Seyyid Kutub, Cemal Abdunnasır`a suikast düzenlenmesinde dahli olduğu iddiasıyla dönemin Mısır rejimi tarafından 50 yıl önce bugün 29 Ağustos 1966`da idam edilmişti.

Kutub`u diğer Müslüman düşünürlerinden ayıran en önemli yanı ise bir düşünür olduğu kadar bir eylem adamı olmasıdır.

Laik modern siyasi yapıların dünyayı kuşattığı bir dönemde Müslümanların sorunları ve temel İslami meseleler hakkında İslami bir bakış açısı ve metodu geliştirmeye çalışan Kutub, Müslüman toplumları rahatsız eden felsefi, siyasi, sosyal, ekonomik söylemlere karşı çıkarak İslami düşünce ve uyanışın her zaman diri olabildiğini göstermiştir. İhvan başta olmak üzere bir çok İslami hareketin beslenmesinde organizasyonunda yaşadığı çağa göre emsalsiz yöntemler ortaya koymuştur...

HAYATI

Mısır`ın Asyut bölgesine bağlı Muşe köyünde 1906`da doğan Seyyid Kutub ilk dini bilgilerini ailesinden aldı. Ailesinin Kahire yakınlarındaki Halvan kasabasına taşınmasıyla orta öğretimine burada devam etti. Darul Ulum ve Kahir Üniversitesinde yüksek öğretimini tamamlayan Kutub mezun olduktan sonra Eğitim Bakanlığında müfettiş olarak çalıştı. Eğitim Bakanı Taha Hüseyin`in laikçi liberal eğitim anlayışını eleştiren yazılar yazması Eğitim Bakanlığı`nın hakkında soruşturma başlatmasına yol açtı.

ABD`YE GÖNDERİLDİ

1950`li yılların başında, Mısır`ın Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ABD`ye gönderilen Seyyid Kutub, burada kaldığı süre boyunca, Amerikan ve batı yaşam tarzını ve toplumunu gözlemlemiş; tanık olduğu ırkçılığı eleştirmiş ve Amerikan medeniyetini primitif olarak görmüş ve reddetmişti. Oysa Mısır yönetimi onu, "belki İslami düşüncelerinden vazgeçer" diye bu ülkeye göndermişti.

Seyyid Kutub`un İhvan hareketine ilgi duyması 1945`te başlar. Fakat İhvan`a üye olarak katılması ABD dönüşünde gerçekleşir.

FİZİLÂL`İL KUR`AN

Hayatı boyunca, İslam dininin iyi anlaşılması ve gereklerinin dejenere edilmeden yerine getirilmesi için çalışan Seyyid Kutub, bu alanda önemli çalışmalara imza atmış, önemli eserler yayımlamıştı. Özellikle Fîzılâl`il Kur`an isimli tefsiriyle Türkiye`de tanınan Kutub`un, ayrıca Yoldaki İşaretler ve İslamda Sosyal Adalet eserleri de bir zamanlar Türkiye`de gençliğin elinden düşürmediği eserler arasında yer alıyordu. İslamda Sosyal Adalet eseriyle, gerçek sosyal adaletin İslam`da olduğunu hatırlatmaya çalışmıştı.

MÜSLÜMAN KARDEŞLER DÖNEMİ

Seyyid Kutub`un Amerika`dayken Müslüman Kardeşler Hareketi`ni ilgi duymaya başladığı söylenir. Kutub, Amerika`dayken hareketin kurucusu Hasan El Benna öldürülür. Kutub, Amerikan basınının ve kamuoyunun El Benna`nın ölümünden duyduğu memnuniyeti yakından görür ve bu onda daha büyük bir dönüşüme yol açar.
1949`dan 1952`ye kadar gazete ve dergilerde siyasi ve sosyal içerikli yazılar yazmaya başlar. Yazıları Mısır toplumunda ve diğer Arap coğrafyasında büyük yankı uyandırır.

İhvan`ın çalışma komitesine seçilir ve hareketin propaganda başkanlığına getirilir. 1954`te İhvan`ın yayın organı el İhvan el Müslümin`in yayın müdürlüğüne getirilir. Dergide Mısır devriminin lideri Nasır`ı eleştiren yazılar yazar. 1954`te Nasır`ın imzaladığı İngiliz-Mısır Pakt`ına karşı çıkar. Nasır yönetimi İhvan`ın gazetesini yasaklar ve İhvan içinde tutuklamaları başlatır. Seyyid Kutub da tutuklananlar arasındadır.

YOLDAKİ İŞARETLER

1955`te hakim önüne çıkarılan Seyyid Kutub`a, hükümeti silah zoruyla devirmek suçlamasıyla 15 yıl hapis cezası verilir. Fi Zilal el- Kuran adlı eserini hapiste tamamlar. Irak devlet başkanı Abul Selam Arif`in isteği üzerine serbest bırakılır. Fakat serbest bırakıldıktan bir süre sonra hükümeti devirmek suçlamasıyla tekrar hapse atılır. "Yoldaki İşaretler" adlı eserini bu yıllarda tamamlar. Bu kitabının halkı isyana teşvik ediyor suçlamasıyla yargılanır ve ölüme mahkum edilir. 29 Ağustos 1966`da asılarak şehid edildi.

MISIR EDEBİYATINA BİR YENİLİK...

İlk yazılı eserlerini edebi türde veren Seyyid Kutub`un eleştirel tavrı Mısır edebiyatı açısından da bir yeniliktir. Şiirlerinde ve yazdığı makalelerde romantik eleştirel bir dil kullanan Kutup, ilk eserlerinde sömürgecilik ve kültürel batılılaşmaya tepki göstererek kültürel ve dini kimliğin önemsenmesine vurgusu bakımından dönemindeki birçok entelektüelden farklı bir portre çizer. İlk yazılarında İslami vurgu açıkça görülmese de daha sonraki İslamcılık perspektifinde önemli ipuçları verir.

"İSLAM, HAYATI BÜTÜNÜYLE KUŞATAN BİR DİNDİR"

Seyyid Kutub`un İslam`ın sosyal, siyasi, ekonomik, hukuki meselelerde sözü olduğunu vurgulayan ilk önemli eseri `İslam`da Sosyal Adalet` adlı eseridir. Kutub bu eserinde "gerçek İslam" olarak nitelendirdiği İslam algılayışını ortaya koyar. Mısır`ın sömürge dönemi sosyo ekonomik ve siyasi problemlerini değerlendirerek çözüm yöntemleri sunmaya çalışır. Kuran artık onun için sadece bir mükemmel bir edebiyat metni değildir dahası bir inanç ve toplumu düzenleyen siyasi çözümler sunan bir kitaptır.

Seyyid Kutub`un sosyal adalet yaklaşımı Hegel ve Marx`ın sosyal adalet fikriyatından oldukça farklıdır. Kutub geleneğe karşı daha duyarlı olup, modern ideoloji ve yapıların ancak gelenekten yola çıkarak eleştirilebileceğini söyler ve Müslüman toplumun geçmişine vurgu yapar. Geçmişteki mirasın tarihsel devamının sağlanması Kutub`a göre ancak gerçek İslam`ı anlamakla mümkündür. Bugün ile geçmiş arasındaki bağlantıyı kurmada Kuran daima Müslümanlara yol gösterir.

ESERLERİ

- Fîzılâl`il Kur`an
- Yoldaki İşaretler
- İslamda Sosyal Adalet
- Din Budur
- İslam Düşüncesi İlkeleri-Esasları(3 cild),
- İstikbal İslamındır
- BKadın ve Aile
- İslam ve Emperyalizm İslam-Kapitalizm Çatışması

BİR ÇOK DİLE TERCÜME EDİLDİ

Kutub`un eserleri başta Türkçe, Farsça, Urduca, İngilizce, Fransızca, Malayca`nın da aralarında bulunduğu birçok dile tercüme edilmiştir.