Muhsin Şenol- Mehmet Erkan Yavuz/İstanbul/doğruhaber
Suriye`deki iç savaş özellikle bölgede önemli nüfus sirkülasyonuna sebep oluyor. Savaştan kaçan mültecilerin ilk durağı ise Türkiye oluyor. Türkiye`den geçerek Avrupa`ya gitmek isteyen Suriyeliler ise Avrupa`dan ırkçı ve insanlık dışı muamele görüyor. AB`nin mülteciler konusunda takındığı ikiyüzlü tavrı gazetemize değerlendiren Uluslararası Mülteci Derneği Başkanı Uğur Yıldırım, Strateji Düşünce ve Analiz Merkezi (SDAM) Kurucu Başkanı Abdulkadir Turan ve Avrupa`da yaşayan mülteciler, ülkeleri yıkıp sömürerek mülteciliğe sebep olan AB ülkelerinin yaşanan acıyı ve büyük insanlık dramını görmek ve hissetmek istemediklerini belirterek AB`nin mülteci politikasını eleştirdiler.
“ÜLKEMİZİ YIKAN AVRUPA, BİZİ MÜLTECİ OLARAK KABUL ETMİYOR”
Suriye`nin Kamışlı İlçesinden bin bir zorlukla Almanya`ya ulaşmayı başardıklarını ifade eden Haci Bektaş,
“Ülkemizde yıllardır süren savaştan dolayı Suriye`den çıkmak zorunda kaldık. Ailemi alarak önce Türkiye`ye, ardından da zorlu yolları aşarak Almanya`ya ulaştık. Bizim buraya gelişimiz ülkemizdeki savaş nedeniyledir. AB ülkeleri bizi sınırlarda bekletip ülkelerine almamak için türlü türlü sıkıntılar çıkardılar. Bizi ülkelerine almamak için çok eziyet ettiler. Dışarıdan bakıldığı zaman AB ülkeleri mülteciler için bir kurtuluş yeri gibi görünüyor. Ama buraya gelindiği zaman öyle olmadığını gördük. Burada kamplarda kalan mülteciler Alman dilini öğrenmeden hiçbir işte çalışamıyor. Bizler buraya zor da olsa ulaşmayı başardık. Ama aklımız yollarda ölen, denizlerde boğulan ve AB sınırlarında ölen diğer kardeşlerimizde kaldı.” diye konuştu.
Ülkelerinin yıkılıp mülteci olmalarında AB`nin büyük payı olduğuna vurgu yapan Bektaş, “Topraklarımızda fitne çıkararak ülkemizi harap eden Avrupa, bizi mülteci olarak kabul etmiyor. Önce insanlarımızı öldürüp şehirlerimizi yıkıyorlar, sonra da bizi ülke kapılarında bekletiyorlar. Bizlere insanlık dışı muamelede bulunuyorlar. Allah`tan en büyük dileğimiz savaşın bir an önce bitmesi ve ülkemize tekrar dönmemizdir.” dedi.
AB İKİYÜZLÜ POLİTİKASINA DEVAM EDERSE MÜLTECİ KRİZİ İLE KARŞILAŞACAKTIR
Mülteciliği oluşturan nedenlerden bahseden Uğur Yıldırım, “Bunun en büyük müsebbibi, dünyanın büyük güçleri, silah satışını en çok gerçekleştiren ülkelerdir. Bunlar BM`de veto hakkına sahip ABD, Rusya, Fransa, İngiltere gibi ülkelerdir. Bu ülkeler mülteciliğe engel olmadıkları gibi mültecilik oluştuktan sonra da bu insanların mağduriyetlerini de gidermiyorlar.” ifadelerini kullandı.
Mültecilerin genelde çevre ülkelere göç etiğine dikkatleri çeken Yıldırım, “En çok yoğunluk Lübnan, Ürdün, Irak ve Türkiye gibi ülkelerde bulunuyor. Bu ülkeler de AB ülkeleri veya ABD kadar refah seviyeleri yüksek ülkeler değildir. Batı ülkeleri ellerini taşın altına koymazlarsa doğal olarak AB ülkelerine göç edeceklerdir. Zaten genelde çevre ülkeleri bir köprü olarak kullanıyorlar. Bu manada AB ikiyüzlü politikasını devam ettirirse mülteci krizi ile karşı karşıya kalacaktır.” diye konuştu.
AB ÇOK KÖTÜ BİR SINAV VERİYOR
Mültecilerin bulundukları ülkelerin kaldırabileceği kapasitenin çok üstünde mülteci bulunduğunu dile getiren Yıldırım, “Geçtiğimiz günlerde gittiğim Danimarka` da 15 bin mülteci olacakmış. Bunun 5 binini şu anda gelmiş durumda. Bununla ilgili milyon dolarlar harcadıklarından bahsediyorlar. Bizim bir belediyenin karşılayabileceği bir sayıyı bir devlet politikası hâline getirip çok sıkı önlemler almışlar. AB bu anlamda çok kötü bir sınav veriyor.” dedi.
MÜLTECİLERİN HER BİRİNİ DEĞER OLARAK GÖRMELİYİZ
Mültecilerin her birinin bir değer olarak görülmesi gerektiğini ifade eden Yıldırım şöyle konuştu; “AB her ne kadar istemese de bu insanları, bizim iyi değerlendirebileceğimizi düşünüyorum. Şu an itibariyle gözlerini Türkiye`de açmış 150 bin Suriyeli çocuk var. Yeni bir vatan arayan bu insanlara kucak açmak bizim toplumumuz açısından bir değerler inşa etme meselesidir.. Ortadoğu ülkeleriyle kurulacak köprülerde bu insanlar çok önemli bir rol alabilirler. AB bize böyle yaptı diye bu insanları gönderelim yaklaşımını doğru bulmuyorum.”
MÜLTECİLER TÜRKİYE KÖPRÜSÜNDEN AB`YE GİTMEK İSTEYECEKTİR
Mültecilerin ilerisi için bir avantaj olduğuna değinen Yıldırım, “Fakat biz gönderelim demesek bile doğal olarak mülteciler Türkiye`yi köprü olarak kullanıp AB`ye gitmek isteyecektir. AB, kapasitemizin üzerinde bir mülteci akını var diyorsa bu Türkiye`nin hayli hayli üzerinde bir mülteci aldığını ortaya çıkarır. Her mültecinin imkânları burada sağlanamayacağı için yeni ülkelere gidişler olabilir.” şeklinde sözlerini noktaladı.
HALKLARINA DA BU ACIYI GÖSTERMEK İSTEMİYORLAR
AB`nin buradaki acıları paylaşmadığına değinen Turan, “Buradaki derdi hissedemiyor. Kendi yol açtığı problemin ona yansıyan tarafını ne görmek istiyor ne de hissetmek istiyor. Kendi halklarına da buradaki acıyı göstermek istemiyorlar. Mülteci problemi, AB`nin İslam dünyasında nasıl bir felakete yol açtığının göstergelerinden bir tanesidir. Olayın saklı kalan yönünün bir dışa vurumudur.” dedi.
TÜRKİYE BU YÜKÜ KALDIRAMADIĞI İÇİN KAPILARINI AÇABİLİR
Mültecilik problemi AB`nin İslam coğrafyasında yaptıklarına ayna tutuyor diyen Abdulkadir Turan sözlerine şöyle devam etti; “Umudumuz mültecilerin bu mağdur halleri ile AB`ye gitmemeleridir. Oraya gitmeleri halinde iki kat problem yaşayacaklardır. Fakat Türkiye, bu yükü kaldıramıyor, kaldıramadığı için de kapıları açmak durumunda kalabilir. Bu mültecilerin bir kısmının da AB`ye gitmesi gerekiyor. Yoksa AB bununla hiç ilgilenmiyor.” ifadelerini kullandı.
AB İLE MÜZAKERELERİ AYAKTA TUTAN MÜLTECİLERDİR
Turan, “Mültecilik krizi AB`ye sıçramadıkça kesinlikle müdahale etmiyor. Türkiye istiyor ki AB bunu hissetsin, rahatsız olsun ve müdahale etsin. AB Türkiye`ye muhtaç. AB ile müzakereleri ayakta tutan tek şey mültecilerdir. Yine Türkiye`nin kapıları açması durumunda AB`nin perişan olacağı muhakkaktır. AB, bu mazlumların ülkelerini yıktığı için bugün oradadırlar.” şeklinde konuştu.
TÜRKİYE`NİN AB`YE BAĞLI KALMASINI İSTİYORLAR
AB- Türkiye müzakerelerine de değinen Turan şunları söyledi; “AB`nin Türkiye`yi oyalaması hiç bitmeyecek. Mülteci istemiyorum diyen bir AB`nin Müslüman olan bir ülkeyi AB`ye alması akılla, mantıkla izah edilecek bir şey değildir. Almanya Dışişleri Bakanının açıkladığı gibi Türkiye`nin AB`ye bağlı kalmasını istiyorlar. Buradan kasıt AB`ye bağımlı bir Türkiye istemeleridir. Türkiye AB`nin işini görsün, fakat Türkiye bundan bir fayda görmesin. Mesele budur. AB, Türkiye`yi ne reddedebiliyor, ne de kabul ediyor. İki yüzyıldır Türkiye AB`ye bağımlı durumda olduğu için AB bundan cesaret alıyor. Ben ret ediyorum demekle olmuyor. Bugün en çok Almaya ile ticari ilişkiler yürütülüyor.”
Mülteci sorununu en güzel şekilde ifade eden fotoğraf Almanya`nın Berlin şehrinden geldi. Avrupalılar mülteciler için üç ayrı dilden: “Buradasınız, çünkü biz ülkenizi tarumar ettik” diye yazmışlar.