Son zamanlarda düzenlenen bombalı saldırılar ve darbe soruşturması gibi gündemin öne çıkan konuları hakkında konuşan Şanlıurfa İl Müftüsü İhsan Açık, önemli değerlendirmelerde bulundu.
15 Temmuz darbe girişiminden sonra Şanlıurfa’da açığa alınan din görevlileri, yerine atanacak vekiller, haksız yere açığa alınlar, sala okuduğu için darp edilen imamlar, bombalı saldırlar gibi birçok konuda konuşan Şanlıurfa İl Müftüsü İhsan Açık, İLKHA’ya önemli değerlendirmelerde bulundu.
Şanlıurfa’da 152 din görevlisi hakkında soruşturma açıldığını, bunlardan 5’inin tutuklandığını söyleyen Açık, soruşturmaların devam edeceğini söyledi.
Açık, “152 mensubumuz hakkında inceleme ve soruşturma var. 135 civarı açığa alınmak suretiyle açığa alınanların arasında da 5 tane tutuklama oldu. Diğer kısmı da inceleme-soruşturmaları bitip idare kuruluna vererek göreve iadeleri başlanıp inceleme-soruşturma sonunda bağlantılarının olmadığı şeklinde verilen raporla görevlerine iadesi sağlanacak. Şuan 3 tanesi tekrar görevine döndü. Bu soruşturmalar devam ediyor.” dedi.
Vekil imamlarının alımı için Diyanet İşleri Başkanlığından yazı beklediğini söyleyen Açık, Avrupa’ya ve Asya’ya giden vekillerin tayiniyle kısa süreliğine vekillik yetkisi verilerek vekil imam almayı düşündüklerini söyledi.
Açık, “Hasbelkader mutlaka bazı işlemlerde hata yapılıyor. Bilindiği gibi Diyanet merkezden rapora göre ve valilik de buradan açığa alabiliyor. Bu şekilde yapılan inceleme ve işlemlerde hatalar da olabiliyor. Açığa alınan kişi suçludur anlamına gelmez. Bakılıyor, bu kişinin saklı olduğu emareleri neler var. 27 Aralık’tan öncesi ve sonrası ayrımlar. Tabi bunlarda bir karışıklık olabiliyor. Bundan dolayı kişi inceleme ve soruşturmaya düşebiliyor. İncelemelerin ardından sıkıntının olmaması durumunda o kardeşimiz görevine iade ediliyor.” ifadelerini kullandı.
Açığa alınan imamlardan sonra halk arasında olumsuz şeylerin konuşulduğunu belirten Açık, sözlerine şöyle devam etti: “Açığa alınanlar sebebiyle görevlilerimiz ile ilgili bazı olumsuz şeyler düşünülüyor ama şunu unutmamak lazımdır. 15 Temmuz’dan itibaren görevlilerimiz, imamlarımız, vaizlerimiz, müftülerimiz vatandaşın önüne çıktı ve vatandaşların organize olması için salalar okundu. Önce minarelerden başladı bu destek. Minarelerdeki destek 15 Temmuz’dan sonra 3 gün devamlı okundu. Daha sonra ise son nöbete kadar akşam-yatsı vakitlerinde okunmaya başlandı. Şanlıurfa’daki görevlilere bu anlamda teşekkür ederim. Ezanları susturan darbelerden, salalarla darbeyi susturan pozisyona gelmeleri açısından görevlilerimizi tebrik etmek lazımdır.”
Sala okuyan imamlara ve müezzinlere karşı engellemelerin de olduğunu hatırlatan Açık, “Diyanet İşleri Başkanlığı, salaların okunması şeklinde bir tavır takındı, hatta okunmamasını bir millete karşı tavır olarak algıladı. Sala okunmasını, imamlarımızı, müezzinlerimizi engellemeler oldu. Bizim ilimizde fazla olmadı ama diğer bazı illerde çok fazla oldu. Ama bu karşı tavırlardan dolayı da suç duyurusunda bulunduk. Çünkü salaların okunması gerekiyordu. Bırakın engellemeyi yardımcı olmamız gerekiyor. Ama belirli mihraklar bu salalardan rahatsız oldular ve müezzinlerimizi engellemeye kalktılar.” dedi.
Gaziantep’teki bombalı saldırıya da değinen Açık, “Terörden kurtulmak adına FETÖ’sudur, PYD’sidir, PKK’sıdır hiç fark etmez. Genel anlamda bunlardan kurtulabilmemizin tek çaresi birbirimize bağlanmamız, dayanmamız ve sahip çıkmamızla olur. Başka da çaremiz yok. Halkın elinden geldiği kadar bu mağdur kardeşlerimize sahip çıkması lazımdır. Sadece ateş düştüğü yeri yakmasın. Gerçekten acı günler yaşıyoruz. Terörün amacı içimize korku vermek, birlik ve beraberliğimizi bozmak, diz çöktürmek şeklindedir.” diye belirtti.
Cuma hutbesinin değiştirilmesi konusuna da değinen Açık, “Diyanet İşleri Başkanlığımız da artık günün sıcak konularına eğilme ihtiyacını hissediyor. İnsanların beklentisi budur. Bu vesileyle Diyanet İşleri Başkanlığımız hem bu son olayları hem de teröre karşı nasıl duracağımızı ortaya koymuş oldu. Bundan dolayı Cuma günkü hutbemiz de terörle ilgiliydi.” ifadelerini kullandı.
Başta Gaziantep olmak üzere birçok ilde canlı bomba saldırısıyla onlarca insanın katledilmesine sebep olan intihar eylemciliğin bir katliam olduğunu belirten Açık, son olarak şöyle konuştu: “Kesinlikle intiharcı olamaz. Bir Müslüman başkasının canına kıyması hususunda nasıl ki katil oluyorsa, kendi canına kıyması da katilliktir. Bir insanı katlederek barış olmaz. Allah Resulünün sünnetinde Cihadın ruhu bellidir. İntihar en zorlu zamanlarda bile hiçbir müminin yapmaması gereken bir olaydır. İntihar saldırısı yapmak katliamdır. Gaziantep’te de gördüğümüz gibi insanlar hem kendi canını hem de başka canları yakarak birçok yere ateş düşürdü.” (Ramazan Casuk-İLKHA)