Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde bulunan Fevzi Çakmak Ortaokulu Müdürü D.Ç’nin, öğrencilerin, Hz. Muhammed’in hayatını konu edinen seçmeli “Siyer Dersi” almasına engel olduğu iddia edildi.

6’ncı sınıf öğrencisi oğlunun Siyer Dersi almasına okul müdürünün çeşitli engellemeler çıkardığını ileri süren öğrenci velisi Murat Teke, okul müdürünün ideolojik davrandığını, bu nedenle 2 yıldır aynı sorunu yaşadığını dile getirdi.

Okul müdürü D.Ç. ile aralarında geçen diyaloğu anlatan Teke, şunları söyledi: “Oğlumun kaydını Fevzi Çakmak Ortaokuluna getirdiğimde, ilk gün bize başka bir ders kitabını verdiler. Bu dersi seçmediğimiz halde başka bir ders kitabının verilmesine şaşırdım. Bir hafta geçti programa baktım ki bu ders yok. İki hafta sonra okul müdürü ile görüşmek üzere okula gittim. Okul müdürüne seçmeli derslerden matematik, İngilizce ve Peygamber Efendimizin hayatını seçtiğimizi söyledim. Okul müdürü bana oğlumun hangi okuldan geldiğini sordu ve sonrasında bu dersi kimsenin istemediğini söyleyerek anlamsız cevaplar verdi. Ben ısrar edince oğlumun kaydının bulunduğu okuldan kayıtlarının gelmediğini söyledi. Bunun üzerine ben oğlumun Siyer Dersi alabilmesi için ısrar ederek, ‘Devletin tanıdığı bir hak, siz neden gasp ediyorsunuz?’ dedim.”

“Müdür peygamber efendimiz ismini zikrederken ‘Muhammed’ diye hitap ediyordu”

“Biz inançlı insanlarız.” diyen, veli Murat Teke sözlerine şöyle devam etti: “Fakat okul müdürü, peygamber efendimiz ismini zikrederken ‘Muhammed’ diye hitap ediyordu. Ben bundan dolayı kendisine tepki gösterdim. Müdüre ‘İnancınız olmayabilir, fakat okul müdürüsünüz, bir kurumu yönetiyorsunuz, eğitimci olarak ideolojinizi okula yansıtamazsınız, bunu yaparsanız suç işlemiş olursunuz.’ dedim. Israrla oğlumun siyer dersi almasının gerektiğini, aksi takdirde yetkili mercilere başvuracağımı söyledim. Bu sözüm üzerine müdür bana istediğim yere gidebileceğimi söyledi ve oradan ayrıldım. Okul müdürünün peygamber efendimizin ismini sürekli zikrederken sadece ‘Muhammed’ demesi bana çok dokundu. Bir gayri Müslim bile peygamber efendimizden bahsederken ‘Hazret’ diyor ama Müslüman ülkede bir müdür bu kelimeyi çok görüyor. Bunları ben kendisine de söyledim.”

Yapmış olduğu mücadele sonucunda geçen yıl oğlunun Siyer Dersi alabildiğini söyleyen Teke, “İl Milli Eğitim Müdürlüğüne gittim. Orada İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı ile görüştüm. Kendisine olayı anlattım ve hazırlamış olduğum dilekçeyi sundum. Kendisi de rahatsız oldu ve hemen okul müdürünü aradı.  Okul müdürüne 10 öğrenci varsa seçmişse mutlaka bu ders için gerekli olan ortamın hazırlanması gerektiğini söyledi. Sonra oğlumdan öğrendiğime göre, aynı gün okul müdürü sınıfları dolaşmış, tek tek öğrencilere sormuş, 10 kişiden fazla tespit edilince de mecburen bu dersi vermek zorunda kalmışlar.” dedi.

Okulda Siyer Dersi almak isteyen 10 kişi yok!

Geçen sene yaşadığı sorunun aynısını bu sende de yaşadığını belirten Teke, “2016-2017 eğitim-öğretim sezonun birinci dönemi başladı. Okulda Siyer Dersi verilmedi. Bir süre bekledim, dersin verilmesi için bir gelişme olmayınca okula gittim. Okulda müdür yardımcısı ile görüştüm. Müdür yardımcısı bana ‘Bizim bilgimiz yok, müdür beye soracağız’ dedi. Ben de resmi kayda girmesi için dilekçe verdim. Beni daha sonra okula çağırdılar, gittim. Verdiğim dilekçeye verilen cevabı aldım. Dilekçe cevabında, okulda Siyer Dersi almak isteyen 10 kişinin olmadığı yer alıyordu. Bu bana inandırıcı gelmedi. Müdür ile görüştüm, müdür de bana bu dersi kimsenin istemediğini söyledi. Ben de kayıtları görmek istediğimi söyledim, önüme dosyaları getirdi. Dosyaların içi evrak dolu olduğundan dolayı ben sadece 6-A ve 6-B sınıflarının evraklarını istedim. Çünkü geçen sene Siyer Dersi gören çocuklar bu iki sınıftandı. Hatta bazı öğrenciler geçen sene, yeni eğitim-öğretim yılında bu dersi yazacaklarını söylediklerini duydum. Müdür bunun üzerine vazgeçip dosyaları önümden aldı.” ifadelerini kullandı.

“Müdür yardımcısı bana ‘Adım A.K.T. müdür yardımcısıyım, istediğin yere başvurabilirsin’ dedi”

Oğlunun Siyer Dersi alması için ısrar etmesi üzerine okulun müdür yardımcılarından A.K.T’nin kendisinin üzerine geldiğini söyleyen Teke, yaşananları şu sözlerle ifade etti:

“Okul müdürünün dosyaları önümden alması üzerine ben müdüre geçen yıl aynı konu hakkında kendisini şikâyet ettiğimi hatırlattım. Ben şikâyet ettiğimi söyleyince orada iki müdür yardımcısı daha vardı, biri sürekli araya giriyor müdürü savunur gibi bana telkinlerde bulunmaya çalışıyordu. Bunun üzerine ben o müdür yardımcısına müdahale etmemesini, okul müdür ile görüştüğümü söyledim. Bu sözüm onun ağırına gitmişti ki sonra üstüme geldi ve diğerleri araya girdi. Ardından ben tepki göstererek o müdür yardımcısının ismini istedim. Bunun üzerine müdür yardımcısı bana hitaben, ‘Benim adım A.K.T, müdür yardımcısıyım, istediğin yere başvurabilirsin’ dedi. Bunu bana söyleyen bir müdür yardımcısı, okulda çocuklarımız başındaki bir eğitimci! ama kabadayı gibi...”

“Bin 500 öğrencili okulda Siyer Dersi almak isteyen 10 öğrencinin olmamasına aklım ermiyor!”

Yaşadığı sorun üzerine Milli Eğitim Müdürlüğüne gittiğini söyleyen Teke, “Milli Eğitim Müdürlüğünde şube müdürü ile görüştüm. Şube müdürü bana okula gideceğini ve görüşeceğini söyledi. Şube müdürü okula gitmiş, müdür orada değilmiş başkalarıyla görüşmüş. Başbakanlık İletişim Merkezine (BİMER) yazı yazdım. Bu konuda elimden geleni yağacağım. Bu devletin bize verdiği bir hak, geçen yıl oğlum bu dersi aldı, şimdi başka okullarda bu dersi alan çok. Bu okulda bin 500 öğrenci var. Bu kadar öğrencinin arasında nasıl 10 tane Siyer Dersi almak isteyen çıkmaz, aklım ermiyor!” Dedi.

“Müdür inanmayabilir ama inançsızlığı dayatamaz”

Son olarak yetkililere seslenen Teke, “Aldığım duyumlara göre müdür sınıflarda çocuklara seçmeli dersleri seçmemesi için telkinlerde bulunmuş. Bunu müdüre sordum, bana sadece 8’inci sınıfları dolaştığını ve bunu TEOG sınavı için yaptığını söyledi. Sen madem veliyi düşünüyorsun önce bizim hakkımız olan Siyer Dersini öğrencilerimize ver. Ben hakkımı arayacağım. İlk yarı bitmeden bu derslerin olmasını istiyorum. Bu tür kurumlara insanlar atanırken biraz daha hassas davranılması gerekir. Özellikle kutsallara saygısı olmayan insanların atanmaması gerekir. Ben bu müdürün davranışlarından ideolojik davrandığını anladım. O da ideolojisinde inat ediyor. Sen bir kurum müdürüsün orası senin bakkal dükkânı değil. Biz veliler, çocuklarımız için ne karar verirsek, çoğunluk ne isterse o olur. Bir gün müdürle görüşmemde müdür bana ‘Siz çocuklara bırakın kendileri tercih etsin’ dedi. Madem öyle neden seçmeli ders dilekçesi veliye gönderiliyor. Geçen sene öğrencilere başka bir ders kitabı bize danışılmadan verildi. Bir müdür nasıl çocuğum adına karar verip seçmeli başka bir dersin dersi kitabı veriyor. Biz zaten Kürtçeyi biliyoruz. Çocuğum öncelikle dini derse ihtiyacı var. Ben öldüğümde bana önce ‘Kürt müsün?’ diye sorulmayacak. Ben Peygamberimi, dini tanımak zorundayım. Müdür bunlara inanmayabilir ama inançsızlığı dayatamaz.” dedi.

Öte yandan iddialar hakkında görüştüğümüz Okul Müdürü D.Ç. ise iddialar hakkında konuşmaya yetkisinin olmadığını söyledi.

Hatırlanacağı üzere Fevzi Çakmak Ortaokulu, geçen yıl İsmail Hakkı Sanlı adlı müdür yardımcısının kimi kız öğrencileri taciz ettiği olayla da gündeme gelmiş, konu hakkında açılan soruşturma kapsamında söz konusu müdür yardımcısı tutuklanmıştı. (M. Hüseyin Temel, Emrah Deniz – İLKHA)