Kurban Bayramı arifesinde 9 zilhicce sabah namazından başlayarak, 13 Zilhicce yani bayramın 4`üncü günü ikindi namazına kadar farz namazlardan sonra toplam 23 defa getirilen  "Allâhü ekber Allâhü ekber lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber Allâhü ekber ve lillâhi'l-hamd" tekbirlere 'teşrik tekbirleri' deniyor.

Diyarbakır İl Müftüsü Burhan İşleyen, kurban bayramı günlerinde getirilen Teşrik tekbirlerinin önemiyle ilgili bilgi İLKHA`ya konuştu.

Kelime olarak teşrik, kurbanın etlerini kurutmak anlamına geldiğini belirten Müftü İşleyen, “ Rivayetlerde Bayramın birinci, ikinci ve üçüncü günlerinde  meşru kılındı. O dönemde kesilen etler güneşten kurutulduğundan dolayı artık teşrik o günlerde getirilen tekbirlere isim olmuştur.  Kelimenin orijinal adıyla mana arasında farklılık olabilir.  Rivayetlere kurban kesme usulünü âdetini, bir anlamdan ibadetini Hz. İbrahim ‘den devam ettiriyoruz.” dedi.

İşleyen, “ Hz. İbrahim oğlu İsmail`i kurban etmek üzere Mina`ya götürdüğünde ‘Allâhü ekber Allâhü ekber` diye çocuğunu kurban etmek üzere boynuna bıçağı dayadığında, meleğin bir kurbanlıkla beraber Hz. İbrahim`e ‘Allâhü ekber lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber` diye mukabele ettiği, kendisinin yerine kurbanlık bir koçun kesilmesinin uygun görüldüğünü gören İsmail`in de, ‘Allâhü ekber ve lillâhi'l-hamd` diye mukabele ettiği kimi kaynaklarda anlatılır.” ifadelerini kullandı

“Kurban günleri teslimiyet demektir”

Kurban günlerinin  fedakârlık ve teslimiyet günleri olduğunu ifade eden İşleyen, “Kurban, Hz. İbrahim`in  dünyada en sevdiği varlık olan oğlu İsmail`ini, gözünü hiç kırpmadan Allah`ın rızasını kazanmak için, onun emrini yerine getirmek ve ona verdiği sözü yerine getirmesi ve bu teslimiyeti göstermesidir.  Bu günler, her şeyimizde, her işimizde, her davranışımızda, her sözümüzde, hayatımızda yapmamız ve yapmamamız gerekenleri belirleyecek yegâne güç ve otoritenin Allah olduğunu itiraf etme günleridir. Aynı zamanda Allah`u ekber Allah ekber derken, Allah en büyüktür beni yaratan odur, nefes aldıran ve verdiren odur demektir.” şeklinde konuştu.

Arife günü sabah namazından, bayramın 4`üncü günü ikindi namazı dâhil olmak üzere farz namazlardan sonra söylenmesi gerektiğini söyleyen İşleyen, öncelikle kılınan namazların mümkün olduğu kadar cemaatle beraber kılmaya gayret gösterilmesi ve bu sayede teşrik tekbirlerinin unutma ihtimalinin azalacağını belirtti.

İşleyen son olarak “Kurban bayramı Rabbimize karşı ahdimizi yenilemeye, kulluğumuzu iletimizi, diyalogumuzu gösterme ihtiyacımız olan günlerdir. Ümmet olarak zor günler geçiriyoruz.  Rabbimiz bu yeryüzüne salih kullarını mirasçı kılacağını ifade buyurmaktadır.  Salih olmak önemlidir. Kurbanda Allah`la olan iletişimimizi vazifelerimizi yapıp yapmadığımızı gözden geçirerek yaşayalım.  Bir de saflarımızı sıklaştırılalım.” şeklinde konuştu. (Emrah Deniz, Hamza Adiyaman-İLKHA)