Eyyübiye ilçesine bağlı Sancaktar Mahallesi`nde bulunan Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Ek Hizmet Binası önündeki boş arazide 2 yıldır yaşam mücadelesi veren Güler ailesinin dramı yürek burkuyor.  

Kira veremedikleri için ev sahipleri tarafından evden çıkarılan 10 kişilik Güler ailesi defalarca yetkililerle görüşmesine rağmen yardım alamadıklarını iddia etti. 

Maddi imkânsızlıklar nedeniyle çadırda yaşamak zorunda olduklarını söyleyen anne Leyla Güler, Faruk Güler (13), Gül Güler (12), Huriye Güler (7), Berivan Güler (6) , Yılmaz Güler (3), Ferhat Güler (2), Çiğdem Güler (5 aylık) çocuklarını su olmadığı için haftada bir defa yıkamak zorunda kaldığını ifade etti.

Çalıştığı bir oto yıkamacı da kilolu olduğu gerekçesiyle işten çıkarılan Metin Güler (45) yaşadığı mağduriyeti İLKHA`ya anlattı.

Güler, Maddi durumumuz olmadığı için 2 yıldır çadırda kalıyoruz. 4 çocuğum okula gidiyor. Bize bir yardım edilip ev bulunsaydı bu hayattan kurtulurduk. Biz daha ne yapalım. Bütün çocuklarım perişan haldeler. Aç ve susuz bir şekilde yaşıyoruz. Bize bakan kimseler de yok. Devlet bize bir yardım etsin. Kimsemiz olmadığı için yardım edenimiz de yok. 2 yıldır çocuklarım burada rezil oluyorlar.” dedi.

"Şişmanlığımdan dolayı işten çıkarıldım"

Hayırsever vatandaşların verdiği yardımlarla geçindiğini söyleyen baba Güler, "Bazen de hal pazarına gidip yiyecek şeyler toparlayıp getiriyoruz. Bundan başka bir şey yok. Yaşantımız sadece bunlardır. Ne evimiz var ne de barkımız. Sonumuz nasıl olacak onu da bilmiyoruz. Bu şekilde sonumuz kötüdür. Ben oto yıkamacıydım. Onlar da beni şişmanlığımdan dolayı kabul etmiyorlar. Sancaktar Mahallesi'nde kirada oturuyordum bizi çıkardılar. Kira olarak 5 bin TL istiyorlar. Bu parayı nereden getireceğim. Her sene bu çadırda mı kalacağım. Bu durumda ne yapayım. 7 çocuğum için en azından bir evimiz olsun.” diyerek yetkililerden yardım istedi.

“Banyo yapacak yerimiz yok”

Çocuklarının okula kirli elbiselerle gittiklerinden dolayı öğretmenleri tarafından şikayet edildiğini sözlerine ekleyen Güler, son olarak şöyle konuştu: “Yaşlı annemin de yaşlılık maaşı yoktur. Hayırsever vatandaşların verdiği paralar da ekmek almaya, tüp doldurmaya yetiyor. Banyo yapacak yerimiz yok. 4 çocuğum okul okuyor. Yaya gidip yaya geliyorlar. Çamurlu bir halde gidip geliyorlar. Öğretmen de kabul etmiyor. Öğretmen gelip bizden şikâyetçi oluyor. Çocukların hali nedir diye soruyor. Durumumun olmadığını söylediğimde de çaresiz bir şekilde geri gidiyorlar.”

“Çocuklarımın başlarını haftada bir yıkıyorum”

35 yaşındaki anne Leyla Güler ise mağduriyetini şu sözlerle dile getirdi: “Bana bir ev alıp yardım etsinler. Çoluk çocuğum layıkıyla yaşasın. Bu şekilde bir yaşantı olmaz. Böyle bir hayat mı olur. Çocuklarım okula giderken oradaki öğrenciler 'neden banyo yapmıyorsun' diyorlar. Çocuklarımı nerede yıkayacağım. Her gün camiden su getirerek bulaşıkları yıkıyorum. Çocuklarımın başlarını da haftada bir yıkıyorum. Bize bakanda yoktur. Ne gelen ne de gidenimiz var.”

“Bana ‘senin başında dolu bit var. Seninle oynamıyoruz` diyorlar”

Eski ayakkabı ve elbiselerle gittiği okulda sürekli azar işittiğini söyleyen 3. sınıf öğrencisi Gül Güler, “Babam çalışamıyor annem de çalışamıyor. Bu halimizle okula gittiğimizde öğretmenimiz ‘siz neden bu kadar kirlisiniz. Temiz olun, başınızı temizleyin, başınızda bit olmasın başka bir şey istemiyorum. Bir de kirli gelmeyin temiz gelin` diyor. Bende maddi durumumuz yok, evimiz yok, çadırda yaşıyoruz diye cevap veriyorum. Okuldaki arkadaşlarım da bana sahip çıkmıyorlar. Bana ‘senin başında dolu bit var. Seninle oynamıyoruz` diyorlar. Beni itiyorlar ve bu durumda bir şey de diyemiyorum.” şeklinde konuştu. (Ramazan Casuk-İLKHA)