Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, ‘Muharrem Ayı, Aşure ve Kerbela`  başlıklı bir mesaj yayımlandı. Görmez mesajında, Kerbelâ`nın, haksızlık karşısında direnmenin adı olduğuna vurgu yaparak bu anlamlı günün ümmetin birlik ve beraberliğine vesile olması temennisinde bulundu.

“Her yıl Muharrem`in 10`uncu günü geldiğinde kalbinde Kerbelâ`nın hüznü ve Ehlibeyt`in muhabbetini taşıyan her kardeşimizi bir acı, bir hüzün ve bir keder kaplar.” diyen Görmez, yürekleri kanatan bu acının, dünyanın dört bir yanında, mezhebi, meşrebi, ırkı, rengi, coğrafyası ne olursa olsun Müminlerin ortak hüznü ve kederi olduğunu belirtti.

Kerbelâ`da acımasızca şehit edilen Hz. Hüseyin ve arkadaşlarının, bu hadisedeki asil duruşu ve haksızlıklar karşısındaki onurlu mücadelesi ile bütün müminlerin gönüllerinde taht kurduğunu ifade eden Görmez,  ona ve yakınlarına bu zulmü reva görenlerin ise Müslümanların ortak vicdanında mahkûm olduğunu ifade etti.

“Kerbelâ aynı zamanda geleceği inşa eden bir okuldur”

Görmez mesajında şu değerlendirmelerde bulundu: “Kerbelâ`yı sadece tarihte yaşanmış bir acıya, bir mitolojiye ve efsaneye, senede bir defa şehitlerin yad edildiği yas ve mateme dönüştürmek doğru değildir. Kerbelâ`yı anlamak, Hüseyin`ce yaşamak, uğruna can verdiği adaleti ve merhameti doğru anlamaktır. Kerbelâ, Haksızlık karşısında direnmenin adıdır. Kerbelâ aynı zamanda geleceği inşa eden bir okuldur. Mezhebi, meşrebi ne olursa olsun herkesin bu mektepten alacağı dersler vardır. Ve bu mektebin en büyük muallimi şüphesiz Hz. Hüseyin`dir. Şurası iyi bilinmelidir ki, Hz. Hüseyin ve arkadaşlarının uğruna can verdikleri yol, Hz. Muhammed Mustafa`nın yoludur.

“Kerbelâ`da şehit olanların hangi ulvi değerler uğruna can verdiklerini gözden geçirmemiz gerekmektedir”

Hz. Hüseyin`in en büyük gayesinin, kendisinden sonra yeni Kerbelâların yaşanmaması olduğuna işaret eden Görmez, “Mina`da okuduğu hutbede “Rabbim benim şehadetimi ümmetin vahdetine vesile kıl!” duasını hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamamız gerekmektedir. Bugün Kerbelâ`da şehit olanların hangi ulvi değerler uğruna can verdiklerini düşündüğümüz kadar onları katleden Yezidlerin hangi sapmalar yaşadığını, Allah`ın ayetlerini nasıl değiştirdiklerini, Resul-ü Ekrem`e (sas) hangi iftiraları attıklarını da yeniden gözden geçirmemiz gerekmektedir. Eğer biz bugün hala 14 asır geçtikten sonra İslam coğrafyasında Kerbelâ`nın ahu figanları üzerine bir güç ve iktidar inşa etmeye devam ediyorsak bu Kerbela`yı hiç anlamadığımız ve Yezitlerin düştüğü hataya düşmekten kendimizi koruyamadığımız anlamına gelir.” ifadelerini kullandı.

“Kerbelâ, aramızda ayrılık-gayrılığa değil, birlik ve beraberliğe vesile olmalı”

Görmez, “Bugün İslam âleminin içinden geçtiği zorlu süreçte, mezhebini, meşrebini dinin önüne geçirenler, mezhep sultasından dolayı Müslüman kardeşlerini katletme cürmünü işleyenler, Kerbela`yı hiç anlamamış, hiçbir ders ve ibret almamışlardır.” diye belirterek, mesajına şöyle devam etti: “Bugün Kerbelâ, hepimize taze bir bilinç aşılamalıdır. Kerbelâ, aramızda ayrılık-gayrılığa değil, birlik ve beraberliğe vesile olmalı bizi birbirimize sımsıkı kenetlemelidir. Kerbelâ`nın bizlere yüklediği görev ve sorumluluk, gönül kapılarımızı ardına kadar birbirimize açmak, yüreklerimizi sahrâ-ı Kerbelâ`ya dönüştürmemektir.” (İLKHA)