DİYARBAKIR - Rana Baran, 78 yaşındaydı, oğlu İhsan Baran 18 yıldır İslami Davadan cezaevindeydi… Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi`nde hükümlü iken geçen yılın Ağustos ayında Bayburt`a sevk adı altında sürgün edildi…

 

Rana Teyze, yaşlı olduğu oğlunu görmeye gidemedi ve içindeki özlem bir kor ateş gibi büyüdü, kanser oldu… Ve Rana Teyze hasta yatağından yetkililere sesleniyordu: "Ya oğlumu tekrar Diyarbakır`a göndersinler, ya da kendisine izin verip görüşmememizi sağlasınlar." Yetkililer Rana teyzenin bu feryadına karşılık vermedi ve geçen Cuma günü oğlunu göremeden vefat etti. Rana Teyzenin naaşı Diyarbakır`ın Bağlar İlçesinde bulunan Yeniköy Mezarlığına defnedildi.

 

Aralarında Doğruhaber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Göktaş Hoca`nın da bulunduğu Mustazaf Der heyeti, Rana Teyzenin taziyenin bulunduğu Badıka Taziye Evine gelerek başsağlığı dileklerinde bulundular.

 

Hz Asiye Gibi Güzel Bir Akıbetle Rabbine Kavuştu
Taziye ziyaretinde Doğruhaber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Göktaş Hoca, bir konuşma yaptı. Göktaş Hoca, Tahrim süresini okuyarak konuşmasına başladı. Firavun`un hanımı Hz Asiye`nin en büyük özelliklerinden bahseden Göktaş Hoca, sözlerini şöyle: "Hz Asiye, sürekli zulme karşı direnmiş, imanından vazgeçmemiş, hep rabbi ile beraber olmuş. Ve `yarabbi beni bu Firavun`un kötü işlerinden, kendisinden beni kurtar, bana cennetten köşkler ver! Yarabbi sana komşu olayın` şeklinde cümleler sarf etmiş. Allah`u Teâlâ onu kabul etmiş. Annemizin (Rana Baran) de Allah`ın izniyle böyle bir hayat yaşarak güzel bir akıbet ile Rabbine kavuştuğuna inanıyoruz. Allah`u Teâlâ, çektiği evlat acısını ve diğer sıkıntılarını mizanına koysun. Ayrıca annemizin diğer Müslümanların izzeti ve kurtuluşu için bunu bir sebep, bir vesile kılsın. Allah`u Teâlâ, dünyanın her yerinde İslam uğruna çektiği sıkıntıları zayi etmesin ve geri kalanlarına İslam adına güzel günler nasip eylesin. Merhumeye de Allah rahmet eylesin."

 

Mehmet Baran: İkinci Sınıf Muamelesi Görüyoruz
İLKHA`ya açıklamalarda bulunan Rana Teyzenin oğlu Mehmet Baran, annesinin, ağabeyinin sevki çıktıktan sonra kanser hastalığına yakalandığını, ondan önce ise hiçbir hastalığının olmadığını söyledi. Ağabeyinin 18 yıldır cezaevinde olduğunu ifade eden Mehmet Baran, annesinin tek isteği son bir defa ağabeyini görmek olduğunu söyledi. Mehmet Baran, "Annem vefat etti, hiç olmazsa ağabeyim annesinin mezarını görsün diye Bayburt Cumhuriyet Savcılığına başvuruda bulunduk. Bu sabah yine aradım ama şuana kadar bir cevap alamadık. Bu hak herkesin hakkı, ancak söz konusu ağabeyim olunca, Müslüman olunca ikinci sınıf muamelesi görüyoruz" diye konuştu.

 

Av Yılmaz: Hukuken Bir Sorun Yok
Mustazaf Der Genel Başkanı Av Hüseyin Yılmaz ise tutuklu ve hükümlülerin birinci derecede bir yakını vefat ettiği zaman cenazesine ve taziyesine katılma hakkı olduğunu belirterek, normal şartlarda İhsan Baran`ın şuan burada olması gerektiğini söyledi. Yılmaz, "Kanunlar adamına göre ayrı uygulanıyor. Sisteme yakın birisi olduğunda izin veriliyor, ama gariban farklı düşüncede insanlara izin verilmeyebiliyor. Buda hukuki değildir. Aile başvuruda bulunmuş, önümüzdeki günlerde başvuru cevabının verilmesi lazım. Hukuken bir sorun yok. Annesi onu göremedi, en azından o gelip annesini mezarını görür. Buda aile için belki bir teselli olur" diye konuştu.

 

Kanun Ne Diyor?
Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun`un 94. maddesinde mazeret izinleriyle ilgili, hükümlülük süresinin beşte birini iyi hâlle geçirmiş olanlara hükümlünün isteği ile;
 
a) Ana, baba, eş, kardeş veya çocuğunun ölümü nedeniyle ceza infaz kurumu en üst amirinin önerisi ve Cumhuriyet Başsavcılığının onayı ile,
 
b) Yukarıdaki bentte sayılan yakınlarından birisinin yaşamsal tehlike oluşturacak önemli ve ağır hastalık hâllerinin veya deprem, su baskını, yangın gibi felâketler nedeniyle zarara uğradıklarının belgelendirilmesi koşuluyla kurum en üst amirinin görüşü, Cumhuriyet Başsavcılığının önerisi ve Adalet Bakanlığının onayı ile;
 
Aynı maddenin devamında, özellikle Ergenekon sanıkları için yapılan değişiklik maddesinde, "Tehlikeli hükümlüler hariç olmak üzere, hükümlünün, dış güvenlik görevlisinin refakatinde bulunmak şartıyla, talebi ve Cumhuriyet Başsavcısının onayı ile ikinci derece dâhil kan veya kayın hısımlarından birinin ya da eşinin ölümü nedeniyle cenazesine katılması için yol süresi dışında iki güne kadar izin verilebilir" ifade yer alıyor.
 
M. Salih Keskin - İLKHA