Mehmet Erkan Yavuz/DOĞRUHABER
Mahkemede davayı şehid yakınları, gaziler, avukatlar, STK temsilcileri ve siyasi parti yetkilileri takip etti. HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu da mahkemeye gelerek duruşmayı takip etti. Duruşma sonrası gazetemize davayla ilgili açıklamalarda bulunan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Mavi Marmara davasının siyasi olarak düşürülse de Filistin davasının takipçisi olacaklarını ve terör şebekesi israili hiçbir zaman tanımayacaklarını ifade etti.
Mavi Marmara şehidi İbrahim Bilgen`in oğlu Yusuf Bilgen ve Mavi Marmara gazisi Fikri Karavil de Türkiye ve israilin kendi aralarındaki anlaşmasının kendilerini bağlamayacağını belirterek “Sonucu ne olursa olsun biz haklı davamızdan dönmeyeceğiz” diye konuştu.
“BU ANLAŞMA BAŞINDAN SONUNA KADAR FECAATTİR”
Çağlayan adliyesinde davayı takip eden HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, “Bugün görülen duruşmanın ilk oturumuna katıldık. Mahkemenin tavrı net bir şekilde ortadaydı. Yani davacılara siz ne talep ederseniz edin, siz ne söylerseniz söyleyin biz bu davayı düşüreceğiz` şeklindeydi. Dava avukatlarının haklı ve mantıklı talepleri de mahkeme tarafından gerekçe gösterilmeden ret edildi. Çok açık ve net bir şekilde hissettiriyorlardı ki, bu davanın bir an önce düşürülmesi için çaba sarf edecekler. 28 Haziran 2016 günü Türkiye ve Siyonistler arasında imzalanan anlaşmanın maddelerinden biri de ödeyecekleri 20 milyon dolar (Ex gratıa) lütuf tazminatı maddesi yer alıyordu. Yani Siyonistlerin, herhangi bir tazminat ödeme sorumluluğu yasal olarak yoktur. Bu maddenin anlamı budur. Ama buna rağmen bir lütuf olarak 20 milyon doları bir şekilde ödeyecek, buna karşın Türkiye`de görülen bütün davalar düşürülecek demişlerdi. Bununla birlikte Türkiye içinde ve dışında Türkiye vatandaşları tarafından israil`e ve vatandaşlarına ceza davası açılamayacak, bir tazminat davası açılamayacak. Bu anlaşmaya göre, israil vatandaşlarına dava açıldığı takdirde Türkiye bunun faturasını ödeyecek. Böylesine fecaat bir anlaşma ve bu davanın düşürülemeyeceği yönündeki savunmalarını avukatlar yaptılar. Bütün bu ciddi argümanlara rağmen mahkeme davayı düşürecek bir izlenim verdi.” şeklinde konuştu.
“TERÖR ŞEBEKESİNİ DEVLET YERİNE KOYMAK BÜYÜK BİR HATADIR”
Mahkeme salonunda Mavi Marmara şehitlerinden Cengiz Topçuoğlu`nun eşi Çiğdem Topçuoğlu ile görüştüğünü ve duygulandığını ifade eden Yapıcıoğlu, “Mahkeme salonundaki en çarpıcı sözlerden biri de şuydu. Mavi Marmara şehitlerinden Cengiz Topçuoğlu`nun eşi Çiğdem Topçuoğlu ile görüştüm duruşma arasında. Bana dedi ki; ‘Benim eşim kanını döktü, ben terimi döktüm ama ben gözyaşı dökmedim. Fakat bu dava bugün düşerse artık bundan sonra gözyaşı dökeceğim` diyerek hepimizi duygulandırdı. Bize göre bu anlaşma çok fecaat bir anlaşmadır. Anlaşmanın Türkiye açısından içeriği iyi olsa da, israil gibi bir terör şebekesini devlet yerine koyup muhatap alıp anlaşma yapmak başlı başına hatadır. Bu anlaşma ile açılmış ve açılacak bütün davaların peşinen önünü tıkayan bu madde anlaşmanın en kötü tarafıdır.” ifadelerini kullandı.
“ANLAŞMANIN ZAFER OLARAK SUNULMASI İBRETLİKTİR”
Siyonistlerle yapılan anlaşmanın hiçbir maddesinin yerine getirilmediğini, sadece lütuf olarak 20 milyon dolar taahhüt edildiğine vurgu yapan Yapıcıoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Ama bu dava düşmeyecek ve devam edecek. Anlaşma öncesi Türkiye tarafından israile haklı olarak dayatılan maddelerden hiçbiri yerine gelmedi. Abluka kalkmadı, özür de gelmedi. Tazminat ise tazminat olarak ödenmedi. Bir lütuf olarak, orada şehit olanların yakınlarına, gazi olanlara adeta bir sadaka olarak 20 milyon dolar taahhüt edildi. Bütün bu olumsuzluklara rağmen bu anlaşmanın bir zafer kazanılmış gibi sunulması ibret vericidir.”
“ FİLİSTİN VE KUDÜS DAVASI ASLA DÜŞMEYECEKTİR”
Mahkemenin siyasi nedenlerle dosyayı düşürebileceğini, ama Filistin ve Kudüs davasının devam edeceğinin altını çizen Yapıcıoğlu, “Bu mahkeme bu dosyayı aldığı siyasi talimat nedeniyle düşürebilir. Ama Filistin ve Kudüs davası düşmeyecektir. Bu davaya sahip çıkanlar hep var olacaktır. Bundan sonra da biz Kudüs davasını, Filistin davasını takip edip misyonunu sürdürmeye devam edeceğiz. Siyonist terör şebekesi hiçbir zaman bizim nezdimizde devlet olarak kabul edilmeyecektir. Bir terör şebekesi olarak onu isimlendirmeye devam edeceğiz. Kudüs davası ümmetin davasıdır, sadece Filistin`li kardeşlerimizin davası değildir. Günü geldiğinde de bunun hesabını Siyonistlerden sormaya azimli ve kararlıdır.” diyerek davaya sahip çıkmaya devam edeceklerini söyledi.
“MAVİ MARMARA KATLİAMI UNUTULMAYACAK”
Davanın sonucu ne olursa olsun Siyonistlerin Mavi Marmara`da yaptığı katliamı unutmayacaklarını belirten Mavi Marmara gazilerinden Fikri karavil ise, “Türkiye ve Siyonistlerin anlaşması bizi bağlamadı, bağlamayacaktır. Hatırlarsak bizzat Sn. Cumhurbaşkanının, ‘Bu davaları biz düşüremeyiz. Bunun kararını verecek olan şehit aileleri ve gazilerdir` demişti. Ama gelinen noktada kararı biz değil yine bu cümleleri kullanan Sn. Cumhurbaşkanı ve hükümet verdi. Duruşmaları kim bitirirse bitirsin, bu dava bizim nezdimizde asla bitmeyecek. Dünya var oldukça da bu böyle olacaktır. Siyonistlerin Mavi Marmara`da yaptığı vahşet unutulmayacaktır. Bu anlaşma yapılırken özellikle Gazze üzerinde uygulanan ambargo kalkacak denilmişti. Ama bu ambargo hala devam ediyor. Tam aksine siyonistler Gazze`ye saldırı hazırlığı içindeler. Kardeşlerimiz orada çok zor şartlar altında yaşamaya çalışıyor.” dedi.
“DAVANIN DÜŞMESİ BİZİM İÇİN BİR ANLAM İFADE ETMEYECEK”
Bu duruşmanın düşmesi veya düşürülmesinin kendileri açısından bir anlam ifade etmeyeceğine vurgu yapan Karavil, “Filistin davası, Kudüs özgür olana kadar devam edecektir. Bu duruşmaların düşürülmesi bizim açımızdan bir anlam ifade etmeyecektir. Bu dosyalar kapatılsa bile bütün dünyada vicdan sahibi insanlar tarafından Siyonist katiller mahkûm edilmiştir. Burada hükümete düşen hakkını arayan şehit aileleri ve gazilere sıkıntı çıkarmamaları olacaktır. Biz mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz, ta ki özgür Kudüs hedefimize ulaşana kadar.” diye konuştu.
“BİZİM DAVAMIZ MAHKEMELERLE BAŞLAMADI, MAHKEMELERLE BİTMEYECEK”
Mavi Marmara gemisinde Şehit olan İbrahim Bilgen`in oğlu Yusuf Bilgen, bu davanın mahkemelerle başlamadığını ve mahkemelerle de bitmeyeceğini ifade ederek şöyle konuştu: “Bizler bu durumdan rahatsızız. Bizim isteğimiz bu mahkemelerin devam etmesi ve Siyonist katillerin gereken cezalara çarptırılması yönündeydi. Açıkça görülüyor ki haklı davamız bir anlaşma uğruna düşürülüyor. Buradan çıkan en acı sonuç ise, kendi davalarımızı bile özgürce yürütemediğimiz sonucudur. Bu davanın sonucu ne olursa olsun biz haklı davamızdan dönmeyeceğiz. Uğruna babamı ve nice şehitler verdiğimiz haklı davamızı bir anlaşma için bırakacak değiliz. Bu haklı davamız mahkemelerle başlamadı, bu mahkemelerle de bitmeyecek.