Eşi Ahmet Kalan`ın Mustazaf-Der üyesi olmasından dolayı sürekli paralel yapıyla ilişkili polisler tarafından takip edildiğini ve en nihayetinde kumpas ile tutuklandığını belirten Hüsna Kalan, FETÖ mağduru olduklarını söyleyerek kocasının özgürlüğünün elinden alındığını dile getirdi.

Adıyaman`da özellikle Vahdet-Der dosyası gibi FETÖ kumpasıyla büyük mağduriyet yaşan İslami kimlikli kişi ve kuruluşların mağduriyetinin her gün yeni bir yüzü ortaya çıkıyor.

Kâhta`da inşaat işleriyle uğraşan Ahmet Kalan`ın, 2010 yılında dernek çatısı altında yaptığı yasal faaliyetlerden dolayı cezalandırılması eşine ve ailesine büyük mağduriyetler yaşattı.

İslami kimliklerinden dolayı yıllardır yaşadıkları haksızlıkları İLKHA`ya anlatan Kalan ailesi, oğullarını cezaevine atan hâkim ve savcıların 15 Temmuz ABD destekli darbe girişiminden dolayı gözaltına alındığını belirterek bu hâkim ve savcıların verdiği kararların tekrar incelenmesi gerektiğine durgu yaptılar.

“Yasal faaliyetler suç sayılarak eşim cezaevine konuldu”

Eşi Ahmet Kalan`ın ve arkadaşlarının FETÖ`nün düzmece suçlamalarıyla, kurdukları kumpaslarla hapsedildiklerini anlatan Hüsna Hanım, şöyle konuştu:

“Eşim 2010 yılında da Mustazaf-Der üyesiydi. Dernek çatısı altında kendince faaliyet yapan bir insandı. Derneğin amacı neyse o şekilde hareket eden bir insandı. Fakirlere, öğrencilere gıda yardımında bulunmak gibi hayırlı işlerle ilgileniyordu. Dosyasında da bunlar suç diye eklenmiş ‘falan yerde falanca öğrencilere beyaz poşetlerle yardım götürmüşler, fakirlere yardım ediyorlar` gibi suçlamalarla, yasal faaliyetleri sanki yasa dışı işler yapıyorlarmış gibi kabul etmişler. Eşim mahkemede bunları söylediyse de oradakiler ‘eğer bunlara suç diyorsak suçtur` diyorlar. Bu şekilde dernek üyesi olarak üst üyelikten ceza alıyor. Bu şekilde eşim 2013`te cezaevine giriyor ve halen de cezaevindedir. Yani Mustazaf-Der üyesi olduğundan dolayı FETÖ kumpasıyla cezaevine konuldu.”

Gözaltında eşine işkence eden polisin, daha önce bir etkinlikte sunuculuk yaptığını Hüsna Hanım, kendisini yıllarca İslami gösteren FETÖ`nün asıl amacının İslam`a düşmanlık olduğunu söyledi.

“Biz sadece adalet istiyoruz”

Eşinin ve onun gibi mağdur olan diğer tüm insanların dosyalarının tekrar açılması gerektiğini ifade eden Kalan, yetkililere çağrıda bulunarak “Gerçekten çok mağduriyet yaşadık. Buna ancak Allah şahittir. Çağrımız ise Cumhurbaşkanı ve Başbakan`adır. Bu mağduriyetimizin en kısa sürede giderilmesini istiyoruz. Artık her şey alenen ortaya çıktı. Dosyanın tekrar açılmasını ve eşimin yeniden yargılanmasını istiyorum. Eşimin yaptığı hizmetlerin ne kadar doğal olduğu ortaya çıkacaktır. Biz sadece adalet istiyoruz.” dedi.

“FETÖ`nün polisleri suçlusunuz deyip cezaevine koyuyorlar”

Oğlunun ve arkadaşlarının dosyalarının tekrar incelenmesini istediklerini belirten Baba Hacı Ali Kalan ise “Oğlumun hiçbir suçu yoktur. Çocukları camide okuttuğu için, dernek faaliyetlerine katıldığı için, Kutlu Doğum etkinliğine gittiği için cezaevine konuldu. Bu nasıl bir suçtur ki devlet bunları cezaevine attı. Yani Allah aşkına bunlar suç mudur? Bize 150 sene ceza veriyorlar. Biz Müslümanız. 4 yıldır cezaevi yolunda perişan oluyoruz. Bu dosyaların tekrar incelenmesini istiyoruz. Hâkim ve savcılar haksızlık yapıyorlar. Bu Müslümanlık mı? FETÖ`nün polisleri gelip yakalıyorlar ve ‘suç işliyorsunuz` diyorlar. Ne suç işlemişiz? ‘Çocuklara İslam`ı öğretiyorsunuz, Kutlu Doğum etkinliğine gidiyorsunuz, fairlere yardım yapıyorsunuz.` Yani şimdi bunlar suç mu sayılıyor.” diyerek tepkisini dile getirdi.

“Kur`an dersi vermek, fakirlere yardım etmek suç mudur?”

“Bu mağduriyeti bize yaşatanlara hakkımızı helal etmiyoruz.” diyen anne Pakize Kalan, “Bu 4 yıldır çocuğumu cezaevine atmışlar.  Günahımız hükümetin üstüne olsun. Bu çocuğumuz ne yapmış ki hapsetmişsiniz. İşkence yapılması için hangi suçu işlemiş. 4 yıldır kapısı kapalıdır. Ağlıyoruz, sızlıyoruz. Çocuğum camide Kur`an dersi verdiği için, fakirlere yardım ettiği için tutuklandı. Bunlar suç mudur yani? Oğlumu tutuklayan hâkim ve savcıların gözaltına alındığını duyduk. İdam edilmelerini istiyoruz.  Bu mağduriyeti bize yaşatanlara hakkımızı helal etmiyoruz.” ifadelerini kullandı.

“FETÖ`nün işi olduğunu biliyorduk ama çevreye ne dediysek söz geçiremiyorduk”

Amcasının cezaevine konulmasının FETÖ`nün işi olduğunu bildiklerini ama bunu insanlara bir türlü anlatamadıklarını belirten Ahmet Kalan`ın yeğeni Abdullah Kalan ise “Bu 4 senedir perişanlık çekiyoruz. 2000 yılında tutukladılar tekrar bıraktılar. 4 sene önce yakalandığı zaman polis ile bizzat ben görüştüğümde ‘boşuna uğraşıyorsunuz, avukat tutsanız da tutuklu hali garantidir` diyordu. Olayın kimler tarafından yapıldığını biliyorduk.  10-15 yıldır FETÖ`nün işi olduğunu biliyorduk. Ama çevreye ne dediysek söz geçiremiyorduk. Gülen`in kötü biri olduğunu söylediğimizde bizi azarlıyorlardı. Kötü olanın Allah belasını verdi.” diye konuştu. (Osman Gülebak - Ramazan Casuk-İLKHA)