Gazetecilerle sohbet toplantısında bir araya gelen Memur-Sen Genel Başkan Ali Yalçın gündeme dair açıklamalarda bulundu. 81 ilde yapılan FETÖ operasyonları hakkında, “Ucu nereye giderse gitsin, derin şebekelerin, FETÖ'nün arkasındaki güçler deşifre edilmelidir.” dedi.
“FETÖ ile mücadele/temizlik, devlette zafiyet oluşturmaz. Aksine hücreler yenileniyor, vücut rahatlıyor” diyen Yalçın, “Bu milletin onurlu yürüyüşünü durduracağını, geleceğini karartabileceğini düşünen FETÖ ve işbirlikçilerinin kanlı darbe girişimi, tarihi şanlı duruşlarla dolu milletin kahramanlığıyla terör örgütünün tahliye ve tasfiye sürecine dönüştü. Vatanını, milletini ve iradesini koruyan dik duruş karşısında hainler diz çöktü” şeklinde konuştu.
15 Temmuz gecesinden darbecilerin tek amacının yönetime el koyup cuntayı tesis etmek olmadığını ifade eden Yalçın, “Türkiye'nin iradesini ve egemenliğini emperyalist efendilerine teslim etmekti. Onlar, Ortadoğu ve Dünya'da “söz sahibi” değil, sömürgeci Batı'nın “emir kulu” bir Türkiye'nin peşindeydiler. Teröristler bu emperyalist plana göre kodlanmıştı” dedi.
Terör örgütlerine yönelik önemli tespitlerde bulunan Yalçın, “Terör koalisyonu; PYD/PKK, DAİŞ ve FETÖ'dür. Üst aklı emperyalizmdir. Kardeşliğimize sahip çıkarak terör koalisyonunu dize getireceğiz. 15 Temmuz kanlı darbe girişiminin devamı, kaos ve terör stratejilerini devreye sokan Terör Koalisyonunun hain planlarını bozacağız” diye konuştu.
“Devlet eliyle kadınlara, tüm çalışanlara dayatılan ayrımcı uygulamaların karşısındayız”
Kadın polislerin başörtüsü takmasının önündeki engellerin kaldırılması hakkında ise Yalçın, “Kadın polislere başörtü yasağının kaldırılarak, ayrımcılığa son verilmesi normalleşmedir. Karşı çıkmak ise büyük bir utançtır. Halkın yüzde 99'unun Müslüman olduğu bir ülkede başörtüsü yasağını savunmak sadece utanç değil, çağdışılıktır. Kılık kıyafet yönetmeliği dahil, temel hak ve özgürlüklerin önündeki engeller tümüyle kaldırılmalıdır. Devlet eliyle kadınlara, tüm çalışanlara dayatılan ayrımcı uygulamaların karşısındayız. 1 milyon üyemizle antidemokratik dayatmalara hayır, doğuştan verilen haklarımıza evet diyoruz. Hukuk önünde eşitlik ilkesi çerçevesinde, kamuda çalışma her vatandaşın hakkıdır. Temel haklarından biridir. Bu hakkı engellemek kimsenin hakkı değildir.” değerlendirmesinde bulundu. (İLKHA)