İSTANBUL/DOĞRUHABER

İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK), toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam dünyası üzerinde oynanan oyunlara dikkat çekti, oynanan oyunları beraber hareket ederek bozma çağrısında bulundu.

Avrupa Parlamentosunun Türkiye'nin Avrupa Birliği üyelik müzakereleri için yapacağı oylama sonucu alacağı kararın bir geçerliliğinin olmayacağını belirten Erdoğan, sonucun hiçbir kıymet-i harbiyesi yoktur dedi. Avrupa Parlamentosu'nun böyle bir oylamaya gitmesinin, terör örgütlerine kol kanat germenin ve yanlarında saf tuttuğunun bir ifadesi olduğunu dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan kritik bir çağrıda bulunarak, "Artık sesimizi ve tepkimizi yükseltmemiz gerekiyor. Daha fazla tahammül edemeyiz. Çünkü biz tepkimizi ortaya koymazsak bu tavrın sahipleri daha fazla cesaret bulacaktır" dedi.

“AP OYLAMASININ KIYMET-İ HARBİYESİ YOKTUR”

Avrupa Parlamentosunun Türkiye hakkında alacağı olumlu veya olumsuz kararın bir geçerliliği olmayacağını belirten Erdoğan, "15 Temmuz gecesi büyük bedel ödeyen milletimiz, Batı tarafından insafsız eleştirilere, haksız ithamlara muhatap oldu. Bu çifte standartlı, ikiyüzlü tutum halen devam ediyor. Türkiye'ye yönelik algı operasyonları azalmak yerine artıyor. Yarın(bugün) Avrupa Parlamentosu'nda bir toplantı olacak ve Türkiye'nin Avrupa Birliği üyelik müzakereleri için oylama yapacaklarmış. Peşinen ifade etmek isterim ki şu anda buradan söylüyorum, ekranları başında izleyen tüm dünyaya sesleniyorum: Sonuç ne çıkarsa çıksın bu oylamanın bizim nezdimizde hiçbir kıymet-i harbiyesi yoktur. Bu oylamanın siyasi bir bağlayıcılığı olmasa da açıkçası verilmek istenen mesajı benim hazmetmem mümkün değildir. Avrupa Parlamentosu'nun böyle bir oylamaya gitmeye tevessül etmesi dahi terör örgütlerine kol kanat gerdiğinin, onların yanında saf tuttuğunun ifadesidir." dedi.

“BATIYA ORTAK TEPKİ VERMEZSEK, DAHA DA PERVASIZ OLACAKLAR”

İslam dünyası üzerinde oynanan oyunlara dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İslam ülkeleri olarak bu çifte standart karşısında, insanımıza zarar veren bu eylemler karşısında artık sesimizi ve tepkimizi yükseltmemiz gerektiğini düşünüyorum. Batılı ülkelerin kendi çıkmazlarını, kendi bunalımlarını İslam dünyası ve Müslümanlar üzerine yansıtarak perdelemesine daha fazla tahammül edemeyiz. Çünkü biz tepkimizi demokrasinin imkânları içinde ortaya koymazsak, emin olun bu tavrın sahipleri daha fazla cesaret bulacaklardır. Biz haksızlıkları yüzlerine vurmazsak, korkarım ki bunların pervasızlıkları daha da artacaktır.” ifadelerini kullandı.  

 “AB, 10 BİN ÇOCUĞA BAKMAKTAN ACİZ”

 AB`nin mültecilere uyguladığı insanlık dışı muameleye vurgu yapan Erdoğan, şunları kaydetti: "Sadece son 1 yıl içinde Akdeniz'in karanlık suları açlıktan, fakirlikten ve sefaletten kaçarken boğulan 5 bin mazluma mezar oldu. Suriye ve Irak'taki iç savaşın Avrupa'ya göçe zorladığı 10 bin kayıp çocuğun nerede olduğu, kimin elinde olduğu bilinmiyor. Bize her fırsatta insan hakları, demokrasi, özgürlük dersi veren ülkeler, kendilerine sığınan çocuklara dahi sahip çıkmaktan acizler. Onlara kapılarını açmadılar, açmıyorlar. Tam aksine onları dikenli tellere mahkûm ediyorlar.”  

"YARDIM ALLAH'TANDIR VE FETİH YAKINDIR"

İslam coğrafyasında yaşanan acılara değinen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: Şahit olduklarımız karşısında umut pınarlarımızın kuruduğunun da farkındayım. Şunu unutmayın imtihan ne kadar ağır ise ödül de o kadar büyüktür. Şundan emin olun her şey zıddı ile kâmildir. Atalarımız ‘kul sıkışmayınca hızır yetişmez` derler. Yani sıkıntıda olan, dara düşen kendisine inanan insanları Yüce Allah darda koymaz. "Nasrun minallâhi ve fethun karîb" (Yardım Allah'tandır ve fetih yakındır). Kendi mazimiz boyunca sayısız kez şahit olduk.”