ABD`deki başkanlık seçimlerinin ardından TL`nin dolar karşısında düşüşünün önüne bir türlü geçilemezken iş dünyası, iç piyasanın her alanında TL`nin kullanılması gerektiğini belirterek Avrupa ülkeleri yerine komşu ülkelerle ticaret hacminin artırılmasının da dövizdeki artışı engelleyebileceğine dikkat çekti.
Hak Sanayici ve İşadamları Derneği (HAKSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Azboy, devlet ve hükümet yetkilerinin TL`yi kullanma noktasında başlattığı kampanyaya destek verilmesinin gerektiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`ın “Doları bırakın, AVM`lerde kiralar TL`ye dönmeli” çağrısını olumlu karşılayan Azboy, Müslüman ülkelerin birleşip ortak bir para birimi oluşturabileceğini söyledi.
Azboy, “Dolar, ciddi bir rant kapısı olmuş durumda. Cumhurbaşkanı`nın dolar ve dövizle yapılan alışverişler yerine Türk lirası ile alışverişi, ticareti özendirmesi, teşvik etmesi, çok olumludur.” dedi.
Türkiye`nin en büyük döviz kaybının Rusya, İran ve Suudi Arabistan ile yapılan doğalgaz ve petrol ithalatında yaşandığını söyleyen Azboy, bu ülkelerin para birimiyle veya lirayla yapılacak ithalatların Türkiye`de dövizin artışını azaltacağını savundu.
Dolardaki artışla birlikte başlatılan “dolar bozdurma” kampanyalarının önemli olduğunu söyleyen Azboy, “İnsanlarımızın, iş adamlarımızın dolarını bozup TL`le geçmesi tabi güzel bir durum. Bu tutum ülkeye, değerlere ve ekonomimize sahip çıkmaktır. Fakat nihayetinde devletlerin parası fertlerin parasından daha fazladır.” diye belirti.
Azboy, “Gelen ham maddelerin ekseriyeti yurtdışı kaynaklıdır. Fakat biz Türkiye`de bunu satarken TL ile satıyoruz. Bu yüzden dövizin yükselmesi demek Türkiye`deki fiyatların yükselmesi demektir. Ülkenin, hükümetin, yetkililerin, STK`ların ve iş adamlarının TL`yi kullanma noktasında yapılan kampanyaya destek vermesi gerekiyor. Yalnız bunu sadece iş adamı ve fertlere bırakmak değil, devletler hükümetler bazında uygulanması bekliyoruz ki bu şekilde rayına girer Türkiye`deki fiyatların yükselmesi demek, enflasyonun da yükselmesi, cebimizdeki paraların gizli bir şekilde yurtdışına gitmesi böylece Amerika ve Avrupa`ya gitmesi demektir.” ifadelerini kullandı.
Türkiye`deki maden rezervlerinin dolan bazında değerlendirildiğini söyleyen Azboy, “Neden bu altın bazında değerlendirilmesin? Yahut Müslüman ülkelerin oluşturduğu bir İslam parası üzerine değerlendirilmesin? Neden? İnanıyorum ki bunu yaptığımız takdirde Avrupa ve Amerika`nın bize bakış açısı da ona göre değişir. Değişecektir. Özellikle 15 Temmuz`dan sonra Avrupa`nın veya Batının bize yönelik tepkilerini gördük. Bu tepkileri gördükten sonra artık, güçlü bir ekonomiyle, kendi dinamikleriyle, hareket etmeliyiz. Biz ekonomik yapımızı oluşturmadan, kendi para birimlerimizi oluşturmadan hareket edersek onlar istediği zaman fiyatlar yükselecek, istedikleri zaman fiyatlar düşecek.” diye konuştu.
“Dünyadaki kapitalist sistem, bizi dolar ile çalışmaya sevk ediyor”
Son 3-4 ay içerisinde doların 2.90 seviyelerinden, 3.60 seviyelerine kadar çıktığını aktaran Azboy son olarak şunları söyledi:
“TL`nin Yüzde 20`lik bir değer kaybı oldu. Dünyada zannedersem ya Meksika ya da Brezilya`dan sonra en fazla değer kaybeden yapancı para birimi TL`dir. Dış kaynaklarla irtibatlı olan ürünlerde artış olacaktır. Fiyatlar yükseldiği takdirde, tüccar da fiyatları yükseltmek zorunda kalıyor. Dünyadaki kapitalist sistem, bizi dolar ile çalışmaya sevk ediyor. Kârları büyüktür. Son zamanlarda ülkemizde yaşanan sıkıntılardan devlet çevresindeki komşularla anlaşıp kendi malını üretip kendi ticaretini geliştirirse, böyle oynak bir hal görmeyiz.” (Emrah Deniz, M. Sıddık Bilge- İLKHA)