GAZİANTEP - Geçen haftalarda Hizbullah tahliyeleri nedeniyle Gaziantep ve Adana ile başlayarak Türkiye`nin dört bir yanında İslami Sivil Toplum Kuruluşları ile basın yayın organlarına yapılan baskın ve susturma operasyonların ardından bazı sivil toplum kuruluşları hakkında kapatma davası açıldı. Kapatma davasının gerekçesinin ise, STK`ların kendi tüzüklerinde de belirtilen sosyal ve kültürel etkinliklerin örgüt faaliyetleri çerçevesin de gösterilmesi olduğu belirtildi.
İllegal faaliyetler denilerek dava açıldı
Hafta içerisinde Gaziantep`teki İslami sivil toplum kuruluşlarından Gaziantep Umut-Der, Gaziantep İlim-Der, Gaziantep Rahmet-Der ve Mustazaf-Der Gaziantep Şubesi hakkında kapatma davası açıldı. Davayı açan Cumhuriyet savcısı Medeni Efe suç unsuru olarak ise derneklerin tüzüklerinde belirttiği yasal faaliyetlerin yanı sıra dernek yöneticilerinin Emniyet tarafından gözaltına alınmalarını gösterdiği kaydedildi.
Mustazaf-Der Şube başkanı Mehmet Kaya, Dernek tüzüklerinde belirtilen ve yetkililerce de onaylanmış çalışma konuları dışında herhangi bir çalışma içerisinde bulunmadıklarını belirtti.
Savcı tarafından hazırlanan İddianamede `derneklerin tüzüklerinde gösterilen amaç ve bu amacı gerçekleştirmek üzere faaliyette bulunabileceği çalışma konuları dışında faaliyette bulunamayacağı` ibaresine dikkat çeken Kaya, "Danimarka`da peygamberimize hakaret içerikli karikatürlere karşı yaptığımız gösteriler, yine Siyonist İsrail tarafından Mustazaf Filistin halkına yapılan insanlık dışı saldırılarına karşı çeşitli şehirlerde yaptığımız gösteriler ve halkımızın değerlerinin korunması için yaptığımız; yüzlerce Seminer, ve buna benzer çalışmaların hangisi ile suçlandığımızı tam olarak bilmiyorum." dedi.
Gizli bir iddianame mi var?
Savcının hazırladığı iddianameyi okuduğunu ve iddianamede hiçbir suç unsurunun olmadığını belirten Umut-Der Başkanı Yusuf Kiraz; tam olarak neyle suçlandığımızı bilmiyorum. Bizim okuduğumuz iddianamede hiçbir suç unsuru yok. Acaba bizim bilmediğimiz başka gizli bir iddianame mi hazırlandı onu merak ediyorum" dedi.
Amaç hayırlı çalışmaları baltalamak
Kiraz, faaliyetlerinin başka oluşumların faaliyetine benzetilerek hayırlı çalışmalarının baltalanmak istendiğini ifade ederek, "Binlerce mağdur ve muhtaç aileye gıda, giyim, dışarıda kalmış ailelere barınak sağlamada aracı olma ve birçok hayırseverle muhtaç aile arasında köprü olma gibi yaptığımız hayırlı çalışmaları baltalamak, aramızın gayet iyi olduğu mustazaf halkımızın gözünden düşürmek, onların bize olan teveccühlerini kırmak ve niyet okuyuculuğu yapmaktır. Niyet okuyuculuğu diyorum. Niyet okuyuculuğu demek, yapılan faaliyetlerin içeriğine bakmadan, söz konusu hakları yasal düzenlemelerle belirlenmiş tüzüğüne bakılmadan; yapılan şu şu faaliyetler falan kurumun veya oluşumun şu faaliyetine benziyor diyerek eşyanın üzerine onunla alakası olmayan farklı bir etiket vurmaktır." dedi.
Kurdun niyeti Kuzuyu yemek
Daha önceki gözaltı ve savcılık soruşturmasında şahıslar ve yöneticisi oldukları dernekler hakkında herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığına dikkat çeken Kiraz; "Polis sorgumuz, savcılık sorgumuz ortadadır. Bunlara ulaşılabilir. Sorguda hiçbir şekilde gündeme gelmeyen bir iddiayla, şimdi suçlanıyor olmamız dünyanın neresinde, hangi hukuk normlarında var? Kurdun niyeti kuzuyu yemek. Suyun bulanmasını bahane ediyor" ifadelerini kullandı.
Suç delili yasal dernek faaliyetleri
İlim-Der başkanı Mustafa Özaslan ise; "Sosyal, kültürel ve ahlaki değerlerin koruması yönündeki çalışmalar ana tüzüğümüzde açıkça beyan edilmesine ve bizimde bu çerçevenin dışında çalışma yapmamamıza rağmen derneğimize bu faaliyetlerden dolayı açılan kapatma davasının ne anlama geldiğini biz de anlamış değiliz. Ayrıca derneğimizde yaptığımız veya yapacağımız bütün faaliyetler yasal çerçevede olmakla beraber mülki amirler ile il dernek müdürlüklerine daha önce bildiriyoruz" şeklinde konuştu.
Emniyetin gözaltına alması kapatma delili olarak gösteriliyor
Rahmet-Der başkanı M. Faik Doğan; "Baktığım iddianamede emniyet tarafından gözaltına alınmamız suç olarak gösterilmiş. Bunun dışında Suç olarak bizim yasal yaptığımız dernek faaliyetleri de suç olarak gösterilmiş. Ben bu tür hukuksuz girişimlerin arkasında kötü niyet görüyorum. Zaten herkesçe malum topluma ve insanımıza hayır faaliyetlerinin dışında bir çalışma içine girmemişiz. Üstelik bu faaliyetlerimizi yasal şekilde yürütmekle beraber biz bu çalışmalardan ötürü önceden gerekli yetkililerden izin alıyoruz. Buna rağmen bu tür hukuksuzluklar oluyorsa bunu kötü niyet olarak görüyorum" diye konuştu.
Şefik Mert - İLKHA