TARİHTE BUGÜN / DOĞRUHABER / İSTANBUL / 15 KASIM

1638 : Osmanlı ordusu Bağdat'ı kuşatmaya başladı. Bağdat Seferi, 1623-1639 Osmanlı-İran Savaşı'nın başında 1624 yılında İranlıların eline geçen Bağdat'ın geri alınması amacıyla padişah IV. Murat'ın 1638-39 yıllarında Bağdat üzerine düzenlediği seferdir. 8 Mayıs 1638 tarihinde Üsküdar'dan yola çıkan IV. Murat komutasındaki Osmanlı ordusu Konya-Adana-Halep-Urfa-Diyarbakır-Siirt-Bitlis-Hakkari-Musul-Kerkük rotasını izleyerek 197 günde Bağdat önlerine ulaştı. 15-16 Kasım gecesi kale kuşatıldı. Kuşatmanın 40. gününde ağır kayıplara uğramış bulunan ve direnmeden ümidini kesen Safevi kale komutanı Bektaşhan, vire ile teslim için elçi gönderdi. Bunun üzerine Bektaşhan davet edilerek teslim koşulları görüşüldü ve kendisi de affedildi. İran ordusundan isteyenlerin Bağdat'ta kalabileceği, istemeyenlerin yurtlarına dönebilecekleri kararlaştırıldı ve Osmanlı Ordusu Bağdat'a girdi. Bir bölüm İran kuvvetleri Narin Kalesi'nde direnmeye çalıştılarsa da direniş kolayca kırıldı. Bu sefer 1623-1639 Osmanlı-İran Savaşı'nın son çatışması oldu ve 17 Mayıs 1639 tarihinde imzalanan Kasr-ı Şirin Antlaşması ile savaşa son verildi.


1889      Brezilya'da monarşi devrildi ve cumhuriyet kuruldu. Brezilya 1824 yılında kabul edilen bir anayasa ile bölgenin tek anayasal monarşik ülkesi olmuştur. Topraklar geniş olduğu için idare etmesi zordu. İmparatorluk döneminde imparatorun görevi bu toprakları denetim altında tutmak ve yasama yürütme yargı ile toprak sahibi oligarklar arasındaki çatışmalarda arabuluculuk yapmaktı. Köleliğin düşüşü ve Avrupa'dan gelen göçlerle birlikte yayılan cumhuriyetçilik fikri imparatorluğun sona ermesinde büyük etkiye sahipti. Kahve ekonomisi de aynı zamanda yükselişe geçti ve bu üretimde köle gücüne gerek yoktu. İkinci Don Pedro zamanında modern Brezilya'nın temelleri atıldı. 1888'de 800.000 köylüye hürriyet verildi. 1889'da kansız bir darbe ile krallık idaresi yıkılarak cumhuriyet idaresi kuruldu. 1914'te siyasi birliği temin eden Brezilya, bütün dünya ülkeleri tarafından tanındı. İstikrarsız bir ülke olup, sık sık anayasa değişiklikleri ve ihtilaller olmaktadır.

1937 Dersim Harekatı ve katliamının ilk adımı tamamlandı.Dersim İsyanı lideri Seyit Rıza ve 6 arkadaşı idam edildi. Dersim İsyanı, Dersim Katliamı veya Dersim Jenosidi şu anki adıyla Tunceli ili'nde 1937 yılında merkezi hükümetle Dersim aşiretleri arasındaki anlaşmazlıklar sonucu yaşanan olaylara verilen isimdir. Dersim'de mutlak devlet hakimiyetini sağlamak için Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından bir dizi harekât düzenlendi. Harekât neticesinde bölgede yaşayan 30.000'den fazla insan ile 199 asker öldü, 12.000 insan zorunlu göçe tabi tutuldu.  Yapılan ilk harekât başarılı olmayınca, askerler bölgeye girmeyi başaramadı. 13 Eylül 1937'de anlaşmaya çağrılan Seyit Rıza`ya tuzak kurulup tutuklandı. Askeri harekâttan sonra yapılan yargılama 15 Kasım 1937'de sona erdi. 11 kişi idama mahkûm oldu, fakat yaşların geçkin olmalarından dolayı içlerinden dördü hakkında idam cezası 30 sene ağır hapse tahvil edildi.

1942    İki fiyatlı ekmek satışına başlandı. Memurlar 14, halk 27 kuruştan ekmek alacak. Oysa o zamanlar yokluk içinde bırakılanlar halk idi ve memurlar var olan devlet nimetinden en fazla istifade edenlerdi. Ama ismi Halk Partisi olan iktidar, cumhuriyetin kuruluşundan itibaren halk için hiçbir yarar sağlamamış aksine her politikalarında en başta mahrum bırakılanlar halk kitleleri olmuştur.
 
1960   Nükleer silah taşıyan ilk denizaltı USS George Washington, ABD tarafından Güney Carolina Charleston'da suya indirildi. Bütün kötülüklerin anası konumunda olan ABD, denizlerdeki nükleer canavarlığında öncüsü olmuş insanoğlunun felaket projesinin deniz aşaması da tamamlanmıştı.

1967   Kıbrıs'ta üç Türk köyüne saldırarak işgal eden Rum tedhişçiler, 28 Türk'ü öldürdü, 200'ün üzerinde Türk kayboldu. Olağanüstü toplanan Bakanlar Kurulu, genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanları ile durumu değerlendirdi. Adada Rumlarla Türkler arasındaki gerginlik tırmanıyor.

1969   Vaşington`da çeyrek milyon ABD vatandaşı Vietnam Savaşı'na karşı gösteri yaptı.

1971   Dünyanın ilk ticari tek çipli mikroişlemcisi olan 4004 satışa sunuldu.

1979  İstanbul Haydarpaşa önlerinde bir Yunan şilebiyle çarpışan, İndependenta isimli dev Romen tankeri infilak edip yanmaya başladı. Kazada 51 denizci öldü. Yangın söndürülemiyor. 96.000 ton ham petrolün denize döküldüğü tespit edildi.

1983   Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilan edildi. Fakat Türkiye dışında hiçbir ülke tarafından tanınmazken bu yönde uluslararası odaklardan da destek gelmedi. Avrupa Birliği Kıbrıs Rum Devletini birliğe alarak Türkiye`nin Kıbrıs mücadelesine büyük bir darbe indirdi.

1988 : Atina'da Akropolis Turnuvası'na katılan Türk asıllı Bulgar eskrimci Sezgin Şakirov (Şakiroğlu), Atina`daki Türkiye Büyükelçiliğine sığındı. Şakirov daha sonra Türkiye'ye getirildi.

1988   Bağımsız Filistin Devleti ilan edildi.Başbakan Turgut Özal, Türkiye'nin Filistin Devleti'ni tanıdığını açıkladı. ABD ve Siyonist lobilerin baskısı sonucu Dünya, Filistin devletini tanımaktan imtina etti. Bir süre sonra Yaser Arafat ve FKÖ`nün Filistin Devleti tanınmadan İsrail ile masaya oturmaları herşeyin Filistin aleyhine dönmesine ve bağımsız Filistin Devleti`nin gerçekliğini yitirmesine neden oldu.

1991 : Eski Milliyetçi Çalışma Partisi Genel Başkanı Alparslan Türkeş ile 18 arkadaşı Meclise girmek için basamak olarak kullandıkları Refah Partisi'nden istifa etti.

2000   Manisa'da 16 gence işkence iddiasıyla üçüncü kez yargılanan polislere 5 ila 10 yıl arasında ceza verildi. Polisler, ilk iki yargılamada beraat etmişlerdi. Cezalandırma kamuoyu ve Avrupa`lı gözlemcilerin baskısı sonucu yapıldı. Verilen cezalar görev içi suç kapsamında ele alındığından ertelendi.

2003   İstanbul Şişhane'deki Neve Şalom Sinagogu ile Şişli'deki Beth İsrail Sinagogu önünde iki ayrı patlama oldu. Sinagoglardaki ayin sırasında bomba yüklü iki ayrı kamyonetin intihar eylemcilerince havaya uçurulmasıyla gerçekleştirilen saldırılarda 25 kişi öldü, 262 kişi yaralandı. Olayın El-Kaide bağlantılı olarak gerçekleştirildiği sanılıyor.

2005 : Başbakan Erdoğan, Politiken Gazetesi'nde düzenlenen panelde, AİHM'in aldığı türban yasağı ile ilgili olarak, “Karara ben yargı kararı olarak uyarım ama haklar, özgürlükler noktasında doğru bakmam. Niye Çünkü nasıl olur da bir insan başını örtüyor diye eğitim, din ve vicdan özgürlüğü ortadan kalkar? O halde saygı duymak lazım. Mahkemenin de bu konuda söz söyleme hakkı yoktur. Söz söyleme hakkı din ulemasınındır.” Başbakan'ın bu açıklaması laik çevrelerin tepkisine neden oldu. Siyasiler, Başbakan'ın anayasayı çiğneyerek suç işlediğini ifade ederken örtü mağdurları ve Müslüman halk bu meselenin Anayasa temelinde kesin ve değiştirilemez bir çözüme kavuşturulmasını istediler.

2005 : Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne 25 milyon dolarlık cihaz alımıyla ilgili başlatılan soruşturma tamamlandı ve dava açıldı. İddianamede Rektör Prof. Dr. Aşkın hakkında dokuz ayrı suçtan 2 bin 142 yıl hapis cezası istendi.