Özelikle Güneydoğu Anadolu Bölgesinde bayat aşıdan kaynakladığı belirtilen ve 15 yıldan bu yana ortaya çıkan SSPE hastalığı yüzlerce çocuğun ölümüne ve yatalak kalmasına sebep oldu. Hastalar, ailelerinin gözleri önünde adeta günden güne eriyerek ölüme doğru gidiyor.
Sağlık Bakanlığı`nın dünyanın çeşitli yerlerinde milyon dolarlar harcayarak başka hastaları tedavi ettiğini, ancak kendi ülkesindeki SSPE hastalarıyla ilgilenmediğini ifade eden Muş SSPE Hastaları Derneği Başkanı Halil Güner, devletin bu hastalarla ilgili geniş çaplı bir araştırma yapması gerektiğini söyledi.
SSPE hastalığı kızamık aşısı adı altında yapılan aşıların yan etkisi olarak meydana geldiğini belirten Güner, “Bu, tedavisi olmayan bir hastalıktır. Beyin ölümleri gerçekleşiyor. Bu hastalığın yüzde doksanı beyin ile ilgili olduğu için herhangi bir tedavisi yoktur. Şu anda tedavisi olmayan bu hastalardan 2 bin kişiye yakın var. Biz iğnelerin bayat olduğundan şüpheleniyoruz, ama devlet bunu kabul etmiyor. Şu anda bu hastalık ile ilgili detaylı bir araştırma yok. Biz devlet kurumlarının, hastanelerin bu konuda daha detaylı bir araştırma yapmalarını istiyoruz.” dedi.
"Aşılar İsrail`den alınıp Doğu ve Güneydoğu'daki çocuklar üzerinde denendi"
Yapılan bayat aşılar nedeniyle SSPE hastalığının kız çocuklarında kısırlık, erkeklerde ise beyin ölümüne neden olduğunu belirten Güner, “1998 ve 2002 doğumlu çocuklara denk gelen bir iğnedir. Hükümet, İsrail`den alıp Doğu ve Güneydoğu'daki çocuklar üzerinden deney yaptı. Bahar ayında kızamık aşısı adı altında yapılan aşılar, kız çocuklarında kısırlık, erkek çocuklarında ise beyin ölümünün gerçekleşmesi şeklinde etkisini gösterdi.” İfadelerini kullandı.
“Bu hastalar sürekli sırt üstü yattıkları için vücutlarında yaralar oluşuyor”
Ailelerin on yılı aşkın bir süredir bu hastalara zor şartlar altında baktığını ve hastaların sürekli sırt üstü yatmalarından dolayı vücutlarında yaralar oluştuğunu söyleyen Güner, “Bu hastalar sürekli Devlet hastanelerinde tedavi altında olmalıdır. Aileler 10 yıldan fazladır nice fedakârlıklarla bu hastalara bakıyorlar, ama artık maddi sıkıntılardan dolayı bakamaz hale gelmişler. Aileler fedakârlıklarının son haddine gelmiş durumda. Bu hastaların özel yatakları pahalı olduğu için aileler alamıyor ve sırtları ile ayaklarında yaralar oluşmuş. Pahalı oldukları için aileler ilaçları da alamaz durumdalar. Devletten de yatak konusunda herhangi bir yardım olmadı. Bu hastalar sürekli sırt üstü yattıkları için yaralar oluşuyor.” şeklinde konuştu.
“Ciddi bir destek alamıyoruz”
Bu hastaların sürekli hastaneye gitmeleri gerektiğini ve devlet kurumlarından ciddi bir yardım alamadıklarını belirten Güner, “Bu hastalar kullandıkları ağır ilaçlardan dolayı dişleri çürüyor. Sadece Diş hastanesi bize yardımcı olmaya çalışıyor. Dışarıda (çevre illerde) destek alabiliyoruz ama, maalesef Muş`tan herhangi bir destek alamadık. Devlet hastanesinde bize ambulans bile vermiyorlar. Sürekli hastaneye gitmek durumundayız. Önceleri Üniversite hastanelerine gidiyorduk ama yeni gelen Müdürümüz gereken yardımlarda bulundu artık dışarıya gitmiyoruz.” dedi.
“Hastaların bakımı zor ve maddi külfetli”
Hastaların bakımının zahmetli olduğunu ve maddi sıkıntılara yol açtığını sözlerine ekleyen Güner, “Bu çocukların iki üç kişi tarafından banyo yaptırılması lazım ve günlük üç sefer kıyafetlerinin değişmesi gerekir. Bunların yapılması için de aileler maddi sıkıntılara giriyor. Evde bakım hizmeti olarak ayda bir defa eve kontrol amaçlı geliyorlar. Gerek görürlerse hastaneye götürüyorlar. Ama çoğu zaman hastaneye almıyorlar. Yoğun bakım tam teşekküllü olmadığından, bu hastaları enfeksiyon alma riskine karşı hastaneye alamıyorlar. Tüm hastalar aynı yerde ama bu hastalara özel odaların olması gerekir.” ifadelerini kullandı. (Ayetullah Tarhan-İLKHA)