ANKARA - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
Uyuşturucuyla mücadele konusunda önemli çalışmalara imza attıklarını belirten Yıldırım, Türkiye`nin, uyuşturucu kullanımında, gelişmiş ülkelere göre çok daha aşağı oranlarda olduğuna dikkat çekti.
“PKK'ya arka çıkan Avrupalı dostlarımıza buradan selam gönderiyorum.” diyerek göndermede bulunan Yıldırım, “Bırakın Türkiye'nin hukuk meselesiyle uğraşmayı da gençliğinizi, geleceğinizi zehirleyen PKK, uyuşturucu tacirlerine karşı bir laf edin, bir şey söyleyin. Bizim bu topraklardaki mücadelemiz sadece milletimizin huzuru, güvenliği değil aynı zamanda sizin de geleceğinizin mücadelesidir. Uyuşturucunun asıl hedefi Avrupa ülkeleridir, Avrupa ülkelerinin gençleridir. Sizden beklenen teröre destek olmak, terörü şımartmak değil geleceğinizi karartan bu alçak örgüte karşı sesinizi yükseltmektir.” diye belirtti.
HDP milletvekillerinin tutuklanmaları
HDP milletvekillerinin tutuklanmasını değerlendiren Yıldırım, “Devlete ve kurumlarına saygı göstermek, bu kurumların işleyişini sağlamak öncelikle siyasetçilerin görevidir. Ancak HDP'li bazı vekiller, buradan bir siyasi kriz çıkarma yoluna gittiler. Her fırsatı ülkeyi bir kriz ortamına sürüklemek için tepe tepe kullanıyorlar. Hukuk karşısında hiç kimsenin ayrıcalığı da üstünlüğü de yoktur. 'Bizi hiç kimse hukuk karşısına çıkarmaz, sorgulayamaz, yargılayamaz, mahkemelerinizi tanımıyoruz' gibi ifadeler halkın oylarıyla seçilen milletvekillerinin asla söyleyeceği sözler olamaz.” ifadelerini kullandı.
HDP milletvekili Burcu Çelik Özkan`ın “Bu memleketten defolup gideceksiniz. Bize uzattığınız o keleşi size çevirmesini biz çok iyi biliriz” ile HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ`ın “Biz sırtımızı YPJ'ye, YPG'ye, PYD'ye yaslıyoruz, PKK'ya yaslıyoruz. Bunu söylemekte, savunmakta sakınca görmüyoruz.” şeklindeki sözlerini hatırlatan Yıldırım, şu değerlendirmede bulundu:
“Teröristlerin kazdığı hendeklere 'kazanım' diyenler, belediyeleri 'öz yönetim' adı altında kurtarılmış alan olarak görüp destekleyenler elbette kuzu kuzu yargının karşısına çıkacaklar, çıktılar. Çıkacak ki bu ifadelerin altında yatan gerçekler bir bir ortaya çıksın. Meclis'te her düşünce hür biçimde ifade ediliyor, kimseye bir engel yok. Konuşmalar eyleme dönmezse hiç kimseye kimsenin bir şey söyleme hakkı yok. Türkiye'de siyasi katılım yolları sonuna kadar açık. Türkiye bir hukuk devleti, alınan bütün kararlar hukuk içinde alınmaktadır. 'Seçilmiş biri tutuklanır' diyor. Tamam tutuklanmasını biz de arzu etmeyiz ama bırakalım mahkemeler kendi işini yapsın, biz de kendi işimizi yapalım.”
CHP bildirisi
CHP'nin hafta sonu Parti Meclisi (PM) toplantısı sonrasında yayımladığı bildiriye sert eleştiriler yönelten Yıldırım, “Sayın Cumhurbaşkanımızın, AK Parti yöneticilerinin terör örgütleri PKK, IŞİD'e yardım ve yataklık ettiğini söyleyecek kadar basiretsiz bir tutum içindedirler. Nedir bu ya? Kepazelik. Üniversite öğrencilerinin her dersten sonra kapı önünde okudukları boykot bildirgeleri gibi. Siz siyasi partisisiniz kardeşim, ana muhalefet partisisiniz, iktidar alternatifisiniz. Bu kafayla sittinsene iktidar olamazsınız. CHP bu bildirisinin her satırıyla sanki terör örgütünün ayağını kaldırdığı yere ayağını basıyor. Doğrusu CHP'nin terör örgütlerini her fırsatta mağdur gösterme çabasını anlayabilmiş değiliz. CHP'nin kullandığı dil Türkiye'yi küresel düzeyde zayıf düşürmeye çalışanların kullandığı dille aynı. AK Parti'ye muhalefet edeyim derken CHP Türkiye'ye, millete muhalefet ediyor.” ifadelerini kullandı.
Diyarbakır saldırısı
PKK`nin Diyarbakır`ın Bağlar ilçesinde bomba yüklü minibüsle düzenlediği saldırıda 11 kişinin hayatını kaybettiğini hatırlatan Yıldırım, saldırı sonrası Avrupa`dan herhangi bir kınama mesajının yayınlanmadığına dikkat çekti.
Avrupa Birliğinin ırkçılık, yabancı düşmanlığı, İslamafobia konularında hiç iyi bir noktaya gitmediğini söyleyen Yıldırım, AB'nin bu hastalıklardan ancak Türkiye'ye bakışını düzeltmekle kurtulabileceğini aksi halde her geçen gün milletin nezdinde Avrupa Birliğinin inandırıcılığını kaybettiğini aktardı.
Anayasa değişikliği
Başbakan Yıldırım anayasa değişikline ilişkin ise şöyle konuştu: “Anayasa değişikliği konusunda da bir adım daha atıyoruz. Bu hafta siyasi partilerle görüşmelerimizi tamamlayıp, son şeklini vereceğiz. İnşallah bütün partilerimizin katılımıyla bu değişikliği gerçekleştirir, artık bu tartışmayı da ülkenin, milletin gündeminden çıkarırız. Çünkü millet artık bu tartışmalardan bıktı, usandı. Millet hizmet bekliyor, millet işinin görülmesini bekliyor, yaşamının kolaylaştırılmasını bekliyor, yaşam kalitesinin artırılmasını bekliyor. Kayıkçı kavgalarını dinlemek istemiyor. Millet geleceğine ne gibi yatırım yapılacak, gençlerimiz nasıl bir gelecek hazırlanacak bunu bekliyor, bunun yolu da en büyük dönüşüm anayasa değişikliğini yapmaktan geçiyor. Anayasa değişikliği ve hükümet sistemiyle ilgili yapacağımız değişiklikle inşallah artık bir daha Türkiye, koalisyon dönemlerini tarihe gömmüş olacak. Artık koalisyon yok, her zaman tek başına güçlü siyasi irade olacak. Güçlü siyasi irade Türkiye'nin bekası için, birliği için, beraberliği için olmazsa olmazıdır. İnşallah verdiğimiz bütün sözleri yerine getiren parti olarak AK Parti olarak bu sözümüzü de yerine getireceğiz ve milletimizin onayına sunacağız.” (İLKHA)