28 Şubat ve FETÖ mağduru ailelerin hak arayışı devam ediyor. 1990'lı yıllardan günümüze çeşitli komplo ve kumpaslar sonucu cezaevine konulan İslami kimlikli mahkûmların ailelerinin bir araya gelerek oluşturduğu “28 Şubat ve FETÖ Mağduru Aileleri İnisiyatifi” Mazlum-Der Batman Şube Başkanlığını ziyaret etti.
Aileleri, Mazlum-Der Batman Şube Başkanı Hasan Argünağa ve dernek üyeleri karşıladı. FETÖ mağduru aileler, kendilerine yaşatılan hukuksuzluğu aktararak, Mazlum-Der Şube Başkanı Argünağa`dan destek talebinde bulundu.
İlk sözü alan FETÖ`nün mahkûm ettiği mağdur yakını Mehmet Şat, Türkiye`de kamuoyunun 28 Şubat mağdurları olarak bildiği aslında sadece 28 Şubat mağduru değil, aynı zamanda FETÖ mağduru olan yaklaşık 600 siyasi mahkûmun cezaevinde olduğunu söyledi.
Bu mahkumların çoğunun yaklaşık çeyrek asırdır cezaevinde olduğunu hatırlatan Şat, “Biz tutuklu yakını olarak yıllarca bu mahkumların FETÖ mağduru olduğunu, özellikle FETÖ örgütünün polis, savcı ve hakimi tarafından kumpasa getirildiğini, uydurma delillerle suçlandıklarını ve hak etmedikleri halde müebbet hapisle cezalandırıldıklarını söylüyoruz. Fakat ne yazık ki sesimizi bugüne kadar kamuoyuna duyuramadık. 15 Temmuz`dan sonra FETÖ`nün ne kadar acımasız olduğu, hedeflerine ulaşmak için insanları rahatlıkla öldürebileceğini katliam yapabileceğini de gördük.” dedi.
“Ceza veren polis, istihbaratçı, savcı ve hakimlerin neredeyse tamamı FETÖ`den tutuklu”
FETÖ`nün geçmişte kendisine engel olarak gördüğü bütün İslami camialara karşı emniyet, yargı, istihbaratta oluşturduğu güçle kumpaslar kurduğunu vurgulayan Şat, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Geçmiş dönemde bizim kardeşlerimizi, çocuklarımızı yargılayıp, ağır cezalar veren polislerin, istihbaratçıların, savcıların ve hakimlerin neredeyse tamamı şu an FETÖ örgütünden tutuklu bulunmaktadır. Artık kamuoyu tarafından da kimliği belli olan, yüzü ortaya çıkan FETÖ örgütünün geçmişte yaptıklarının hesabının sorulmaya başlanması gerektiğini, geçmişte yaptığı zulümlerin giderilmesi için hükümetin çaba sarf etmesi gerektiğiyle ilgili Batman`da STK`ları ziyaret ediyoruz.”
Seslerini tüm kamuoyu vicdanına duyurmaya çalıştıklarını söyleyen Şat, “Sesimizi kamuoyuna, hükümete duyurmaya çalışıyoruz. İsteğimiz; zulme uğrayan, haksız yere 25 yıldır ömrünü cezaevinde geçiren insanlara yapılan haksızlığın giderilmesi ve adaletin tecelli etmesidir. Bunun için de hükümetten talebimiz, yeniden yargılanma yolunun açılmasıdır. Adil bir şekilde yeniden yargılandıkları takdirde bunların asla ceza almayacaklarına inanıyoruz.” diye konuştu.
“Yeniden yargılanma istiyoruz”
STK`lardan FETÖ eliyle mağdur edilmiş Yusufî mahkûmlara destek olmalarını istediklerini vurgulayan mağdur ailelerinin sözcüsü Hüseyin Olam, “Bizde bu yapının uzun yıllar önce devletin değişik kurumlarında sinsice yer edindiğini geçmişten beri biliyorduk. Fakat hükümetler değişik gerekçelerle bunlarla bir şekilde irtibatlıydılar, yanlarında barındırdılar. İstiyoruz ki, STK`lar ve iktidar nezdinde ağırlığı olan yapılar bu konuda Müslüman camialara destek olsunlar. Onların da bu mağduriyetleri ile alakalı konuyu en yüksek seviyede dile getirsinler. Amacımız budur, tamamen insani bir girişimdir. Sadece İslamî yapılarla alakalı da değil, bu yapının eliyle mağdur edilmiş kim varsa yeniden yargılanmasını ve haklarının iade edilmesini istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Mazlum-Der olarak sesiniz olmaya çalışacağız”
28 Şubat`ın Müslümanlara yönelik yapılan bir askeri darbe olduğunu anımsatan Mazlum-Der Şube Başkanı Hasan Argünağa, “28 Şubat süreci tamamen ağırlıklı olarak ülke yönetimine el koymaysa da temel şeyi pos modern askeri darbeyle özellikle Müslümanlara, dindarlık hassasiyeti olan herkese gözdağı verme, baskı altına alma, sindirmekti. O süreçte gerçekten vahim insan hakları ihlalleri oldu. Çok sayıda insanlarımız tutuklandı, başörtüsü nedeniyle nice insanlarımız kendi ülkelerinde parya muamelesi gördü. Hak ihlallerinin üzerine gitmek lazım. 15 Temmuz darbe girişiminin ne büyük vahşetler içerdiğinin tanığıyız. TBMM`nin bombalanması, insanların tanklarla ezilmesi vahşet senaryolarıydı. Halkın direnişiyle kırıldı. Bugün yeni mağduriyetlerde yaratılıyor. Biz tüm ezilenlerin, mazlumların yanındayız. İmkânlarımız ölçüsünde Mazlum-Der olarak sesiniz olmaya çalışacağız. Hukuk kuralları içerisinde elimizden geleni yapmaya çalışacağız.” dedi.
“Sesimize ses olmalarını istiyoruz”
17 yıldır cezaevinde olan Zekeriyya Ezer`in eşi Hatice Ezer de yaşadığı mağduriyeti anlatarak şunları söyledi: “28 Şubat ve FETÖ mağdurlarıyız. 15 yıldan 25 yıla kadar içerde olan kardeşlerimiz var. Benim eşim 17 yıldır cezaevinde. Biz yeniden adil bir yargılanma yolunun açılmasını istiyoruz. Bu zulmün bir an önce sonlanmasını istiyoruz. Gerçekten çocuklarımızla çok acılı, çileli günler yaşadık. FETÖ`nün kumpaslarla kurduğu mahkemeler bugün ayyuka çıktı. Ceza veren hakimler, savcıların hepsi cezaevinde bulunmaktadır. Artık hükümetin bu duruma el uzatması gerekiyor. Sesimize ses olmalarını istiyoruz.” (M.Fatih Akgül-İLKHA)