İpekyolu’nun geçmişteki önemli duraklarından olan Bitlis’teki ‘Duhan Hanı’nın yıkılmaya terk edilmiş olması tepkilere neden oluyor.

Araçlarla ulaşımın olmadığı zamanlarda insanların barınma, konaklama ve dinlemeleri için en gözde mekânlar olan hanların kimileri yıkılmaya terk edilirken kimileri de hayvanların barınma yerleri olarak kullanılıyor. Bitlis-Diyarbakır Karayolu’nun 30’uncu kilometresinde bulunan ve Bitlis’ten geçen İpekyolu’nun en önemli konaklama yeri olan ‘Duhan Hanı’ da bakımsızlık ve ilgisizlikten dolayı yıkılmaya yüz tutmuş durumda.

Yapılış tarihi hakkında net bir bilginin olmadığını dile getiren Bitlis Eren Üniversitesi Öğretim Görevlisi Tarihçi Araştırmacı-Yazar Mehmet Törehan Serdar, Duhan Hanı’nın bu durumda bulunmasının tarihe saygısızlık olduğunu belirterek, yetkilileri göreve davet etti.

Duhan Hanı’nın Bitlis’te bulunan üç büyük handan biri olduğunu belirten Serdar, şu bilgileri paylaştı:

“Duhan Hanı önemli bir konuma sahiptir. Çünkü şu anda tarihi İpekyolu’nun verilerinin olduğu tek yerdir. Hemen hanın yanında tarihi İpekyolu geçmektedir. Hangi tarihlerde yapıldığı kesin olarak bilinmiyor. İpekyolu’nun ulaşım merkezi olması dolayısıyla Bitlis’e gelen insanlar geçmiş dönemlerde burayı konaklama yeri olarak kullanıyorlardı.”

1960 yıllarına kadar buranın aktif olarak kullanıldığını, kervanlar için önemli bir yer olduğunu, İpekyolu’nu kullananların mutlak surette burada konaklandığını kaydeden Serdar, yol güzergâhının değiştirilmesiyle hanın yıkılmaya terk edildiğini belirterek, sözlerine şöyle devam etti:

“Çok önemli hizmetler vermiş bir yer. Özellikle Marsa Kalesi ile Marsa Hanı’ndan sonra kervanların ilk konakladığı yer burasıdır. Orada tarihi bir köprü vardır. Yolun bu tarafa alınmasıyla birlikte bu köprü yıkılmıştır. Han da kaderine terk edildi. Bu şekilde olmaması lazımdı. Avrupa’ya gittiğinizde 100 yıllık bir tarih bile koruma altına alınmışken, bizler 300 belki daha fazla olan bu tarihi han ve kervansarayları koruma altına almıyoruz. Yüzyıllar boyunca, konaklama yeri olmuş, insanları barındırmış, ecdadımızın tırnaklarıyla yapmış olduğu bir hanı, kervansarayı kaderine terk etmek kabul edilemez.”

“Yetkililer bir an önce Duhan Hanı’nı onarmalıdır”

Yetkilileri göreve davet eden Serdar, son olarak şunları dile getirdi: “Gerek Vakıflar Bölge Müdürlüğü gerekse de Kültür Müdürlüğü, hangisi bakıyorsa bir an evvel bunu yapmaları lazım. Bunlar için hiç hoş olmayan bir durumdur. Ben Vakıflar Bölge Müdürlüğünü ve Kültür Müdürlüğünü acilen göreve davet ediyorum. Yıkılıp gittikten sonra ah vah etmenin bir manası yoktur.  Eğer yardım edilecekse şimdi yardım edilsin. İster turistik gaye ile isterlerse ecdada saygı olarak olsun burası tekrar konaklama tesisi haline getirilmelidir.  İçler acısı bir durumda bırakılmaz. O hanı yapanlar şu anda bizi görseller herhalde bize büyük bir sistemde bulunacaklar. Zaten görüldüğü gibi durumu itibariyle hiç kimse ilgilenmiyor. Sanki bir an evvel yıkılmasını bekliyorlar. Biz bunu kesinlikle kabul etmiyoruz.

Bunların onarılarak gelecek nesillere aktarılması lazım. Belki biraz kaba olacak ama Duhan Hanı’n şimdiki durumu bizim için ve yetkileri için bir ayıptır. Bu ayıbın giderilmesini istiyoruz.” (Şükrü Tontaş-İLKHA)