Karaloğlu, “Van’da yaşanan depremlerden sonra depremden etkilenen merkez ilçe köyleriyle beraber Erciş ilçesi ve köyleri ile Edremit ilçe ve köylerinde kesin hasar tespit çalışmalarını tamamlamıştık. Bu kesin hasar tespit çalışmalarında sokak sokak, köy köy ve mahalle mahalle gezen arkadaşlar bizim bu saydığım ilçelerde 11 bin 317 orta hasarlı konut tespit etmişlerdi. Orta hasarlı grupta olan bu 11 bin 317 konutu, hangi koşullarda güçlendirilerek oturulabileceği noktasında vatandaşımızı daha yakından bilgilendirebilmek için İTÜ, YTÜ, SÜ ile protokoller yaptık.” dedi.
Farklı teknik üniversitelerden çeşitli üniversitelerden gelen uzmanlarla 11 bin 317 konutun tekrar yeniden gözden geçirildiğini belirten Vali Karaloğlu, “Bu çalışmalarda artık binalardan karot alımı, binaların donatılarının incelenmesi daha teknik, daha detay çalışma yaparak bize şunu söyleyecekler; `Sizin elemanlarınız az hasarlı dediği bu bina aslında orta hasarlıdır` diyebilirler. Veya `Bu bina orta hasarlı denmiş olmasına rağmen bu bina hafif hasarlıdır’ diyecekler. Bu bina gerçekten orta hasarlıdır ancak güçlendirilerek kullanılabilir şeklinde. Bize en son çalışmanın sonunda bir rapor olarak sunacaklar. Biz de bunu tekrar vatandaşımıza dönüp diyeceğiz ki ‘biz senin binana daha önceki çalışmamızda şunu söylemiştik. Daha detaylı çalışma sonucunda varılan kanaat budur.` şeklinde vatandaşımızı bilgilendirmiş olacağız. Bu çalışmanın Erciş’teki saha çalışmaları tamamlandı. Şu anda Van mahallelerinde yoğun bir çalışma var. Hocalarımız bu arazi çalışmalarını tamamladıktan sonra, bu işin raporlama kısmı var. Raporlarını bitirdikten sonra bize raporlarını sunacaklar.” dedi.
İTÜ İnşaat Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Filiz Piroğlu da yaptıkları çalışmalarla ilgili bilgi verdi. Piroğlu, şunları ifade etti: “Biz daha önce orta hasarlı olarak saptanmış binalarımızı değerlendirmek üzere daha ayrıntılı ve kapsamlı bir çalışma yapıyoruz. Önce orta hasarlı denilen binamızın tümünü saptamaya çalışıyoruz. Yani kerpiç bir bina mı? Geleneksel teknoloji ile yapılmış bir yığma bina mı? Yoksa betonarme bina mı? Önce onu saptıyoruz. Daha sonra hangi yıl yapılmış bir mühendislik hizmeti görmüş mü? Mimari statik projeleri mevcut mu? Onu belirliyoruz. Daha sonra binamız kaç katlı, bu katların özelliği ne, kaç normal kat var. Bodrum katı var mı?, çekme katı var mı? Bunları inceledikten sonra yapısal analizimize, değerlendirmemize yönelik ana taşıyıcı sistemi incelemeye çalışıyoruz. Ana taşıyıcı sistemde örneğin betonarme binada, göz önüne aldığımız binada örneğin bir yığma binaysa taş mı kullanılmış, tuğla mı? Kullanılmış briket mi kullanılmış, bu briketler nasıl örülmüş, hangi malzeme kullanılmış betonarmeyi ise beton kalitesi nedir. Beton kalitesini değerlendirmek için de binalarımızda minimum üç tane numune alıyoruz.
Burada, birinci derecede önemli olan, biraz önce saydığım binanın taşıyıcı elemanlardaki hasar seviyesidir. Bunları her bir elemanda teker teker hasarları tespit diyoruz. Hasarların ne tür bir hasar olduğunun önemini, derecesini saptıyoruz ve bunun hepsini fotoğrafla belgeleyerek kayıt altına alıyoruz. Ana taşıyıcı elemanları ve bu elemanların birleşimlerini tek tek inceliyoruz. Buradaki hasarı, donatıyı, donatının burkulup burkulmadığını birleşim yerlerindeki gerekli imalat koşullarının sağlanıp sağlanmadığını inceliyoruz. Kayıt altına alıyoruz. Daha sonra yapısal olmayan elemanlardaki hasar tespit çalışmalarını yürütüyoruz. Bu yapısal olmayan elamanlar nedir. Burada bölme duvarları, bacalar, çatılar gibi elemanlardaki hasar durumunu da tek tek saptıyoruz.”