Mehmet ÖZCAN - Doğruhaber

15 Temmuz başarısız darbe girişimi öncesi devletin tüm kurumlarını işgal eden FETÖ yapılanması ile saldırı ve bombalarla müsemma Pkk`nin amacı, Türkiye`yi şer güç batıya diz çöktürecek pozisyonda tutmaktı(r). Ancak Müslüman milletin verdiği kurtuluş savaşı sonrası Türkiye işgale boyun eğmedi ve içindeki ur`u da temizledi, Suriye`ye de girdiği gibi, batıya karşı da dik durmasını bilecek.

24 Ağustos`ta Suriye`nin Cerablus bölgesine yönelik Fırat Kalkanı Harekâtı devam ediyor. Şu ana kadar Cerablus ile birlikte 30`dan fazla köy Türkiye`nin verdiği destekle ÖSO birlikleri tarafından ele geçirilmiş durumda. Peki, Türkiye neden Cerablus Harekâtını başlattı ve bu aşamaya nasıl gelindi, harekâtın öncesi ve sonrasına bir göz atalım.

TÜRKİYE ŞİMDİYE KADAR SURİYE SAVAŞINA NEDEN MÜDAHİL OLMADI

15 Temmuz gecesi tüm Türkiye, FETÖ`nün başarısız hain darbesini iliklerine kadar yaşadı, şehitler verildi ve binlerce insan yaralandı. Ancak verilen kurtuluş mücadelesini Müslüman halk kazandı… Bu hain yapılanmanın devletin tüm kılcal damarlarına nasıl da sızdığı, darbeyle ve darbe sonrası devlet içindeki kurumlardan atılanlardan da anlaşıldığı üzere özellikle Türkiye`nin Suriye savaşına neden şu ana kadar müdahil olunmadığının cevabını da orta yere seriyor aslında.

Oysa Suriye`de 5 yıldır süren bir savaş sürecinde batılı devletler Türkiye`nin Suriye`ye müdahalesine hep sıcak baktı. Türkiye girmeyince bu kez savaşı Türkiye içerisine yayma politikası güdüldü. Bunun için içerideki taşeronlar harekete geçirildi. Öne çıkan bu kaos girişimleri; sol ulusalcı Kemalist zihniyetle birlikte paralel yapı polislerinin de destek verdiği gezi olayları, HDP`nin sokağa çağırdığı ve Pkk vahşetlerinin yaşatıldığı 6-8 ekim olayları, sonra Suruç, Ankara patlamaları… Tüm bunlar dışarıdan şer güçlerce desteklenen ve Türkiye`nin de Suriye gibi iç çatışmaların yoğun yaşandığı ve beraberinde iç savaşa doğru sürüklenen bir ülke haline getirilmek isteniyordu.

ÇÜNKÜ FETÖ YAPILANMASI HER KURUMDA VE TETİKTEYDİ

Şimdi bunları neden tekrar hatırlatıyorum diye merak ediyorsunuzdur; şundan dolayı tüm bu olumsuz gelişmeler Türkiye`de yaşatılırken devletin tüm kurumlarında paralel devlet yapılanmasını tamamlayan FETÖ, hazır tetikte bekliyordu. Kimi zaman bazı olaylara direk müdahale ediyor ya da müdahale etmesi gereken yere müdahale etmiyordu. Ve şer güçler ile bağlı çalışan diğer odaklar; Pkk, DHKP-C ve yine şer güçlerin emperyalist emellerine göre hareket ederek en büyük zararı Müslümanlara veren Daeş, Türkiye içerisinde yaptıkları vahşi katliamlarla, Batı`nın Türkiye`ye diz çöktürmesi için çalışan taşeron yapılar olduklarını ispatlama yarışındalar adeta. 

Mesela Pkk`nin geçmişten bu yana yaptığı katliamlardan sadece bir örnek 16 insanın adeta buharlaştığı Dürümlü Köyü katliamı. Son Gaziantep`te bir düğün evini canlı bombayla patlatarak 56 kişiyi öldüren Daeş. Ya da paralel yapının yüksek ihtimal parmağının olduğu Muhsin Yazıcıoğlu suikastı gibi… Veya 6-8 Ekim`de polisin sokaklardan çekilmesi, mobese kayıtlarının silinmesi gibi durumlar… Ya da Türkiye`nin Suriye sınırını kontrol eden askeri birliğin komutanının paralelci bir komutan olması gibi özetle tüm bu etkenler 15 Temmuz darbesine kadar Türkiye`nin Suriye`ye girmesini belki de tehlikeli hale getirebilecek durumlardı.

AMERİKA NEDEN SEVİNEMİYOR ACABA…

Ancak şu anki durumu değerlendirdiğimizde Türkiye`nin Cerablus Harekâtını başlatmasına Amerika sevinemiyor. Neden? Çünkü çıkarlarına ters! Amerikalı üst düzey yetkililerin zaman zaman çıkıp Daeş`le mücadelenin zor olduğunu, uzun yıllara yaymak zorunda olduklarını söylemelerine geçmişte de şimdi de hiç inandırıcı değil. Çünkü bu bir bahaneydi, asıl amaç Daeş`i bahane ederek PYD`ye bir devlet kurdurtmak ve o devleti de bölge üzerinde pis emelleri bulunan Siyonist israilin hizmetine sunmaktır amaçlanan.

Oysa dikkat edilirse Türkiye`nin Cerablus Harekâtı 8. Gününde, Cerablus`la birlikte 33 köyün ele geçirilmesiyle sonuçlanabiliyorsa Amerika`nın Daeş`le mücadelesinin aslında Türkiye gibi bölge ülkelerini oyalamak, karıştırmak olduğu daha bir netlik kazanıyor.

Ancak daha önce olsa (15 Temmuz darbesi öncesi) Amerika takla atar Türkiye`yi Suriye bataklığına çektiği için zil takıp oynardı. Ama durumlar batınını aleyhine olunca bakın Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışman Yardımcısı Ben Rhodes ne diyor? “Türkiye`nin SDG`ye karşı güneye doğru hareketlerini desteklemiyoruz.” Amerika`nın Ortadoğu ve Orta Asya`daki kuvvetlerinin komutanı General Joseph Votel de PKK`nın Suriye kolu PYD`nin Fırat`ın doğusunda olduğunu dile getirdi. Bu gibi açıklamalar Türkiye`ye ‘daha fazla ilerleme Cerablus`u aldın tamam, çık Suriye`den` şeklinde üstü kapalı tehditlerdir.

BATILI LİDERLER TUTUŞTU!

Tam da bu süreçte AB Komisyonu Üyesi Günther Oettinger`in Türkiye`nin ancak Erdoğan`dan sonra AB`ye üye olabileceği saçmalığında bulunması ve birçok AB üyesi ülke liderinin bölge için endişeli tavrı ve Amerikan-batı yanlısı feveranları aslında boşuna değil. Bu kapsamda 4-5 Eylül`de Çin`de yapılacak G20 Zirvesi`nde Cumhurbaşkanı Erdoğan`la görüşmek isteyen liderler adeta sıraya girmiş bulunuyor. Erdoğan`ın, ABD Başkanı Obama, Rus lider Putin, Çin Devlet Başkanı, Japonya Başbakanı ve AB başkanları ile bire bir görüşmeleri olacak. Erdoğan ayrıca BM Genel Sekreterini kabul edecek. Fransa Cumhurbaşkanı, Almanya Şansölyesi ve İtalyan Başbakanıyla da dörtlü toplantı planlanıyor. Tüm bu gelişmeler batılı liderlerin tutuştuğunun resmi olarak da okunabilir. Batılı şer güçler, çıkarları adına İslam beldelerinde kaosun son bulmasını istemiyor.

Ama Türkiye, Cerablus Harekâtını başlatmadan önce PYD Amerika`nın garantörlüğünde Fırat`ın batısına geçmiş, Mumbiç`i almış, Cerablus`u da almaya göz dikmişti. Türkiye`nin itirazlarını Amerikalı yetkililer sudan bahanelerle geçiştiriyordu. Türkiye Suriye`ye girmezse Suriye ile olan tüm sınırının PYD`ye takdim edilmiş ve kurulmuş bir Pkk devletiyle karşı karşıya kalacağını gördüğünden Suriye`ye girmeye mecbur bırakıldı.

Peki, Amerika neden Türkiye`nin Suriye`ye şimdi girmesine taraf değil? Çünkü tam bitti diyemeyiz ama Türkiye`nin içinde etkili bir şekilde karıştırabilecek güçleri zayıfladı. Bir diğer neden, niçin ölmesi gerektiğini bilmeyen ancak ölmeye hazır kara gücü olarak kullandığı PYD milislerinin önünün alınmasını istemiyor.

TÜRKİYE`NİN HEDEFİ NE?

Türkiye`nin Cerablus Harekâtıyla neyi hedeflediğine gelecek olursak; 

• Türkiye daha önce de belirttiği ancak kabul ettiremediği Suriye topraklarında güvenli bir bölge oluşturma çabası, tampon bölge, sınırı şuanda Halep`e kadar… Böylelikle Suriye`ye dönmek isteyen ya da Suriye`de bulunup zalim Esad rejimi boyunduruğu altında olmak istemeyen insanlara güvenli bir alan, şehirler inşa etmek ve güvenliği konusunda da garantörlük yapmak. Daha ileri bir aşama için TOKİ`nin inşaat için güvenli bölgede çalışmalara başladığını duyarsanız şaşırmayın.

• Türkiye, Pyd`yi Fırat`ın batısına geçirtmeme ve asıl olarak PYD`ye arkasında Amerika dahi olsa bir devlet kurdurtmama mücadelesi değerlidir. Çünkü PYD`nin Pkk`den farksız bir yapı olduğunu ve Amerika`nın çıkarları doğrultusunda hareket ettiğini artık herkes biliyor. Ve PYD`nin etnik olarak Kürt bir yapı olmasına rağmen kendi dışındaki hiç bir yapının siyaset yapmasına müsaade etmediği ve dindar olmaları hasebiyle Kürt bile olsalar PYD`nin girdiği bölgelerde insanların katliamlardan kurtulamadıkları sık gelen bilgiler arasında. 

• Üçüncüsü ve genel olarak Türkiye`nin Suriye için düşündüğü planı Esad`ın gitmesi. Bu şık, şu ana kadar hiçbir koşul kabul edilmeden öne sürülen şart iken bugün itibariyle belirlenecek bir süre zarfında ama sonucunda gitmesi kesin şarta bağlanacak olan Esad`lı bir çözüm etrafında Suriye`de kalıcı bir barışı sağlama ve savaşı sonlandırmak şeklinde taraflar ile masaya oturabilecek bir strateji üzerinde duruluyor.