraber gezelim, beraber yemek yiyelim, çocukla beraber sohbet edelim, çocuklarımı sorunlarını dinleyelim, kafasındaki şüpheleri gidermeye çalışalım. Özellikle ülkemizde sıkıntılar var. Televizyonlarda din adına anlatılanlarda ciddi anlamda sıkıntılar var. Birisi çıkmış ben Mesih`im, birisi çıkmış ben Mehdi`yim, birisi çıkmış ben kurtarıcıyım, ben İsa`yım ben şuyum buyum. Bu şekilde çıkan bir sürü yanlış şeyler var. Bunlara karşı çocuklarımızı korumamız gerekiyor. Dinimize göre bir İslami yapımız var, bir İslami karakterimiz, bir İslami kimliğimiz var. Bu Kimliğimizi, şahsiyetimizi ve karakterimizi korumamız gerekir. Biz dedelerimizden bu dini miras aldık. Çocuklarımız yoluyla bunun devam etmesini istiyoruz. Öyleyse çocuğun kafasında dinle ilgili ne kadar problem varsa, ne kadar soru varsa, bunları gidermeye çalışalım. Çocuk şüpheleriyle yaşamasın. Tereddütleri ile yaşamasın. Çocuğun kafasında hangi fikir varsa, bunu ortaya koyacağız ve çocuğun kafasındaki şüpheleri gidereceğiz. Diniyle, inancıyla, imanıyla, değerleriyle mutlu olacak. Yani dini ile barışık, Allah ile barışık, kendisiyle barışık, toplumla barışık, insanlarla barışık bir birey olarak yetiştireceğiz. Kendisine kızan, topluma kızan, herkese kızan bir çocuk yetiştirmek yanlış bir şeydir.” diye konuştu.
“Yapılan her olumlu ve olumsuz davranış çocuğun beyninde yer ediniyor”
Yüceer son olarak, çocuğun ilk eğitim yuvası ailesi olduğunu, ailesinin ve çevresinin yaptığı her olumlu veya olumsuz davranışın direk çocuğun beyninde yer edindiğine dikkat çekerek, ailelerin daha hassa davranması gerektiğini vurgulayarak, “Çocuk okuldan bir silgi çalarsa annenin derhal onu uyarması lazım. Bunun tedbirleri önceden alınacaktır. Aile, duyarlılık göstermek durumundadır. Müslümanız İslam`ın gereklerini yerine getirmemiz lazım. Çocuk, aynen bizden öğrendiklerini zihinlerine yerleştirmektedirler. Her şeyden önce evde lütfen anneler, babalar, abiler, kardeşler, ablalar, halalar, teyzeler, evde kim varsa, bu çocuktur aklı ermez demeyin. Söylenen her söz, her yalan, kötü alışkanlıklar, yalanlar, iftiralar, çocuğun beynine yerleşmektedir. Dikkatli olalım.” şeklinde konuştu. (Şükrü Tontaş-İLKHA)