Muş Belediye Meydanında bir araya gelen “28 Şubat ve FETÖ Mağduru Aileleri İnisiyatifi” düzenledikleri basın açıklaması ile kumpas sonucu mahkûm edilen yakınlarının yeniden yargılanmasını istedi.

FETÖ/PDY'nin çeşitli kumpasları sonucu yıllardır cezaevinde tutulan mahkûmların yeniden yargılanmasını talep eden ailelerin yaptığı basın açıklamasına, Muş`ta faaliyet gösteren STK`lar ve HÜDA PAR Muş İl teşkilatı da destek verdi.

“Çocuklarımızı uyutmak için ninniler söylediğimizde, gözleri  babalarını aıyor”

Basın açıklamasını babası cezaevinde bulunan Muhammed Demirtaş okudu. Mahkûm ailelerinin çektikleri sıkıntıları dile getiren Demirtaş, şöyle konuştu:

“Bizler burada, 28 Şubat ve FETÖ mağduru Müslüman tutsaklara adalet için toplanmış bulunmaktayız. Bizler eşleri, çocukları ve kardeşleri yıllardır cezaevinde olanlarız. Bizler yaşadığımız acı ve kederleri hep yüreğimize gömdük. Gözyaşlarımızı hep içimize akıttık. Çocuklarımızı uyutmak için ninniler söylediğimizde, hikâyeler okuduğumuzda, gözlerinin babalarını aradığını gördük. Bizler şu beton duvarlar içerisinde kalan Yusufî mahkûmların eşleri, kızları ve çocuklarıyız. Bizler, babaları “Rabbim Allah`tır” dediği için zindanlara hapsedilmiş çocukların anneleri, eşleri tutsak edilmiş, kolları kırık kadınlarız. Zalimlerin gadrine uğramış masumlar, genç yaşta saçları ağarmış mahzunlarız. Bizler ‘kendi nefsiniz için düşündüğünüzü kardeşiniz için de düşünmezseniz tam iman etmiş olmazsınız` diyen ve âlemlere rahmet olarak gönderilmiş Resul-i Ekrem`in ümmetiyiz. Bizler, Fırat`ın kenarında kaybolacak koyunun hesabını vermekten korkan Emir`ül Mü`minin Hz. Ömer gibi adil yöneticileri gözleyenleriz. Bizler, her sabah okula giderken tutunup dayanmak için babalarının ellerini arayan çocukların arkasından gözyaşı dökenleriz.”

“Yargı gücünü kim eline almışsa, kendisini aklamış, diğerlerini mahkûm ettirmiştir”

Bugüne kadar kamuoyu vicdanında mahkûm olmuş birçok suçlunun, siyasi hesaplarla ve pazarlıklarla hukukun esnetilerek salıverildiğini ifade eden Demirtaş, “2016 yılı Türkiye`sinde hala bağımsız ve adil bir yargı sistemi tesis edilememiştir. Yargı gücünü kim eline almışsa, kendisini aklamış, diğerlerini mahkûm ettirmiştir. Siyasallaşan yargı, 28 Şubat sürecinden günümüze, FETÖ ile ETÖ arasında el değiştirmiştir. Sonuçta her ikisi de dindar kesimlere zulüm etmiş, tutuklamış,  ağır cezalara mahkûm etmiştir. Hak ve hukukun ayaklar altına alındığı Türkiye`de binlerce dindar insanın ETÖ`den ve FETÖ`den dolayı yaşadığı mağduriyet, bugün daha net olarak görülüyorken, hükümet yetkililerinin bu mağduriyetleri hâlâ görmezden gelmesi düşündürücüdür.Bugüne kadar kamuoyu vicdanında da mahkûm olmuş birçok suçlunun, siyasi hesaplarla ve pazarlıklarla “hukuk” esnetilerek salıverildiği hepimizin malumudur. Kamuoyuna, “Çözüm süreci” diye yutturulan çatışmasızlık sürecinde binlerce KCK tutuklusu serbest bırakıldı. Müebbet hapse mahkûm edilen Ergenekon ve Balyoz davalarının mahkûmları yeniden yargılanma yolu ile beraat ettirildiler.” dedi.

“Buradan, bizleri duymak ve görmek istemeyenlere sesleniyoruz”

Yeniden yargılamanın önünün açılmasını talep eden Demirtaş, “Buradan, bizleri duymak ve görmek istemeyenlere sesleniyoruz; Ne biz ne de babalarımız sizlerden merhamet ve af dilenmiyoruz. Sadece adil olmanızı ve çeşitli desiselerle zindanlara konulan 28 Şubat ve FETÖ yargısı mağduru Yusufilerin yeniden yargılanmalarının yolunun açılmasını ve adaletle hükmeden mahkemelerin kurulmasını talep ediyoruz. Sinsice tuzak kurup masumları hapseden zalimlerin akıbetini, yaptıklarının kendilerine kâr kalmadığını hepimiz görüyoruz. Sırça köşklerde beddua edenlere değil, mazlumların ahına Dergâh-ı İlahi'de icabet edildiğine şahitlik ediyoruz.” şeklinde konuştu.

Basın açıklaması sonrasında İLKHA`ya açıklamalarda bulunan HÜDA PAR Muş İl Başkanı M. Şirin Çağlayan ise, cezaevlerinde bulunan insanların gayelerinin sadece ülkeye faydalı olmak olduğunu belirterek, “Bizler de HÜDA PAR olarak bu basın açıklamasına katılarak desteklerimizi gösterdik. Bundan sonra da desteğimiz devam edecektir. Fakat biz şuna inanıyoruz. Bu aileler yıllardır mağdur edilmişlerdir. Bu ailelerin hakları gasp edilmiştir. Bu ailelerin eşleri, çocukları haksız hukuksuz bir şekilde ceza evlerinde tutulmuşlardır. Bu darbe girişiminden sonra hükümetin girişimiyle tutuklanıp cezaevine atılan savcılar, hâkimler, avukatlar Yusufilere ceza verenlerdir. Demek ki şu anda içerde tutulan Yusufiler, mağdur insanlar sadece gayeleri bu topluma bu halka ve bu ülkeye hizmet etmektir. Yusufilerin cezaevlerinde haksız yere tutuldukları ortaya çıktı. Bu ailelerin isteği içerde yatan yakınlarının af edilmesi değildir. Bu insanların suç işlediğine biz inanmıyoruz. Çünkü bu insanlardan bazılarını yakinen tanıyoruz. Bunun için bu aileler içerde olan yakınları için yeni bir yargılanma sürecinin başlamasını istiyorlar.” şeklinde konuştu. (Ayetullah Tarhan-İLKHA)