TARİHTE BUGÜN / DOĞRUHABER / İSTANBUL / 7 EKİM

1737   Yüksekliği 13 m'yi bulan dalgalar, Hindistan`ın Bengal kıyı kentinde 300,000 kişinin ölümüne yol açtı. Bu dev dalgaların okyanus içinde meydana gelen deprem sonucu ortaya çıkan tsunami olabileceği çok sonralar anlaşılacaktı.

1769   İngiliz kaşif Kaptan Cook Yeni Zelanda'yı keşfetti. İngilizler sömürge yarışında öne geçmek için keşif faaliyetlerine hız vermiş ve Kaptan Kuk(Cook) gibi kaşifler sırf bu amaçla keşif seyahatlerine başlamıştı. Yeni Zelanda, Güney Büyük Okyanus'da bir ada ülkesidir. Güney Yarımkürede, Okyanusya'daki Güney Pasifik adaları arasında, Avustralya'nın yaklaşık 1.500 km güney doğusunda yer almaktadır. Başlıca iki büyük  ve birçok küçük adadan oluşur. Yeni Zelanda'nın başkenti Wellington'dur. Üzeri kar kaplı dağ manzaraları ile bilinen bir ülkedir. En büyük ve en kozmopolit şehri Auckland'dır. Yeni Zelanda`ya ilk kez 1000 yıl önce Polinezyalı Maoriler yerleşmiştir. Maoriler iyi örgütlenmiş, kan bağı ile gelen şefler ve güçlü rahipler tarafından yönetilen bir kabiledir. Adaya ilk ayak basan beyaz adam, 1642 yılında Hollandalı Abel Tasman olmuştur. Ancak Kaptan James Cook`un 1769 ve 1779`daki gezilerine kadar adalar herhangi bir yönetime bağlı kalmamış ve keşfedilmemiştir. İngiliz göçmenler, 1840 yılında İngiliz hakimiyeti kurulunca adaya yerleşmeye başlamışlardır.

1806   Karbon kağıdı keşfedildi. karbon kağıdı, aynı zamanda hem yazmak hem de kopya çıkarmak için yazı kâğıtlarının arasına konulan kâğıt. Özellikle resmi yazışmalarda birden fazla kopyanın gerektiği evraklar için devlet dairelerinde son yıllara kadar sıklıkla kullanıldı.

1885  Atom bombasının kâşiflerinden Danimarka'lı nükleer fizikçi Niels Bohr doğdu.  Atom fiziği dalında kuantum kuramı ile ün salmış daha sonra II. Dünya Savaşı sırasında amaç ve etkilerini bildiği halde Atom bombasının keşif çalışmasına katılmıştır. Buna rağmen Danimarka`da bir halk kahramanı olarak görülmektedir.

1908   Osmanlı yönetimine başkaldıran Girit adası Yunanistan ile birleşti.  Rumlar daha önceki başkaldırılarında adadaki müslümanları katliamdan geçirmiş ama amaçlarına ulaşamamışlardı. Osmanlı`nın otoritesinin zayıflaması üzerine Girit adası için fırsat doğmuş oluyordu.

1923  İstanbul`da sıkıyönetim ve sansür kaldırıldı. Kağıt üzerinde kalkan sıkıyönetim ve sansür tek parti iktidarındaki CHP yönetimi boyunca uygulamada devam etmekteydi. Özellikle ilk 10 yılda hiçbir şekilde muhalefete müsaade edilmemiş ve eleştirel tüm yayınlar anında yasaklanıp sorumluları çoğu zaman idamla yargılanmışlardır. İsmi konulmamış olan sıkıyönetim İstiklal Mahkemeleri ve Hıyanet-i Vataniye kanunu ile de iyice sabitlenmiştir.
 
1926  İtalya'da faşist parti devlet partisi olduğunu açıkladı; her türlü muhalefet yasaklandı.

1934  , Alman şiddet eylemcisi solcu kadın militan Ulrike Meinhof doğdu. Oldenburg'da doğan Meinhof, Baader-Meinhof Grubu olarak da bilinen Kızıl Ordu Fraksiyonu'nun kurucularından biriydi. İlk başlarda nükleer karşıtı hareketin bir üyesiydi ve konkret adlı radikal sol gazetenin editörüydü. 1961 yılında bir komünist olan Klaus Rainer Röhl ile evlendi. 1968 yılında boşanan Meinhof, Berlin'deki daha radikal solcuların arasına karıştı. Sol kanadın kullandığı sıradan mücadele araçlarının etkisizliği nedeniyle hüsrana uğrayan Meinhof, 1970 yılında Andreas Baader'in hapisaneden kaçmasına yardım etti ve daha sonra kimi soygunlarda ve sanayi siteleriyle Amerikan askeri üslerinin bombalanması eylemlerinde rol aldı. Grup Alman basını tarafından hemen "Baader-Meinhof Çetesi" olarak adlandırıldı. Meinhof şehir gerillası kavramı da dahil olmak üzere grubun ürettiği pek çok broşür ve manifesto kaleme aldı. Bunlar sıradan insanın sömürülmesi ve kapitalist sistemi suçlayan yazılardı. 1972'de Langenhagen'de yakalandığında "ön duruşmalarda" 8 yıl cezaya çarptırıldı. Kendisine ömür boyu hapis cezası veren duruşmalar sırasında 9 Mayıs 1976'da JVA Stuttgart-Stammheim'daki hücresinde "ölü bulundu". Kızıl Ordu Fraksiyonu'nun üyeleri de dahil olmak üzere pek çok insan daima, onun Alman iktidarının temsilcileri tarafından öldürüldüğünü söylediler.

1936  Osmanlı devletinin son sadrazamı Tevfik Paşa İstanbul'da öldü.

1940  II. Dünya Savaşı`nda Alman ve İtalyan askerleri Romanya'yı işgal etti.

1949   Demokratik Almanya Cumhuriyeti kuruldu. II. Dünya Savaşı`dan sonra Sosyalist blok ile Kapitalist batı bloku arasında ikiye bölündü. Savaş yaklaşık on milyon asker ve sivil Alman'ın ölümüyle sonuçlanmıştı. Oder nehrinin doğusundaki geniş topraklar kaybedilmiş; yeni sınırlar dışında kalan başka ülkelerdeki on beş milyon Alman, bu ülkeler tarafından sınırdışı edilmiş; birçok büyük şehir tahribe uğramıştı. Geriye kalan ulusal bölge ve Berlin, Müttefikler tarafından dört askeri bölgeye ayrılmıştı.
Batı bölgeleri kontrol eden Fransa, Birleşik Krallık ve Birleşik Devletler bölgelerini birleştirip, 23 Mayıs 1949'da Almanya Federal Cumhuriyeti'ni kurdular; 7 Ekim 1949'da, Sovyet bölgesi ise Alman Demokratik Cumhuriyeti'ne dönüştürüldü. Bunlar; "Batı Almanya" ve "Doğu Almanya", ve Berlin'in iki parçası "Batı Berlin" ve "Doğu Berlin" olarak anıldı. Doğu Almanya, Doğu Berlin'i başkent ilan etti, buna karşılık Batı Almanya başkentini Bonn yaptı.

1960   Ordu Foto Film Merkezi tarafından hazırlanan ''Düşükler Yassıada'da'' filmi basına gösterildi. Darbe yaparak yönetimi ele geçiren askeri cunta eski iktidarı hapsedip yargılayarak kin ateşini söndürememiş bu tür filmler yaparak da Demokrat Parti`nin Yassıada`da bulunan esirlerini aşağılama yoluna gitmişti.

1962  Diyarbakır'ın Suriçi mevkii "müze bölge" ilan edildi. Bu ilana rağmen tüm tarihi doku bozuldu hatta dünyaca ünlü şehir surları da tahrip olmaktan kurtarılamadı. Herkesin başında devlet, Suriçi`nin müze bölgesi olduğunu unuttu ve tarihi yapıları yıkıp yerine yenilerini yapmada başı çekti ve yapılanlara göz yumdu.

1963  Flora kasırgası Haiti ve Dominik Cumhuriyeti'ni vurdu; 7 binden fazla kişi öldü.

1966  İlk Türk otomobiline Anadol adı verildi.  Anadol, Türkiye'de seri olarak üretilen ilk otomobil markalarındandır. 19 Aralık 1966'da piyasaya çıkmış ve kendisini ilk Türk otomobili olarak ilân etmiştir. Ancak ilk Türk otomobili olma durumu biraz açıklamaya muhtaçtır. Zira Anadol'dan evvel "Nobel" diye bir küçük otomobil daha piyasaya çıktı ve bir süre sonra bunun imalâtı durdu. Koç Holding ve Ford ortaklığıyla üretilen Anadol'un tasarımı İngiliz Reliant firmasına ait olup araçta Ford firmasından tedarik edilen şase ve motorlar kullanılmıştır. Anadol ve daha önce üretilen tüm otomobiller orijinal yerli üretim olma özelliğinden çok uzak olup kısa bir süre sonra tedavülden kalkmışlardır.

1970  ABD başkanı Richard Nixon, Vietnam Savaşı'na son verecek beş maddelik barış önerisini açıkladı.

1980  Sol görüşlü Necdet Adalı ile sağ görüşlü Mustafa Pehlivanoğlu idam edildi. 12 Eylül askeri darbesi sonrası 1980-1984 yılları arasında 50 kişi idam edildi. Kenan Evren'in "Hainleri asmayıp da besleyecek miyiz?" sözü belleklerde yer etti. Yıllar sonra Evren`den gelen itiraf:” Bir solcu asılacak olsaydı hemen bir sağcının da idam emrini verir böylece dengeyi sağlardım.” Buna göre bir sağcının öldürülmesinin tek sebebi bir solcunun öldürülmesi oluyordu ve dünyanın tüm hukukçuları bu denge kuralı karşısında şaşkına dönmüştü.

1985 İtalya`nın Achille Lauro adlı yolcu gemisi Filistin'li militanlarca kaçırıldı. Filistin Kurtuluş Cephesi`ne bağlı silahlı 4 kişi  İtalyan gemisi Achille Lauro'yu 450 yolcusuyla birlikte üç gün süreyle kaçırdı. Bu eylemin beyni olmakla suçlanan Ebu Abbas, 1987'de İtalyan adaleti tarafından gıyabında ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.

1986   Bülent Ecevit, hakkında açılan 31 soruşturma ve iki dava ile ilgili olarak 33 ifade verdi.

1987  Türkiye Komünist Partisi (TKP) ile Türkiye İşçi Partisi (TİP) birleşerek Türkiye Birleşik Komünist Partisi (TBKP) adını aldı. Yeni kurulan TBKP'nin Onursal Başkanı Behice Boran oldu.

1991   Türkiye'nin Atina büyükelçiliği basın ataşesi yardımcısı Çetin Görgü öldürüldü. Saldırıyı 17 Kasım örgütü üstlendi. 17 Kasım Devrimci Örgütü Marksist-Leninist çizgide olup 1973 yılında kurulmuştur, 2002 yılında tutuklanmalar ve üyeleri hakkındaki davalarla birlikte örgütün dağıldığı düşünülmektedir. Örgüt ABD hedeflerine ve Yunan hükümet binalarına saldırılar düzenlemesiyle adını duyurmuştur. 1975 yılında CIA'in Atina'daki şefi Richard Welch'i evinin önünde silahlı saldırı sonucu öldürülmüştür. Genelde ABD hedefleri ana hedef olarak seçilmiştir. Grup Anti-Amerikancı olduğu gibi aynı zamanda Türkiye ve NATO karşıtı da olmuştur. 17 Kasım örgütü, 19 ABD hedefiyle birlikte, Türklere karşı 9 saldırı düzenlemiş ve düzinelerce ABD'ye yakın kurum, kuruluşlara saldırmıştır. Ayrıca sağcı-Yunanlı gruplara ve şirketlere de saldırılar düzenlemiştir

2001   ABD 11 Eylül saldırılarını bahane ederek Afganistan`ı bombalamaya başladı. Halen Afganistan`ı işgal altında tutan ABD, şu ana kadar yüzbinlerce sayıda sivil halktan kişiyi bombalamalar ve saldırılarda katletti. ABD, amacının El-Kaide`yi ve Taliban`ı etkisizleştirmek olduğunu söylediği Afgan işgalini aradan geçen zamana rağmen sürdürmekte ve hala katliamlarına devam ediyor.

2002  Siyonist İsrail terör birliklerinin Gazze'de Han Yunus'a düzenlediği saldırıda 14 Filistin'li şehid oldu, 110 kişi yaralandı. Saldırgan siyonistlerin katliamlarına dünya sessiz kalmaya devam ediyor.