Mezopotamya bölgesine gelişi 1400’lü yıllara dayanan arbane (Def), Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaygın olarak kullanılan müzik aletleri arasında yer alıyor.
Yuvarlak bir tahta kasnağa deriden bir örtü geçirilerek yapılan arbene, Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde yaygın olarak kullanılıyor. Çıkardığı ses ve oluşturduğu ritim ile farklı bir renk kazanan arbane, kulaktan gönüllere unutulmaz bir seda bırakıyor. Özellikle tasavvuf ehli kişilerde etkisini gösteren arbane, Diyarbakır’da sadece bir yerde üretiliyor.
Diyarbakır'ın tarihi Sur ilçesindeki küçük dükkânında arbane üreten Zülfi Yoldaş (70), yaptığı arbaneleri yurt içinin yanı sıra çok sayıda ülkeye de gönderiyor.
30 yıldır arbane üretimi yapan Yoldaş İLKHA mikrofonlarına konuştu.
Arbanenin, gürgen, söğüt ve kavak ağacından oluşan çembere suda bekletilen derinin çekilmesiyle yapıldığını söyleyen Yoldaş, yaptığı arbaneleri Hollanda, İsveç, Almanya, Irak, Arabistan ve Çin gibi birçok ülkeye gönderdiğini söyledi.
“Çin’e kadar arbanelerim gitmiş”
Şimdiye kadar 100 binden fazla arbane ürettiğini dile getiren Yoldaş, “Eskiden Ali Paşa Mahallesi'nde Sofi Hüseyn adından bir abimiz vardı. Diyarbakır’da sadece o arbane imalatı yapardı. O vefat ettikten sonra kimse arbane imalatı yapmadı. Bir gün misafirlikteydim, biri patlamış bir arbane getirerek artık bunu yapacak kimse olmadığını söyleyerek sitem etti. Ben de deriyi alıp suya soktuktan sonra kenarlarına tutkal vururum, sonra çivilerim olur diye düşündüm ve kendisine arbaneyi ben yapabilirim dedim. Aldım ve planladığım gibi arbaneyi yaptım. Ondan sonra kime arbane lazım olsa benim yanıma geldi. O zamandan bu zamana arbane imalatı yapıyorum. Anladım ki bu nöbet bana devredilmiş ve bu işe devam ettim. 30 yıldır bu işi yapıyorum. 100 bini aşkın arbane imalatı yapmışım. Çin’e kadar arbanelerim gitmiş.” dedi.
“Arbaneler, Arap ülkelerinden Mezopotamya bölgesine geldi”
Arbane yapım aşamalarından bahseden Yoldaş, “Arbanenin Mezopotamya bölgesine gelişi 1400’lü yıllara dayanır. Medine’de Muhacirler Ensarla buluştuğunda Peygamber Efendimizi arbaneyle karşıladılar. Arbaneler, Arap ülkelerinden Mezopotamya bölgesine geldi. Ben arbaneleri oğlak, kuzu ve koyun derisinden yaparım. Ayrıca plastikten de yapıyorum. Çemberleri Malatya’dan, derileri ise Tokat’tan hazır olarak getirerek arbane imalatı yapıyorum. Arbane, gürgen, söğüt ve kavak ağacından oluşan çember suda bekletilen derinin çekilmesiyle yapılıyor. Daha sonra bir süre güneşte bekletiliyor.” ifadelerini kullandı.
“Doğu ve Güneydoğu bölgesinde bu işi yapan yok”
Arbaneye rağbetin artığını söyleyen Yoldaş sözlerine şunları ekledi:
“İlk bu işe giriştiğimde ayda 2-3 adet arbane ancak satardım. Elhamdülillah şimdi günde 20 tane yapıp satıyorum. Şimdi arbaneye büyük bir rağbet var. Doğu ve Güneydoğu bölgesinde benim üzerimden bu işi yapan yok. Diyarbakır’ın tek arbane imalatçısıyım ama buradaki çalışmam ve emeğim Diyarbakır’ın büyükleri tarafından görülmüyor. Kimse gelip beni sormuyor.” (M. Hüseyin Temel, M. Sıddık Bilge – İLKHA)