NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Fırat Kalkanı Harekâtı'nı başlatan Türkiye'nin IŞİD ile mücadelede çabasını artırmasından memnuniyet duyduğunu ifade etti. Stoltenberg, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşmesinin ardından yapılan ortak basın açıklamasında konuştu.
'IŞİD'e karşı kalıcı çözümün anahtarının Suriyeli yerel güçlerin eğitilmeleri olduğuna inandığını' söyleyen Stoltenberg şöyle konuştu:
"Suriye'deki durum son derece karmaşık ve zor fakat işin dışında kalma seçeneği yok. Güçlü ve çok kıymetli müttefikimiz Türkiye'nin artan çabasını memnuniyetle karşılıyorum, IŞİD ile savaşan diğer müttefiklerimizin de. Fakat IŞİD'i yenmenin anahtarının yerel güçleri eğitmek olduğuna inanıyorum."
Çavuşoğlu: Gönüllülük esası önemli
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Cerablus operasyonunun başarılı olmasının Rakka ve Musul'daki yerel güçlerin de cesaretini artırdığını belirterek "Bu koalisyon içindeki ülkeler de biraz destek verince ÖSO'nun, ılımlı muhalefetin ne yapabileceğini daha iyi gördük. Daha iyi bir stratejiyle, koalisyon ülkeleriyle birlikte havadan da destek vererek hem Musul hem de Rakka operasyonu, arazide de özel kuvvetlerimiz yerel güçlere destek verirse başarılı olabilir, DAEŞ buralardan temizlenir" dedi.
Bakan Çavuşoğlu da yerel güçlerin eğitilmesi ve donatılmasının önemine katıldığını belirterek, Türkiye'den de dönüşün başladığını hatırlattı.
Çavuşoğlu, "Münbiç Cebi tamamen DAEŞ'ten temizlendikten sonra 'de facto' oluşan güvenli bölge, uçuşa yasak bölge ile de desteklenebilirse gönüllü şekilde birçok göçmen kendi topraklarına dönme imkanı bulacaktır. Elbette hiç kimse oralara dönmesi için zorlanamaz. Gönüllülük esası çok önemli." dedi.
'Musul'da yerel güçler olsa IŞİD'e bırakmazlardı'
Musul'da Maliki'nin oluşturduğu Şii güçlerin yerine yerel güçler olsaydı kenti IŞİD'e teslim etmeyeceklerini söyleyen Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"Şimdi Cerablus operasyonunun başarılı olması Rakka'daki ve Musul'daki yerel güçlerin de cesaretini artırdı. Bu koalisyon içindeki ülkeler de biraz destek verince ÖSO'nun, ılımlı muhalefetin ne yapabileceğini daha iyi gördük. Daha iyi bir stratejiyle koalisyon ülkeleriyle birlikte havadan da destek vererek, hem Musul hem de Rakka operasyonu arazide de özel kuvvetlerimiz yerel güçlere destek verirse başarılı olabilir, DAEŞ buralardan temizlenir.
Yerel güçlerin özellikle PYD-PKK terör örgütleri gibi kendi ajandalarına hizmet etmemesi gerekiyor ki bu zaten mümkün değil. İnsanları göçe zorlamak yerine orada yaşayan ve yaşayacak olanların güvenliğini tesis etmek gerekiyor. Uçuşa yasak bölge tek başına NATO'nun işi değil, BM'nin karar alması gerekiyor."
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu da Türkiye'nin uzun süredir talep ettiği Suriye'de uçuşa yasak bölge konusunun hatırlatılması üzerine bu kararın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından tarafından alınması gerekeceğini ifade etti.
İncirlik izni Ekim'den itibaren
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ayrıca Alman vekillerin Ekim ayından itibaren İncirlik Üssü'nü yeniden ziyaret etmelerine izin verildiğini Alman hükümetine bildirdiklerini açıkladı.
Açıklamanın ardından Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, Türkiye'nin kararından memnuniyet duyduklarını yineledi. Steinmeier, kararı "Türkiye'nin diyaloğa yeniden açık olduğu" şeklinde yorumladıklarını ifade etti:
"Bu sorunun çözülmesinden çok memnunum. Tüm çabaların IŞİD'le mücadeleye ayrılması gerekiyor. Almanya'nın İncirlik Üssü'ndeki askeri varlığı da bu mücadeleye Almanya'nın katkısıdır."
Suriye'de ateşkes ihtimali
Steinmeier, Suriye'de ateşkes görüşmelerinin hız kazandığını, birkaç gün içinde gelişme beklediğini ifade etti. Alman bakan, ABD ve Rusya'nın Suriye genelinde 7-10 günlük bir ateşkes için aşama kaydettiklerini, karara bağlanması gereken 2-3 konu kaldığını söyledi.
İncirlik kararının geçmişi
Almanya parlamentosunun 1915 Olayları'nı "Ermeni soykırımı" olarak kabul eden kararının ardından Türkiye'nin Almanya ile ilişkileri gerilmiş, Alman vekillerin İncirlik Üssü'ndeki askerleri ziyaret etmesine izin verilmeyeceği açıklanmıştı.
Türkiye'nin Alman hükümetine 'karardan soyutlanma' çağrısı üzerine üzerine Dışişleri Bakanı Steinmeier ve Alman hükümeti sözcüsü Martin Schäfer, hükümetin parlamento kararıyla arasına mesafe koymasının mümkün olamayacağını fakat kararın hukuki bağlayıcılığı olmadığını ifade etmişlerdi.
Bu açıklamadan kısa süre sonra da Alman vekillerin İncirlik Üssü'ne ziyaretine yeşil ışık yakılmıştı.