HÜDA PAR Gaziantep İl Başkanlığı`nın organizesiyle, İslam coğrafyasının kanayan yarası haline gelen Halep ve Arakan başta olmak üzere tüm İslam coğrafyasında hayatını kaybeden Müslümanlar için, Hüseyin Paşa Cami`inde Cuma namazının ardından gıyabi cenaze namazı kılınıp dua edildi.
Gıyabi cenaze namazı programına HÜDA PAR Gaziantep İl Başkanı Mehmet Nakşi Erat, HÜDA PAR Şehitkamil ve Şahinbey ilçe Başkanları, partililer ile İslami Sivil Toplum Kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
Cuma namazının ardından saf halinde Hüseyin Paşa Camii avlusunda toplanan kalabalık, her gün onlarca mazlumun katledildiği Suriye`nin Halep şehri ile vahşette sınır tanımayan Budist çetelerin saldırılarına maruz kalan Arakanlı ve İslam coğrafyalarında zulme uğrayarak hayatını kaybeden tüm Müslümanlar için gıyabi cenaze namazı kılınarak dualar edildi.
Namaz sonrası gazetecilere açıklamalarda bulunan HÜDA PAR Gaziantep İl Başkanı Mehmet Nakşi Erat, Suriye'de işlenen katliamların son bulması için İslam ülkeleri ve onların yöneticilerinin ivedilikle etkin adımlar atması çağrısında bulundu.
2011 yılının Mart ayından bu yana Suriye`de tam bir insanlık dramı yaşandığına dikkat çeken Erat, “Suriye`de binlerce masum insan hayatını kaybetmekte. Binlercesi de hatta milyonlarcası da mülteci konumuna düşmüş durumdadır. Bugün özellikle Suriye`de ve Halep`te yaklaşık 300 bin insan sadece 30 kilometrelik bir alanda sıkıştırılmıştır. BM sadece barış ve ateşkes çağrıları yapıyor. İslam devletlerinin liderleri de maalesef bu konuda aciz kalıyorlar. Bu konuda ivedi bir şekilde adım atılmalıdır.” dedi.
“Müslümanlar Halep ve Arakan`da yaşanan zulme suskun kalmamalı”
Müslümanların Halep'te ve Arakan`da yaşanan zulme daha fazla suskun kalmaması gerektiğini vurgulayan Erat, mazlumların kanının artık durması gerektiğini belirterek, “Bu konuda etkili ve yetkili kim varsa, ciddi bir şekilde adım atmalıdır. Bu anlamda da İslam coğrafyasındaki mazlum insanların sorunlarını emperyalist ülkelere havale etmekle meselenin çözülemeyeceği açık ve net bir şekilde ortadadır. Onların bulacakları çözümlerinin bir şifa olmayacağı aşikâr ortada iken, Müslümanların ve İslam devletlerinin ve ‘ben insanım` diyen herkesin elinden gelen her şeyi yapması lazım. Bu konuda ivedi bir şekilde adım atılması lazım. Özellikle Suriye başta olmak üzere Myanmar, Yemen, Irak ve diğer İslam beldeleri için adım atılması ve bir çözüm bulunması lazım.” ifadelerini kullandı.
“Müslümanlar olarak kendi içimizde çözümü oluşturmamamız lazım”
Milyonlarca insanın yerini yurdunu terk etmesi bir yana, evinden başka gidecek hiçbir yeri, sığınacak hiçbir limanı olmayan insanların tüm dünyanın gözü önünde çaresizce ölüme terk edildiğini belirten Erat, “İnsanların ve bebeklerin cesetleri karaya vurduğunda Avrupa`nın ve emperyalist güçlerin kılı kıpırdamaz iken, bir balina sahile vurduğu zaman güya hümanist olduklarını iddia eden Avrupalılar, sahile koşmakta ve o balık için ellerinden gelen her şeyi yapmaktadırlar. Dolayısıyla bir Müslüman çocuğunun onların yanında bir balık kadar değerinin olmadığını biz anlayabiliyoruz. Bu konuda çözüm bizde. Biz kendi içimizde çözümü oluşturmamız lazım.” şeklinde konuştu. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)