Hava sıcaklığındaki ani değişiklikler ve okulların açılmasıyla grip hastalığı ve grip salgını riski de artmış oldu.
Gereksiz antibiyotik kullanımını için önlemek gerektiğini belirten uzmanlar, grip hastalarının doktora gitmeyip kendi kendine antibiyotik kullanmasının hastalığı daha fazla ağırlaştırdığını ve tehlikeyi artırdığını vurguladı.
Konuyla ilgili İLKHA`ya konuşan Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Özlem Yazıcıoğlu, mevsimsel geçişlerde yaygınlaşan zatürre, çoğunlukla griple karıştırılıp tedavisinde geç kalınabildiğinden, tehlikeli sonuçlara yol açtığını belirterek, kronik hastalara, yaşlılara ve çocuklara uyarı da bulundu.
Grip hastalığı hakkında bilgiler veren Yazıcıoğlu, “Grip bir enfeksiyon hastalığıdır. Grip influenza adında bir virüsün sebep olduğu mevsimsel görünen, yaygın, bulaşıcı bir solunum yolu hastalığıdır. Grip zatürreyle karıştırılabilir. Grip zannettiğimiz bir hasta, aslında zatürre geçiriyor olabilir. Bunun fark ettirici özellikleri vardır. Özellikle 3 günü geçen ateş, baş ağrısı ve genel durum bozukluğu özellikle hasta için uyarıcı olmalıdır. Kronik hastalığı olanlar, astım gibi, diyabet gibi ya da 65 yaş üstü veya yaşlı grup ile küçük yaş grubu hastalar bu konuda risk altındadır. Söylediğimiz belirtileri olan hastalar, en yakın sağlık kuruluşuna başvurup gerekli önlemlerin alması gerekir.” dedi.
Gripten korunmak için neler yapmalıyız?
Gripten korunmak için kapalı ortamlarda çok kalınmamasını, bağışıklık sistemini güçlendirici hareketlerde bulunmayı, düzenli uykuyu ve düzenli beslenmeyi öneren Yazıcıoğlu, “Mevsimsel bir geçiş olması ve ani hava soğuklukları, haliyle kapalı alanda kalmamızı artırdı. Burada okulların açılması da önemli bir sebep, tabi ki grip riskimiz arttı. Bu durumda yapılması gerekenler nedir? Özellikle kapalı alanlarda çok kalmamayı tercih etmek lazım ve olabildiğince kapalı alanların havalandırılması gerekir. Özellikle mevsim geçişlerinde savunma mekanizmamızı, bağışıklığımızı güçlendirici hareketlerde bulunmak lazım. Düzenli uyku, düzenli beslenme, hafif bir egzersiz aynı zamanda tabi ki sebze-meyve ağırlıklı beslenmek en azında bu dönemlerde gribi atlatacak faktörlerden olacaktır.” diye konuştu.
Kronik hastalar, yaşlılar, hamileler ve çocuklar dikkat!
Kronik hastalar, yaşlılar, çocuklar ve sağlık personellerinin risk grubunda olduğunu belirten Yazıcıoğlu, risk grubunda olan kişilerin özellikle grip aşısı yapması gerektiğini söyledi.
Yazıcıoğlu, “Gripten korunmanın en önemli yolu da aslında aşıdır. Tabi biz aşıyı belli gruplara öneriyoruz. Grip aşısından bahsedecek olursak 65 yaş üstü hastalar, kronik hastalığı olan grup, küçük yaş grubu ve bağışıklık sistemi zedelenmiş, bağışıklık sistemi yeterince çalışmayan Kortizon gibi ilaç kullanan hastalar, özellikle biz sağlık personelleri de risk grubunda olduğumuz için aşı öneriyoruz. Normalde grip geçirdiğinizde yaklaşık 7-10 günde iyi bir bağışıklık sistemine sahipsiniz, iyileşirsiniz. Fakat bu saydığımız risk grubundakilerde zatürrenin yerleşme olasılığı daha fazladır. Viral dediğimiz grip hastalığına bakteriyel denen, enfeksiyonların ekleme oranı artar. Bu sebeple bu gruba özellikle grip aşısını öneriyoruz.” şeklinde konuştu.
Klinik olarak gribin en önemli belirtisi nedir?
Viral hastalık olan gribin en önemli belirtileri hakkında bilgi veren Yazıcıoğlu, “Klinik olarak da hepimiz aslında gribe aşinayız. Özellikle ateş, titreme, özellikle eklem ağrısı, kas ağrısı, hapşırık, öksürük bu hastalığın belirtileridir.” diye belirtti.
Gribe yakalanan bir hasta ne yapması gerekir?
Yazıcıoğlu, “Gribe yakalanan bir hasta ilk önce toplumla olan temasını kesmesi gerekir. Çünkü grip bulaşıcı bir hastalıktır. Solunum yollarından aksırmak ve öksürmekle çıkan enfeksiyonlar partiküllere tutunuyor. Bu sebeple toplumla temasımızı kesmemiz lazımdır. Yapılacak en önemli şey de istirahattir, bol sıvı alımı, bol C vitaminleri, fazlaca bulunan sebze-meyvelerden yenilmesini öneririz.” ifadelerini kullandı.
“Grip hastalığı antibiyotikle geçmez”
Son olarak mevsimsel geçişlerde önemli uyarılarda bulunan Yazıcıoğlu, şunları kaydetti:
“Tabi şurada bir hassasiyete dikkat çekmek isterim. Grip hastalığı antibiyotikle geçmez. Antibiyotik verilmez. Bu önemli bir konudur. Gereksiz antibiyotik kullanımını bu konuda önlemek lazımdır. Grip viral bir hastalıktır. Bu yüzden bu hastalara antiviral tedaviye başlayabiliriz. Fakat herkese verdiğimiz bir ilacımız değildir. Özellikle risk grubundaki hastalara 48-72 saatleri içerisinde başlanması gereken bir hastalık grubudur. Tabi bunu klinisyen karar verir. Onun dışında da hastanın şikâyetlerine yönelik, semptomatik tedavi vermekteyiz.” (Yılmaz Sönmez-İLKHA)