1990`lı yıllarda özellikle Türkiye Kürdistanı'nda PKK`nin kendisine biat etmeyenlere karşı gerçekleştirdiği saldırı ve katliamlar almış başını gidiyordu. İşte bu saldırılardan birinin hedefi de henüz yeni İslam ile tanışmış Batmanlı Ekrem Öner idi. Bir akşam vakti işinden dönerken elindeki ekmeğiyle evinin önünde silahlı saldırıya uğrayan Öner, bundan 23 yıl önce Batman`da PKK`nin namlusundan çıkan kurşunlarla henüz 28 yaşındayken gençliğin baharında hakkın rahmetine kavuştu.

Batman`da 13 Kasım 1993 yılında yeni İslam ile tanışmış ve sadece İslami bir hayat yaşadığı için PKK'nin hedefinde olan Ekrem Öner`in katledilmesi hafızalardaki tazeliğini hâlâ koruyor.

Şehid Ekrem Öner, 1965 yılında Batman`da dünyaya geldi. Şehir içi minibüs şoförlüğü yapan Öner, evlenmeden öncesine kadar İslam`dan habersizdi. Hatta cennet ve cehennemin varlığı konusunda da şüpheleri vardı. Annesinin isteği üzerine İslami davanın içerisinde yer alan ablası kendisine okuması için bazı kitaplar verir. Öner bu kitapları okuyunca başka kitaplar da ister, böylece bir süre İslami kitaplar okur. Bir gece Hz Muhammed'i rüyasında gören Öner, gördüğü rüya hidayetine vesile olur.

Şehid Ekrem`in hanımı da bu kutlu yolda kendisini yalnız bırakmaz. Çok geçmeden çarşaf giymeye başlar. Onların İslamî ahlaka bürünmeleri çevredeki insanlar tarafından hemen fark edilirken şuurlu Müslümanlar cihetinde de bu tablo sevinçle karşılanır. İslamî tavır ve faaliyetleri gerekçesiyle gerek PKK tarafından tehdit edilen Öner, akrabaları tarafından da sık sık uyarıldı.  Tehdit ve uyarıları aldırmayan Öner, sürekli "İnşallah ben şehid olurum. Şehidlik çok güzel bir şey. İnşallah bana da kısmet olur" diyordu.

Öner, 13 Kasım 1993 tarihinde akşam vakti evinin önünde arabasını park ettikten sonra PKK`li iki kişi tarafından silahlarla taranarak arzuladığı ve her gece Rabbinden istediği şehitlik makamına ulaştı. Şehid olduğu sırada yanına gelen eşi ve arkadaşları kelime-i tevhid getirdiğine şahid oldular.

İslami hayatı benimsediği için PKK tarafından kurulan pusuda katledilen 2 çocuk babası olan Ekrem Öner`in cefakâr eşi, katledilişinin yıldönümünde aradan geçen uzun yıllardan sonra ilk kez yaşadıklarını anlattı.  

Eşi, Ekrem`in katledilirken 9 aylık Muhammed Ata isminde bir erkek çocuğu ve aynı zamanda bir aylık da hamile olan Selma Öner, eşinin sadece İslamî bir hayat yaşadığı için PKK tarafından hunharca katledildiğini söyledi.

Henüz genç yaşında eşinin ardından çocuklarına hem annelik ve hem de babalık yaparak onları binbir türlü zorlukla büyüten Selma Hanım, PKK`nin yetim bıraktığı çocuklarını verdiği yaşam mücadelesinin yanı sıra okutarak bugünlere getirdi.

Yaşadığı bunca zorluğa rağmen yılmadan eşinden miras olarak aldığı İslami bilinçle çocuklarını İslami ahlak ve terbiyeyle büyüten Selma Hanım, acılarını paylaşırken dahi Allah`a hamd etmekten geri durmuyor.

"Eşim kollarımın arasında ruhunu Allah`a teslim etti"

Eşine olan sevgisinin ilk günden daha fazla olduğunu dile getiren Selma Hanım, eşinin katledilme olayını şöyle anlattı: "Eşim 1993 yılında şehit oldu. İşten eve gelirken kapının önünde zalimlerin eliyle katledildi. Eşim elinde ekmeğiyle kapıyı açarken, zalimler arkadan ona seslendiler. Eşim arkasına dönüp baktığı gibi onu taradılar. İlk ben yetiştim. Eşimin başını kollarımın arasında alırken, kelime-i tevhid getirmekten başka bir şey yapmadı. Eşim hastanede şahadete kavuştu. Allah`a şükürler olsun."

"Rüyayı görmesinin ardından eşim yüzde yüz değişti"

Eşinin gördüğü bir rüya sebebiyle hidayeti bulduğunu söyleyen Selma Hanım, "Rüya görmesinin ardından kendisi hidayeti buldu ve benim de örtünmemi istedi. Bende tamam dedim. Daha sonra dini kitaplar okumaya başladı. Çok şükür hak yolu buldu. Rüyayı görmesinin ardından eşim yüzde yüz değişti. Namaz kılışını imrenerek izliyordum. Daha önce namaz kılmayan bir insan iken, o kadar düzgün namaz kılıyordu ki hiç kimseyi bu kadar düzgün namaza durduğunu görmedim." dedi.

"İslami hayat yaşamasından dolayı tehdit ediliyordu"

Eşine neden 'sakal bırakıyorsun, neden eşin örtünmüş' dediklerini aktaran Selma Hanım daha sonra şunları kaydetti: "İslami hayat yaşamasından dolayı tehdit ediliyordu. Sakal bırakıyordu, çevredekiler neden sakal bıraktığını söylüyorlardı. Ona, ‘Niye hanımın örtünmüş` diyorlardı. ‘Niye hanımın örtünmüş, niye sen değiştin, daha önce namaz kılmayan bir insandın, nasıl böyle oldun` diyerek eşime baskı yapıyorlardı. Çok şükür Allah`ın sevdiği bir kuldu ki, hak yolu buldu ve öyle ruhunu Allah`a teslim etti. Eşimin arabasını durdurup, kendisine ilahi çalmamasını söylüyorlardı. Ona bir de ‘sakalını kes` demişler. Eşimin arabasının arkasında ‘Mizgina İslam` yazısı vardı. Bu yazıyı da ‘kaldırın` demişler. O da, ‘ben kaldırmıyorum, size bir zararım dokunmuş mu, yok. Siz ne istiyorsanız yapıyorsunuz. Benim arabamdan ve sakalımdan size ne, ben size karışıyor muyum` demiş."

"Rüyanın ardından eşim Kur`an okudu ve yazmaya başladı"

İslami yaşantısından dolayı eşinin şehit edildiğini belirten Selma Hanım, "Çok şükür eşim layıktı ki hak yola girdi ve öyle gitti. Eşim Kur`an okumayı bilmiyordu. Rüyayı gördükten sonra eşim Kur`an okumaya başladı ve hem okuyor hem de yazıyordu. Dini kitaplar okuyordu. Bazen aç ve susuz kaldık. Allah`ın yardımıyla bugünlere geldik. Çok şükür iki evladım oldu. Zor da olsa Rabbim güç verdi ve çocuklarımı İslami ahlak ve terbiye ile büyüttüm. Çok zorluklar çektik. Hem anne hem de baba olmak çok zor. Zorluklarla çocuklarımı büyüttüm. 24 yıl geçti eşimin sevgisi dinmedi ve dinmeyecek. Eşime olan sevgim git gide artıyor. Rabbim bizi onun şefaatinden mahrum etmesin." şeklinde konuştu. (M. Fatih Akgül-İLKHA)