Mehmet Sait Özcan/ Doğruhaber / Röportaj

ABD Başkanı Barack Obama`nın geçtiğimiz günlerde veto ederek geri gönderdiği ve Suudi Arabistan`a 11 Eylül saldırılarından dolayı dava açılmasına imkân tanıyan yasa tasarısı (JASTA-Justice against Sponsors of Terrorism Act-Terörizme Destek Verenlere Karşı Adalet yasa tasarısı) ABD Senatosu`nun ardından Temsilciler Meclisi`nde de 3`te 2 çoğunlukla kabul edilerek yasalaştı. Ekonomisi kötüye giden ABD`nin kabul edilen tasarı ile açılacak davalarla Suudi varlıklarını gasp edeceği belirtiliyor. Uzun yıllardır Amerika ve işgalci israille çok sıkı ilişkiler içerisinde olan, Amerika ve Avrupa ülkelerinden yüzlerce milyar dolarlık gereksiz silah alarak batılı şer güçleri ekonomik anlamda kalkındıran Suudi yönetimi, şimdi de Amerika tarafından köşeye sıkıştırılarak deyim yerindeyse ektiğini biçiyor. 

JASTA yasa tasarısıyla birlikte Amerika-Suudi gerginliğinin geldiği noktayı konuştuğumuz Katar İslami Araştırmalar Fakültesi Öğretim üyesi siyaset bilimci Dr. Muhammed Muhtar Şankıti, gazetemize önemli değerlendirmelerde bulundu.

Ekonomik çöküntü içerisinde olan Amerika`nın geleceğini tehdit altında gördüğünü ve tedbir alma yoluna gittiğini ifade eden Dr. Şankıti, “Amerika için stratejik ortak mefhumu yok, stratejik bağımlılık yada bağımlı olmak vardır” diye konuştu. Amerika`nın hedefinin, Anadolu coğrafyasıyla Arap yarımadasının birleşmesini önlemek olduğunu ifade eden Şankıti, batılı şer güçlerin kaos ektiği İslam ülkelerinin hali ortadayken ayakta kalan ülkelerin birlikte hareket ederek İslam dünyası üzerinde oynanmak istenen oyunu bozabileceğine dikkat çekti. İşte Dr. Muhammed Muhtar Şankıti`nin sorularımıza verdiği cevaplar…

3 TRİLYON ZARARIM VAR DİYEN AMERİKA BUNU SUUDİ`DEN TAHSİL EDECEK

Sayın Muhammed Muhtar Şankıti, öncelikle bize zaman ayırdığınız için teşekkür ediyoruz. Konu JASTA. ABD Kongresi, ABD Başkanı Obama`nın vetosuna rağmen Suudi Arabistan`a 11 Eylül saldırılarından dolayı dava açılmasına imkân tanıyan yasa tasarısını onayladı. Buna göre Suudi Arabistan`ın ABD`deki 750 milyar dolarına el konulabilecek. Amerika`nın bu kararını nasıl değerlendiriyorsunuz? Daha da önemlisi çok iyi ilişkiler içerisinde olan bu iki ülke ne oldu da bu hale gelebildi?

Tabi bu çok önemli bir karar. Amerika`nın Ortadoğu`da bir baskı uyguladığının delilidir. Her ülkeye farklı şekilde baskısını hissettirmeye çalışıyor. Mesela Mısır`da, Türkiye`de asker üzerinden bunu hissettirmeye çalışırken Arabistan`a karşı mal üzerinden, para üzerinden bunu yapmaya çalışıyor. Çünkü Amerikalılar Suudi Arabistan için paranın, ekonominin çok önemli olduğunu biliyorlar ve bu alınan karar Suudi Arabistan`ı çok büyük bir sıkıntıya sokacaktır elbette. Çünkü Amerikalıların 11 Eylül`den dolayı hesapladıkları zararlar 3 trilyon dolardan fazla. Yani bu demektir ki Suudi Arabistan`ı 3 trilyon dolarlık bir yük bekliyor böyle devam ederse. Onlar ‘zararlarımız bu kadardır` diyorlar. Demek ki bunu Suudi Arabistan`dan tahsil edecekler. Oysa Suudi Arabistan`ın Amerika`daki parası ancak bunun 20`de biri kadar. Dolayısıyla bu konuda Suudi Arabistan`ı baskı altında tutuyorlar.

AMERİKA İÇİN STRATEJİK ORTAK MEFHUMU YOK STRATEJİK BAĞIMLILIK VARDIR

Peki Sayın Muhtar Şankıti, Arabistan`ın hangi tutumu Amerika`yı kızdırmış olabilir ya da neler olmuş olabilir ki böyle bir karar alma ihtiyacı hissettiler?

Bu tamamen bir sebebe dayanıyor olmayabilir. Yani onlar tamamen kendi güçlerini, kendi hesaplarını düşünüyorlar. Yüzyıllık bir nüfuzları var Ortadoğu`da ve geleceklerini tehdit altında görüyorlar. Buna yönelik bazı tedbirler alıyorlar. Amerika için stratejik ortak diye bir mefhum yoktur. Ancak stratejik bağımlılık yada bağımlı olmak vardır. Onun için Ortadoğu`da halkların ve rejimlerin, Amerika`ya bağımlılıktan ortak olma pozisyonuna gelme düşüncesi Amerika`yı bu tür tedbirler almaya zorluyor. Çünkü Amerika hiçbir şekilde ortak istemiyor ancak kendisine bağımlı ülke istiyor. Ama Amerika`nın Ortadoğu`da artık bağımlı ülke şeklinde işi götürmesi çok zordur. Onlar da bundan dolayı böyle bir şey yapıyorlar.  Tabi bu arada Suudi Arabistan`ın da kartları var. Eğer içte bazı reformlar yapar Türkiye ile sağlam ve güçlü ilişkiler kurarsa güçlü bir blok oluşturabilir ve bu konuda kartlarını kullanabilir. Bu konuda Amerika`nın hamlesi boşa çıkabilir. Ama bunun için tabi ki Suudi Arabistan`ın hem içte hem dışta bazı adımlar atması gerekiyor.

AMERİKA`NIN HEDEFİ ANADOLU COĞRAFYASIYLA ARAP YARIMADASININ BİRLEŞMESİNİ ÖNLEMEKTİR

Amerikan senatosu aldığı bu kararla aslında kendi ayağına da sıkmış olmuyor mu? Amerika`nın gelecekle ilgili Ortadoğu`yla alakalı perspektifi nedir? Çünkü Irak`ın işgali ve Washington yönetiminin bağlantılı olduğu darbeler gibi sebeplerle ABD`ye, karşı davaların önü de açılabilir. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

Hayır, ben Amerika`nın ayağına sıkmış olduğunu düşünmüyorum. Bunlar iyimser düşünceler. Amerika bunu hesaplamıştır. Amerika`nın şuanda birinci hedefi Anadolu coğrafyasıyla Arap yarım adasının birleşmesini önlemektir. Dikkat edin çünkü şu anda Irak`ta ve Suriye`de olanlar bu teması kesiyor. Şu anda Arap yarımadasıyla Anadolu ana kıtalarının birleşmesi bir tarafa bunların teması bile tehdit olarak görülüyor. O bakımdandır ki Suriye ve Irak`taki kriz devam ediyor. Çünkü Amerika açısından bu büyük bir risk. Hem nüfuz olarak hem psikolojik motivasyon açısından hem maddi-ekonomik güç açısından Anadolu ve Arap yarımadasının teması ve birlikteliği Amerika için büyük bir tehdittir. O bakımdan Amerikalılar bunu önlemeye çalışıyor.

Burada dikkat çekici bir husus da Amerika`nın her yıl teröre destek veren ülkeler listesinde yer verdiği İran`a karşı değil de en önemli müttefiki olarak kabul edilen Suudi Arabistan`a karşı böyle bir dava açmasıdır. Bu da çok manidardır. 

AYAKTA KALAN ÜLKELER BİRLİKTE HAREKET EDEREK OYUNU BOZABİLİR

Dubai merkezli Rotana Televizyonu`na konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu duruma dikkat çekti ve Amerika`ya tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam dünyası aleyhinde alçakça gelişmelerin yaşandığına dikkat çekerek Türkiye ve Suudi Arabistan`ın hedef alındığını Irak, Tunus, Suriye, Libya, Pakistan ve Afganistan`da yaşananların birbirinden ayrı gelişmeler olarak görülemeyeceğinin altını çizdi. Bu gelişmelerle birlikte bu açıklamayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Evet, ben de izledim. Doğru söylüyor Sayın Cumhurbaşkanı. Biz de aynı kanaatteyiz. İslam ülkelerinin bu konuda bir birlik oluşturmaları ve buna ancak bu şekilde karşı koymaları gerekir. Ama Amerika`nın özellikle Sünni bloğun birleşmesini önlemeye yönelik ya da birlikte hareket etmesini önlemek için bir çaba içerisinde olduğunu herkes görüyor. Artık bu bir sır değil. Bundan dolayı burada İslam ülkelerini önce içe yöneltip iç sorunlarla güçsüzleştirme sonra da bölge politikalarından dışlama gibi bir siyasetleri var. Bu oyunu bozmak lazım. Çünkü dikkat ederseniz Ortadoğu`da Mısır dâhil, Tunus, Ürdün, Libya, Suriye, bütün bunlar iç karışıklıklarla güçsüzleştirilmiş sonra dışlanmıştır. Bunların şu anda etkili bir siyasetleri yok. O bakımdan güçlü olabilen, ayakta kalan ülkelerin birlikte hareket ederek oyunu bozmaları büyük bir önem arz ediyor.

SUUDİ YÖNETİMİ BU SAATTEN SONRA DEĞİL MISIR`A HİÇ KİMSEYE YARDIM EDEMEZ

Sayın Şankıti, Amerika`nın bu kararının Suudi-Mısır ilişkilerini nasıl etkilemesini bekliyorsunuz? Çünkü Suudi yönetimi, darbe rejiminin önemli destekçilerinden biri. Bu konudaki düşünceleriniz neler?

Ben, Suudi Arabistan`ın bu saatten sonra artık kimseye yardım edeceğini düşünmüyorum. Zaten bunun belirtileri de ortaya çıkmaya başladı. Kemer sıkma politikaları uygulanmaya başladı. Bazı maaşlarda indirime gidildi, bazı harç ve vergiler ihdas edildi. Uluslararası bazda çalışan bazı hayır müesseseleri ve kurumları kapatıldı. Dolayısıyla bu kararın etkileri hemen kendini göstermeye başlamıştır. Suudi Arabistan şimdiden tedbirlerini almak zorundadır. Amerika, Suudi Arabistan`ın en önemli kozu olan ekonomiyi hedef almıştır. Çünkü Suudi Arabistan`ın iç huzuru büyük ölçüde ekonomik gücüne bağlı. Suudi Arabistan`ın bu saatten sonra değil Mısır`a hiç kimseye yardım edecek bir durumu söz konusu değildir. Zaten Mısır`a giden bütün paralar da heba olmuştur, hiçbir şekilde Mısır halkına yansımamıştır. Tamamen yolsuzluklarla heba edilmiştir.

Sayın Şankıti, verdiğiniz bu değerli bilgiler için teşekkür ederim.

Ben teşekkür ederim.