Myanmar (Burma) Devletinin askeri güçleri ve Budist çetelerin barbarca saldırılarına maruz kalarak vahşice katliamlardan geçirilen Arakanlı Müslümanların yaşadıkları zulme sert tepki gösteren Âlimler ve Medreseler Birliği (İttihad'ul Ulema) Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şenlik, Müslümanların Arakandaki Müslümanların çığlıklarına ses vermesi gerektiğini söyledi.
En acımasız işkencelere tabi tutulan; çocuk, kadın, yaşlı demeden en vahşi yöntemlerle katledilen Arakanlı (Rohingya) Müslümanlara yönelik Myanmar Devletinin soykırımı devam ediyor.
Arakan`da Müslümanlara yönelik gerçekleşen katliamlarla ilgili İLKHA`ya konuşan İttihad`ul Ulema Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şenlik, Arakan`ın şu an ümmetin en çok kanayan yarası olduğunu söyledi.
“Batı ve Doğu dünyası Arakan`da Müslümanların feryadına sessiz ve sağır kesiliyor”
Şenlik, “Ne yazık ki dünya, gerek Batı ve gerekse de Doğu dünyası, Arakan`da Müslümanların feryadına sessiz kalmakta, sağır kesilmektedir. Belki de onlar o bir avuç Müslümanın, Budist güruhun arasında yok olup gitmesini temenni ediyorlardır. Ama özellikle İslam dünyasının sessizliği kahrediyor. Bütün ümmetin bu zulme karşı sadece dua ile yetinmesi de acı bir durumdur. Elbette dua olması lazımdır, duasız olmaz. Ama yalnızca dua da yetmez, kavli duanın yanında fiili duanın da mutlaka olması gerekir.” dedi.
Irak`ta ve Suriye`de zulme uğrayan Müslümanların bir şekilde seslerini dünyaya duyurabildiklerini, sığındıkları yerler olduğunu belirten Şenlik, fakat Arakanlı Müslümanların şartlarının çok daha zor olduğunu söyleyerek sözlerine şöyle devam etti:
“Suriyeli mazlumlar Ürdün, Lübnan ve Türkiye`ye sığınarak bir nebze de olsa o azgın güruhun zulmümden kaçmışlardır. En azından kendi can güvenliklerini sağlamışlardır. Ama Arakan`daki Müslümanların böyle bir imkânları yok. Onların sığınacağı komşu bir devlet yok. Bangladeş var. Ancak oradaki yönetim belki Myanmar`daki yönetimden çok daha fazla İslam düşmanı olan bir yönetim. Müslümanları ezmekte; âlimlerini, rehberlerini idama götürmekte, zindanlara doldurmaktadır. Bu rejim başka yerden gelen Müslümanlara haliyle müsaade etmemektedir.”
“Bu durum bizlere İslam ümmetinin müstakil bir ordu kurma zaruretini ortaya koymaktadır”
Arakan`daki Müslümanların sığınacakları bir yer olmadığını belirten Şenlik, “Gerçekten çok acı veren bir tablo. Bütün dünya Müslümanlarının birlikte ses çıkarması ve artık bu zulme müdahale etmesi gerekiyor. Bu durum bizlere İslam ümmetinin müstakil bir ordu kurma zaruretini ortaya koymaktadır. Mutlaka Müslümanların bir gücü olması lazım, caydırıcı bir güç, bugün öyle bir gücü olsaydı Myanmar yönetimi geri adım atardı. Böyle bir güç olmadığı için Allah`ın düşmanları rahat bir şekilde Müslümanları ezmektedir. Azgın Budistler rahat hareket etmekte, oradaki Müslümanları yok etmeye çalışmaktadırlar ve onları göçe zorlamaktadırlar. Evlerinden çıkmadıklarında ise onları yakıyorlar.
“Bir Müslüman zulüm görüyorsa, diğer Müslümanlar onun yardımına koşmalıdır”
“Allah dünya Müslümanlarına feraset versin.” diye belirten Şenlik, “Onların ümmetin bir parçası, vücudun bir uzvu olduğunun şuurunu versin. Eğer vücudun bir azasına diken batmış ise rahatsız olmalı, ateşi çıkmalıdır, acı çekmelidir. Dünyanın neresinde olursa olsun bir Müslüman zulüm görüyorsa, diğer Müslümanların onun yardımına koşmaları farz-ı kifayedir. Hiçbiri gitmiyorsa hepsi günahkârdır.” dedi.
“Herkesin öncelikle bulunduğu yerde sesini yükseltmesi ve tavır koyması lazımdır”
Arakan Müslümanların yardımına birilerinin koşmaması durumunda dünya Müslümanlarının bir vebal altında kalacağına vurgu yapan Şenlik, sözlerine söyle devam etti:
“Bazı farzlar vardır farz-ı kifayedir. Ama bir kişinin yapılmasıyla eda edilmiyorsa çoklara ihtiyaç varsa bu otomatikman farz-ı ayna dönüşür. Arakanın durumu bugün böyledir. Farz-ı ayn olan bir durum, tablo vardır ortada. Buna bütün ümmetin müdahale etmesi lazımdır. Herkesin öncelikle bulunduğu yerde sesini yükseltmesi ve tavır koyması lazımdır. Sivil topum kuruluşları, devletler, hükümetler, kimin ne kadar yaptırım gücü varsa o kadar sorumluluğu vardır. Herkes kendi görevini yaparsa sanırım bu ses getirecek ve azgın Budistlerin geri adım atmasına sebep teşkil edecektir.”
“Âlimler susarsa, dünya sağır olur”
Son olarak bu konuda âlimlere büyük sorumluluk düştüğünü söyleyen Şenlik, “Büyük sorumluluk âlimlere düşüyor. Zira âlimler susarsa halk uyur; âlimler uyur ise halk ölür. Âlimler, halka ve devlet yetkililerine sorumluluklarını dile getirmesi gerekiyor. Halk yapamaz belki ama onlar yapabilir. Âlimlerin görevi çok büyüktür, çekinmemeliler. Allah`ın dinini rahat bir şekilde konuşsunlar. Mazlumların haklarını dile getirsinler, savunsunlar, anlatsınlar. İnsanları uyarsınlar. Âlimler susarsa, dünya sağır olur. Arakan konusunda tüm Müslüman ülkeler devreye girmeli, hem maddi hem manevi olarak yardımlar gönderilmelidir. Budistlere karşı tavır alınmalıdır.” dedi. (Emrah Deniz, M. Sıddık Bilge-İLKHA)