Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya tarafından yapılan yazılı açılamada, Esed rejiminin yakıp kavurduğu yanı başımızdaki Halep’i çaresizce seyrederken, Türkiye’nin ABD’nin müstakbel Rakka operasyonuna destek verebileceğine dair serdedilen sözlerden ciddi manada tedirginlik duyulduğunu dile getirdi.
Özgür Der açıklamasında, “Cumhurbaşkanı Erdoğan Çin’deki G20 zirvesi dönüşünde Rakka operasyonuna destek verilebileceğini telaffuz etti. Arkasından Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli dün yapılan Bakanlar Kurulu toplantısının ardından ABD ile birlikte Rakka operasyonuna sıcak bakıldığını tekrar etti.
Rakka bilindiği gibi 3 yıldır IŞİD’in kontrolünde. Sadece Suriye cihadını korkunç bir şekilde kirletmekle kalmayıp, Türkiye’de de alçakça eylemler düzenleyen bir örgüt olarak IŞİD’in hedef alınması kuşkusuz anlaşılabilir bir şey.
Öncelikle Suriye’de başta yangın yerine dönmüş bulunan Halep ve diğer yakın bölgeler dururken, Rakka’ya yönelmenin mantığı sorgulanmalı. Rakka’da elan doğrudan müdahaleyi elzem kılacak bir durum yok, katliam falan yaşanmıyor. Elbette IŞİD’in elinden kurtarılması Suriye halkının beklentisidir ama bunun aciliyeti, evveliyeti sorgulanmalı.” denildi.
ABD ile birlikte girişilecek bir IŞİD operasyonun hiçbir şekilde güven telkin etmediğinin belirtildiği açıklamada, “ Unutmayalım ki, daha sadece 2 gün önce Erdoğan’ın güvenli bölge teşkiline ilişkin belirttiği iyimserlik ifadesi sadece bir gün sonra ABD Dışişleri sözcüsü tarafından boşa çıkartıldı ve Obama’nın güvenli bölge teklifine sıcak bakmadığı vurgulandı.
Amerikan mantığına göre tüm bölge IŞİD’den temizlenmeli, bunun için herkes işbirliği yapmalı ama herkes sadece IŞİD tehdidine odaklanmalı. Yani özetle Suriye, ABD ve Batı için güvenli hale gelmeli…
Peki, ya Suriyeli mazlumlar? Onlar için güvenli bölge teşkiliyle falan uğraşmaya gerek yok! Onlar her gün onlar, yüzler halinde katledilmeye, oradan oraya savrulmaya, sınır boylarında perişan olup, denizlerde boğulmaya devam edebilirler.” ifadelerine yer verildi.
“ABD, Türkiye’nin sınırında işbirlikçi bir PKK devletçiği oluşturmak için de seferber olmuş durumda.” denilen açıklamada, “Burada da Türkiye ve Suriye halklarının geleceği, güvenliği görmezden gelinip, tümüyle Amerikan çıkarlarının maksimum düzeyde garanti altına alınması hedefi gözetiliyor. Böyle bir zihin yapısına ve bu doğrultuda kirli icraatlara sahip bir güçle ortak operasyonun ne anlama geleceği açık değil mi?” diye soruldu.
Açıklamanın sonunda, IŞİD’e karşı yürüttüğü savaşa Türkiye’yi de dahil etmek suretiyle ABD’nin elinin bir hayli rahatlayacağı belirtilerek, “Ama sonrasında Türkiye’nin nelerle karşılaşacağı ise gayet müphem. Zaten bu tür zorlamalar, bulaştırmalar yüzünden bu ülkenin ödediği ağır bedeller ortadayken, daha büyük mağduriyetlere, acılara yol açacak adımlardan kaçınmak elzemdir. Bu noktada Kobani sürecinde yapılan yanlışların daha da vahim boyutlarda tekrarlanacağı endişesi içinde olduğumuzu ifade edelim.
Bu kaygılarla, Türkiye’nin İslam düşmanı emperyalist güçlerin planlarına alet olmaması ve hem Türkiye’nin güvenliği hem de Suriye halkının selameti için atılması gereken acil adımlar dururken, ABD’nin ihtiyaçlarını önceleyen operasyonlara ortak olmaması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz.” İfadelerine yer verildi. (İLKHA)