Bitlis`te ikamet eden Nakşibendi Şeyhi Abdülkerim Çevik, medreselerin toplumsal barışa ne gibi etkileri olduğuna dair İLKHA`ya değerlendirmelerde bulundu.

Medreselerin asırlar boyunca halka hizmet ettiğini söyleyen Çevik, medreselerin toplum üzerinde etkili olduğu dönemlerde suç oranlarının azalıp, huzur ve barış ortamının tesis edildiğini belirtti.

Çevik, “Son yüzyılda toplumun dejenere edilmesi için yoğun çalışma yürütüldü. Buna rağmen bölge halkı medreselerine bağlı kaldı, âlim ve ulemasına saygı duydu. Din, toplumda kendisini gösterdiği zaman suç oranı daha az oluyor. Medrese ve tekkelerin çoğalması, halkın üzerinde etkin olması suç oranlarını azaltıyor. Ayrıca var olan suçlar bu müesseseler sayesinde yok oluyor.” dedi.

“Dinin merkezinde medreseler var”

İslam`dan uzaklaşan toplumların zelil, ona sarılanların ise izzetli olacağını vurgulayan Çevik, sözlerine şöyle devam etti:

“Mensup olduğumuz din, barışı, huzuru, kardeşliği ve adaleti emrediyor. Müslüman bir toplumda bütün bunların olması gerekiyor. Dinin merkezinde medreseler var. Toplum dinden uzaklaştığı zaman suçlar, huzursuzluklar, zillet artıyor. Din, toplum içerisindeki varlığını ve etkinliğini sürdürdüğü zaman o toplum daha adil olur, refah düzeyi yükselir. Tarihe baktığımızda Müslümanlar hangi dönemde İslam`la bütünleşmişse hep yükselmiş, galip gelmişlerdir. İslam`ı bir kenara bırakıp, İslam dışı fikir ve ideolojilerle hareket etmişlerse de zilleti yaşamışlar, aralarında kavga, gürültü ve huzursuzluklar yaşamışlardır.”

Son yüzyılda yaşanan olayların Müslüman toplumun tahribatında gelinen noktayı gözler önüne serdiğini dile getiren Çevik, İslam`a ve medreselere karşı uygulanan projelere dikkat çekti.

“İslam`dan uzak kaldığımız için bu kadar şikak yaşıyoruz”

Çevik, toplumun, böylesi bütün projelere karşı inancına sahip çıktığını belirterek, “50-60 yıl önce halk birbirine yakın ve İslam`a bağlı olduğu için dünya çapında örnek olabilecek pozisyondaydı ama bugün hemen hemen her köyde, mahallede ve evde kavga var. Kavganın ötesinde kimse kimseyi sevmiyor. Öyle bir hale gelmiş ki, baba oğlundan, oğul babasından; adam eşinden, eşi de kocasından memnun değil. İslam`dan uzak kaldığımız için bu kadar şikak yaşıyoruz. Her şeye rağmen toplumumuz dine bağlı bir toplumdur. İnsanlarımız babalarının, dedelerinin medreselere bağlı olduklarını görüyorlar. Bunun etkisi görüldüğü için âlimlerin ve şeyhlerin sözleri toplumda geçerlidir.” ifadelerini kullandı.

“Dinden uzak, başına buyruk toplum inşa edilmeye çalışılıyor”

İslam`ın hakikatlerine karşı olanların, dinden uzak, başına buyruk toplum inşa etmeye çalıştığını dile getiren Çevik, “Halkımız suç işler fakat hemen pişman olur. Sığınacağı yer mutlaka tekkeler ve medreseler olur. Bu gerçekten de çok önemlidir. Herkesin bireysel düşündüğü ve kendi kafasına göre hareket ettiği bir toplum yapısı amaçlanıyor. Böyle bir toplumun oluşturulması için çaba gösterilmektedir. Hamdolsun, bu şekil bir toplum gerçekleştirilmedi ama tehlike geçmiş değildir. Planlar ve projeler amacına ulaşamamıştır. Bizi kurtaracak, dünya ve ahiret refahımızı sağlayacak olan İslam`dır. Onun dışında hiçbir şey bizi kurtaramaz.” şeklinde konuştu. (Şükrü Tontaş-İLKHA)