Emniyetteki ‘paralel devlet yapılanması`nın kilit ismi olduğu belirtilen ve 15 Temmuz darbe girişimi öncesi ABD`ye kaçan ‘Kozanlı Ömer` lakaplı Osman Hilmi Özdil`in izine, BDDK (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu) murakıplarına yönelik operasyonlarda rastlandı. İstanbul Mali Şube ekiplerinin FETÖ/PDY`ye yönelik düzenlediği 2 ayrı operasyonda, 47 BDDK murakıbı tutuklanarak cezaevine gönderildi. Cemaat`in ekniyet imamı olduğu dışında hakkında bilgi bulunmayan Özdil`in, 17 Aralık soruşturmasından bir süre sonra ABD`ye gittiği tahmin ediliyor.

KAÇARKEN YAKALANDI

Öte yandan FETÖ`nün İzmir Askeri Casusluk kumpasına, hazırladığı raporlarla hizmet eden Yarbay Hüseyin Polatçı`nın, darbe girişimi sonrası kaçmaya çalışırken sınır kapısında yakalandığı ortaya çıktı. Polatçı'nın askeri casusluk kumpasının bilirkişisi 16 Temmuz'da sınırda ele geçirildi.

KOZANLI ÖMER 100'Ü AŞKIN TELEFON GÖRÜŞMESİ YAPMIŞ

Habertürk'ün haberine göre; Yapılan soruşturmada, BDDK`da görevli banka murakıplarının Cumhurbaşkanı Erdoğan`a yakın kişilerin şahsi ve şirket hesaplarını usulsüz şekilde incelemeye aldığı, 2013-2014 yılları arasında 5 bin 270 kez usulsüz olarak sorgulama yaptıkları tespit edildi. BDDK murakıplarının cep telefonu kayıtlarına göre, FETÖ`nün emniyet imamı olduğu belirlenen ‘Kozanlı Ömer` kod adlı Osman Hilmi Özdil`in, 2009 ile 2013 Nisan ayı içerisinde BDDK murakıbı olan A.K. ile 100`ün üzerinde telefon görüşmesi yaptığı tespit edildi.

KAYBOLAN ARŞİV DOSYASI BULUNDU

Emniyet imamı ‘Kozanlı Ömer`in, ABD`de gözaltına alındığı sırada üzerinden çıkanların kaydedildiği ve FBI tarafından gönderildikten sonra kaybedilen arşiv dosyasının bulunduğu önceki gün ortaya çıktı. Yürütülen soruşturmada 5 polis gözaltına alınıp tutuklandı. Dosyada, Ergenekon soruşturmalarında haklarında soruşturma açılan bazı isimlerin yer aldığı şifreli listenin bulunduğu öne sürülüyor.

SINIRDA YAKALANDI

FETÖ'nün kritik isimlerinden ‘Kozanlı Ömer`in izine rastlanırken, İzmir Askeri Casusluk kumpasının bilirkişisi ise sınırda kaçarken yakalandı.

Polatçı, 2012'de FETÖ'nün Askeri Casusluk kumpasını hazırlarken elde ettiği belgeler hakkında 'bilirkişi' olarak görevlendirilmiş ve sözkonusu 'deliller' hakkında 'devlet sırrı' raporu vererek yüzlerce ismin mağdur olmasına yol açmıştı. 2014 yılından beri Muharebe Elektronik Bilgi Sistemleri'nde çalıştığını anlatan Polatçı, mahkemede hakimin, “Sen kimden kaçtın, darbecilerden mi, polisten mi, komutandan mı, yasadan mı?” şeklindeki sorusu üzerine şunları söyledi:

'KAÇABİLİRSEM KAÇAYIM'

“Açık söyleyeyim efendim, İzmir Casusluk davasında biz bilirkişi olarak görevlendirilmiştik. 2012 yılıydı, orada bazı evrakları inceledik. 'Evraklar hizmete özel midir, gizli midir değil midir' onları inceledik. Bununla ilgili görevlendirdiler, biz de onlara rapor verdik. Fakat olay bizim bilmediğimiz şekildeymiş. Biz binbaşıydık. O zaman mağdur olanlar bize, 'göstereceğiz size' diyerek korkuttular. Olayın sonucunda da bunun bu örgütle alakalı olduğunu görünce, 'hayatta kurtulamam, kaçabilirsem kaçayım' dedim.”

FETÖ'YLE İRTİBATI YOKMUŞ

Hakimin “FETÖ'yle irtibatın yok mu?” sorusuna da Polatçı, “Yok efendim, kesinlikle. Bir sivile silah çekmedim. Komutanlarımızın emri hilafında bir şey yaptım” yanıtını verdi.