2. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi`nin açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Myanmar devletinin Arakanlı Müslümanlara yönelik katliamları hatırlatarak, “Myanmar`da ve dünyanın pek çok yerinde, sadece inançları yüzünden katledilen insanların durumları inanın bir futbol karşılaşması kadar ilgi çekmiyor. Derilerinin renkleri, kökenleri, konuştukları dil, hatta giydikleri kıyafet sebebiyle ötekileştirilen, aşağılanan insanlar, bir televizyon dizisi ekibine gösterilen alakadan dahi mahrumdur.” dedi.

Erdoğan, Avrupa Parlamentosu`nun Türkiye ile üyelik müzakerelerinin geçici olarak dondurulması kararına yönelik ise, “Eğer daha ileri giderseniz bu sınır kapıları da açılır bunu da bilesiniz. Öyle kurusıkı tehditlerden ne ben anlarım ne bu millet anlar, bunu da bilesiniz.” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından düzenlenen 2. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi`ne katıldı. İstanbul Wow Hotelde gerçekleştirilen zirveye Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın eşi Emine Erdoğan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, milletvekilleri, belediye başkanları, farklı ülkelerinden gelen bakan, bilim adamı, sivil toplum temsilcisi ve akademisyenler de iştirak etti.

Zirvenin açılışında bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi`nin ülkemiz, milletimiz, kadınlarımız ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diledi.

Erken yaşta evlilik düzenlemesi

Geçen 14 yılda çok ciddi mevzuat düzenlemelerinin ve uygulamalarının hayata geçirildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, kadın meselesinin, son günlerde yoğun bir şekilde tartışılan, yasaların izin verdiği yaşın altındaki evliliklerle ilgili düzenleme vesilesiyle, gündemimizde yeniden öne çıktığını kaydetti.

“Tartışmalar üzerine dikkatimi çeken bu kanun değişikliği teklifinin, yeterince özenli hazırlanmadığını ve belirsizlikleri sebebiyle istismara açık bulunduğunu gördüm. Bunun için de toplumsal taleplere karşılık vermek için, atılan bu iyi niyetli adımını maksadının dışında istismarlara yol açmayacak şekilde daha hassas bir biçimde değerlendirilmesi gerektiğini ifade ettim. Hükûmetimize ve Meclisimize hatta toplumumuza söz konusu kanun değişikliğinin, mevcut haliyle çıkartılması yerine, daha geniş bir mutabakatla ele alınmasını tavsiye ettim” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükûmetin de bu doğrultuda gereken adımları atarak, değişiklik teklifinin geri çektiğini hatırlattı ve ekledi: “İnanıyorum ki geniş mutabakatla yeniden parlamentomuza gelecektir.”

Siyaset mekanizması ve siyasetçilerin sorumluluğunda faaliyet gösteren kurumların sorun çözme yeri ve makamı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkemizde, yasaların izin verdiği yaşın altında evlilikler ve bunlardan kaynaklanan sıkıntılar söz konusuysa, çözümü için gereken adımların mutlaka atılması gerektiğini ifade ederek, “Bu adımlar öncelikle, sosyal ve kültürel bilinci artırmaya yönelik olmalıdır. Şayet kanuni yaş sınırının altında evlilik kültürü mevcutsa, siz istediğiniz kadar kanun çıkartın, istediğiniz kadar ceza verin, bunun önüne geçemezsiniz. Demek ki, öncelikle toplumda bu yönde bir anlayış değişikliğini yerleştirmek gerekiyor, bunun adımlarının atılması gerekiyor. Bu görev de, hükûmet ve devletle birlikte, tüm sivil toplum kuruluşlarına, medyaya, ailelere düşüyor” dedi.

Örflerde, adetlerde, geleneklerde, kadının istismarıyla ilgili ne varsa, bunların hepsinin de aynı zamanda inancımıza, kadim kültürümüze aykırı unsurlar olduğuna inandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yanlışları ayıklamanın, düzeltmenin ve değiştirmenin hepimizin ortak görevi olduğunu vurguladı.

Mülteci sorunu ve insani dramlar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, günümüz dünyasında insanlığı tehdit eden pek çok sorun, pek çok kriz, sıkıntı olduğunu belirterek, savaşlar, çatışmalar, su ve yiyecek kıtlıkları, göçler, kötü şartlarda kurulan kamplar ve büyükşehirlerde ortaya çıkan yığılmaların giderek büyüyen sorunlar hâline dönüştüğünü kaydetti.

Aynı şekilde, yetersiz eğitim ve sağlık hizmetlerinin, ekonomik krizler, sosyal çalkantılar ve diğer istikrarsızlıkların insanlığın geleceğini gölgelediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bununla birlikte, sorunların mahiyeti ve büyüklüğüyle, bu konuların dünya gündeminde yer alma biçimleri arasında, maalesef, çok ciddi bir tutarsızlık vardır. Suriye, Irak, Afganistan, Libya, Somali gibi ülkelerde yaşanan çatışmalar, uygulanan zulüm, dökülen kanlar, sadece çıkar kavgaları ve mülteci tehdidi boyutuyla dünyanın gündemine girebiliyor. Eğer mülteci sorunu söz konusu olmasa, inanın bana, bu ülkelerdeki insani dramların dünyada gündeme gelme ihtimali neredeyse yoktur” dedi.

Avrupa Parlamentosu`nun Türkiye ile müzakerelerin geçici olarak dondurulması kararı

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti : “Bakınız şu anda bir konunun üzerinde ısrarla duracağım, kapaklarda yer aldı. Aylan bebek, ardından Ümran bebek yer aldı. Peki, acaba sadece Türkiye`de 3 milyonu aşkın mültecinin olduğu, dünyanın değişik yerlerinde bu tür mültecilerin olduğu dünyamızda sorun sadece Aylan bebek midir? Sadece Ümran yavrumuz mudur? Değil. Çünkü şu anda dünyada milyonlarca Aylan bebek cevap bekliyor, şefkat bekliyor, merhamet bekliyor. Onlara yönelik atılan bir adım var mı? Yok. İşte Afrika, sahraüstü, sahraaltı… Orada Milyonlarca bebek, kadın, yediden yetmişe hepsi çözüm bekliyor. Atılan bir adım yok. Ha atılan adımı söyleyeyim. ‘Türkiye Avrupa Birliğine girsin mi girmesin mi?` Atılan adım bu… Niye? Erdoğan doğru açıklamalar yapıyor. Toplanmışlar gelmişler bir araya, 30-40 kişi verilen o bildiriye ‘hayır` diyor. 400-500 kişi ‘evet` diyor. Ya, topunuz dese ne yazar, topunuz dese ne yazar… Hiçbir zaman, siz insanlığa dürüst davranmadınız, insanlara doğru bakmadınız. Aylan bebekleri Akdeniz kıyılarında sahile vurduğu zaman oradan gidip siz almadınız, Ümran bebekleri siz almadınız.”

Türkiye`nin 3-3,5 milyon mülteciyi beslediğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Verdiğiniz sözleri yerine getirmediniz. Kapıkuleye 50 bin mülteci dayandığı zaman feryat ettiniz. Acaba ‘Türkiye sınır kapılarını açarsa ne yaparız` demeye başladınız. Bana bak; eğer daha ileri gidersiniz bu sınır kapıları da açılır, bunu da bilesiniz. Öyle kurusıkı tehditlerden, ne ben anlarım ne bu millet anlar. Bunu da bilesiniz” dedi.

Sahraaltı Afrika başta olmak üzere, dünyanın büyük bölümünde elektrikten, sudan, yeterli gıdadan, her türlü imkândan yoksun bir şekilde hayatlarını sürdürmeye çalışan yüz milyonlarca insanın trajedisine kimsenin dönüp bakmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Myanmar`da Arakanlı Müslümanların yönelik katliamlara işaret ederek “İşte az önce perdede gördük, ekranda gördük. O insanların halini gördük, çöplerden nasıl gıdalandıklarını gördük. Myanmar`da ve dünyanın pek çok yerinde, sadece inançları yüzünden katledilen insanların durumları inanın bir futbol karşılaşması kadar ilgi çekmiyor. Derilerinin renkleri, kökenleri, konuştukları dil, hatta giydikleri kıyafet sebebiyle ötekileştirilen, aşağılanan insanlar, bir televizyon dizisi ekibine gösterilen alakadan dahi mahrumdur” ifadelerini kullandı. (İLKHA)