“28 Şubat ve FETÖ Mağdurları Aileleri İnisiyatifi” adıyla bir araya gelen ailelerin çocukları, yıllardır cezaevlerine mahkûm edilen babalarının özgürlüklerinin gasp edildiği gibi yaşatılan bu mağduriyet nedeniyle kendi hayatlarının da çalındığını dile getirdiler.
FETÖ`nün kumpasları sonucu yaklaşık 15 yıldır cezaevinde bulunan ve müebbet hapse mahkûm edilen Nurettin İrmak`ın kızı Seher İrmak, babasına uygulanan haksızlık ve hukuksuzluklar neticesinde kendisinin de uzun yıllardır babasızlığa mahkûm edildiğini söyledi.
Kendisi 9 aylıkken babasının cezaevine girdiğini söyleyen Seher İrmak, “Babamı hiç evde görmedim. 15 yıldan buyanadır cezaevindedir. Babam cezaevine girdiğinde ben 9 aylıktım. Babamı akrabalarımdan tanıtım, annem onu bana anlattı. Babamı görmediğim için küçükken ağabeyime baba diyormuşum. Annemler babama mektup yazacakları zaman ben baba olarak ağabeyime mektup yazacağımı söylüyormuşum. Artık bir bayramı daha onsuz geçirmek istemiyorum. Ben de her çocuk gibi babamın ellerinden öpmek istiyorum. Benim durumumda başka çocuklar da var. Babalarımıza kumpas kuranlar bizi babasızlığa mahkûm ettiler.” dedi.
“12 yaşımda kardeşlerime, anneme ve cezaevindeki babama bakmak zorunda kaldım”
Nurettin İrmak`ın en büyük çocuğu olan Şemsettin İrmak, babası cezaevine girdiğinde henüz 12 yaşında olduğunu belirterek, “Benden ufak 4 kardeşim, annem ve cezaevindeki babama bakmak zorundaydım. Kardeşlerimi ben büyüttüm. Küçük kardeşim babasını görmediği için bana baba gözüyle bakıyordu. Bu çok zor bir durumdu. Okulda çok çalışkandım, bu yüzden sınıf atladım. Atladığım sınıftaki çoğu çocuktan daha çalışkandım ama babamın durumundan dolayı okuyamadım.” ifadelerini kullandı.
Sadece babasının hayatını değil, kendileri gibi birçok kişinin hayatının çalındığını vurgulayan İrmak, “Hepimizi perişan ettiler. Çok acılar çektik. FETÖ sadece babamızın değil, bizlerin de hayatlarını çaldı. Okulumuzu, geleceğimizi çaldı. Biz sadece adalet istiyoruz, af istemiyoruz.” dedi.
“Babama ait olan tek anım cezaevindeki anılarımdır”
Yaklaşık 20 yıldır cezaevinde olan Abdullah Önen`in kızı Sena Önen de henüz 4 aylıkken babasının cezaevine girdiğini ifade etti.
Dışarıda babasına ait tek bir anının dahi olmadığını dile getiren Önen, “Yaklaşık 4 aylıkken babam cezaevine girdi. 19 senedir de babam cezaevinde bulunuyor. Babama ait olan tek anım, cezaevindeki anılarımdır. Cezaevindeki anılar da birkaç konuşmadan ibaret, ya da bir sarılma anıdır.” diye belirtti.
“Tek isteğimiz adil bir yargılama ve mağduriyetimizin giderilmesidir”
Yaklaşık 40 bayramı babasız geçirdiğine dikkat çeken Önen, sözlerine şöyle devam etti: “İsteğimiz sadece mağduriyetimizin giderilmesidir. Şu ana kadar mağduriyetleri yaşadık, kimse bunu görmedi ama artık mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz. İsteğimiz af değil, onlardan tek isteğimiz adil bir yargılama ve mağduriyetimizin giderilmesidir. Bayramlarda dayımı babamın yerine koydum. Annemden sonra ilk onun elini öpüyorum. Bir an önce babama kavuşmak istiyorum.”
“6-7 yaşıma kadar baba kavramının ne demek olduğunu bilmiyordum”
Yaklaşık 16 yıldır cezaevinde olan Veysi Ayyıldız`ın 15 yaşındaki oğlu Muhammed Hüseyin Ayyıldız da 6 aylıkken babasının cezaevine konulduğunu söyledi.
Babasını hiç görmeden büyüdüğünü söyleyen Ayyıldız, “Annem beni büyüttü. Amcalarımı, dayılarımı baba olarak gördüm. Babamın tek suçu sadece İslam`ı yaşamak ve yaşatmaktı. Sırf İslam`ı yaşayıp yaşattığından dolayı cezaevine konuldu. Yaklaşık 16 yıldır babam cezaevindedir. Bizim tek isteğimiz hem onların hem de bizim mağduriyetimizin giderilmesidir. Adilce yargılanmalarını istiyoruz. 6-7 yaşıma kadar baba kavramının ne demek olduğunu bilmiyordum. 30 bayramı babasız geçiriyorum. Babamın adilce yargılanmasını ve yanımıza gelmesini istiyoruz.” şeklinde konuştu. (M.Fatih Akgül-İLKHA)