Türkiye jeopolitik konumu itibariyle hem Batı hem de Avrasya için en önemli devletlerden bir tanesidir. İyi bir siyasi oyuncu için şuan, dünya siyasetinde büyük oyuncu haline gelebilmek ve oluşan siyasi durumu kendi lehine çevirmek için iyi bir fırsattır. İşte Türkiye şuan ki pozisyon ile bunu gerçekleştirebilir.
Riyad MAKAEV - Doğruhaber
Son on yıl içinde dünyada büyük değişikler oldu. Arap baharı ile birlikte başlayan süreçte devletler yıkıldı ve devletler kuruldu. Yeni oluşumlar meydana çıkarken bazı oluşumlar yok oldu. Bizim gözlerimizin önünde Ortadoğu`da devlet adamları öldürüldü ve dünya yeni bir terör tehdidi ile karşı karşıya bırakıldı. Bazı devletlerde darbeler ile iktidarlar değişirken bazı devletlerde darbeler sonuç vermedi. Türkiye, Rusya ve İran`da bu oyunlar oynanan devletlerdendir.
Arap baharını sevinçle karşılamıştık. “Müslümanlar uyanıyor artık Batı emperyalizmin sonu gelecek” diye sevinmiştik. Meğer Arap Baharı da Batı`nın bir eseri olduğunu çok geç anladık. Bu projenin sonunda Rusya, Türkiye ve İran olduğu da eninde sonunda göründü. Şuanda dünya Suriye, DAEŞ ve Ukrayna konusu ile meşgul olurken Kafkasya`da patlamaya hazır bir bomba gibi oluşan durumu tamamen unutmuş durumdayız. Bu durumun tamamen Batı`nın bir senaryosu ile yapıldığına inanıyorum. Şuanda Suriye ve DAEŞ konusunda en yoğun olarak çalışan devletler Türkiye, Rusya ve İran`dır. Gürcistan askerlerinin Batı`nın desteğiyle Güney Osetya`ya operasyon başlatmasıyla Rusya, Gürcistan`dan Güney Osetya`yı koparak bağımsızlığını tanımıştı. Gürcistan`ın Rusya tarafından işgalini Batı adeta yalvararak durdurdu. Gürcistan ise bugün koparılan Güney Osetya`yı ve Abhazya`yı yeniden almak için herhangi bir girişimde bulunmuyor. Dağlık-Karabağ`da Azeri ve Ermeni askerler arasındaki çatışma aniden susturuldu ve gündemden hemen düştü. Türkiye ve Ermenistan arasındaki soykırım iddiaları da nedense gündemden kalktı. Kafkasya üzerindeki oynanan oyunlar hepsi durdu ve ani bir dönüş yapılarak Ortadoğu`ya dönüldü. Peki, Kafkasya`daki sorunlar halledildi mi, yoksa sorunlar hala devam mı ediyor? Tabi ki sorunlar olduğu gibi devam ediyor sadece şuanda kimse bu sorunlarla uğraşmıyor ve ayrıca tamamen gündemden düştü. Şuanda en önemli şey Suriye ve DAEŞ. Bu durum tamamen bir senaryo üzerine yapılmış büyük bir tuzağın parçası olabilir.
BATI TÜRKİYE, RUSYA VE İRAN İÇİN BÜYÜK BİR PROVAKASYON DÜŞÜNÜYOR OLABİLİR
Suriye savaşına hiçbir zaman askeri müdahale yapmayacağız diyen Rusya bugün Suriye`de savaşıyor. Aynı şekilde Türkiye Suriye sorununa müdahale yapmayacaktı. Bugün ise PYD ve DAEŞ`e karşı Suriye`de operasyonlar gerçekleştiriyor. İran askeri olarak zaten tamamen işin içinde. Rusya`nın SU-24 uçağı düşürüldü, İran`ın subayları öldürülüyor, Türkiye`ye füze atılıyor ve DAEŞ Türkiye`de bombalı saldırılar gerçekleştiriyor. Bir de şöyle düşünelim, Batı istediği zaman bu üç devlet arasında büyük bir provokasyon yapamaz mı? Yapar hem de en büyüğünü. Türkiye ve Rusya arasında bir provokasyon denendi şimdi sıra daha büyük bir provokasyonda Türkiye, Rusya ve İran üçlünün arasında.
ORTADOĞU SORUNU KAFKASYA`YA SIÇRAR MI?
Bu üçlünün arasında ciddi bir sorunlar başlarsa ve bu sorun Suriye`de devam eden savaşın içine girmekle devam ederse Türkiye, Rusya ve İran bu savaşın içinde boğuşurken DAEŞ problemi Dağistan`a, Azerbaycan`a, Gürcistan`a sıçrar. Kafkasya ve Kuzey-Kafkasya DAEŞ`in en yoğun bulunduğu yer olarak ortaya çıkabilir. Bu yerler şuanda DAEŞ`in hücrelerinin bulunduğu yerler. Batı`nın Büyük Kafkasya savaşı da böylece başlatılmış olur. Batı Türkiye`yi, Rusya`yı ve İran`ı Suriye Savaşı üzerinden savaşa sokmak derdinde. Hazar petrolünü ve doğalgazını ve Orta-Asya`nın kontrolü Batı için önemli ve bunu gerçekleştirmek için Kafkasya vazgeçilmez bir öneme sahiptir. DAEŞ içinde yer alan Kafkasyalıların ve Orta-Asyalıların sayısı gün geçtikçe artıyor. Batı Kafkasya`da aldığı unutulmaz yenilginin intikamını almak için bu üçlünün arasında savaş çıkartıp Kafkasya`ya yerleşmek derdinde.
TÜRKİYE KENDİ AKLINI KULLANIRSA…
Dolayısıyla, Türkiye Rusya ve İran ile işbirliği yaparak bu senaryoyu bozmak için büyük rol oynayabilir. Batı`nın Rusya`ya karşı uygulamış olduğu ekonomik yaptırımlarda Türkiye yer almadı. Abhazya ve Güney-Osetya konusunda Gürcistan ile olan ilişkilere rağmen Türkiye Rusya ile çok hassas bir siyaset yürüttü. Kırım konusunda yine bilinçli davrandı. Ancak Batı, Türkiye`yi Kafkasya`ya ulaşabilmek için kullanmak istiyor. Batı Türkiye`nin Kafkasya ile olan kültürel ve tarihi ilişkilerini çok iyi bilmektedir. Türkiye emin adımlarla ilerlemek için bir seçim yapmak zorundadır. Batı ile birlikte hareket edip istikrarsızlığı mı seçecek yoksa Rusya ve İran ile yeni bir oluşuma adım atarak bölgenin büyük gücü haline mi gelecek? İyi bir senaryo ile Türkiye bölgede en önemli aktör haline gelebilir. Rusya ve İran ile flört ederek Batı`nın müttefiki gibi görünmek artık ne Batı tarafından ne de Rusya ve İran tarafından kabul edilecek bir siyaset değildir. Rusya ve İran Türkiye`nin müttefiki haline gelirse Türkiye Batı`ya giden tüm enerji hatlarını kontrol altına alabilir. Bölgedeki istikrarsızlığın ve savaşların sebebi Batı`nın ihtiyaç duyduğu enerjidir. Türkiye duygusallığı bırakıp ülke menfaati için aklını kullanırsa Rusya`nın ve İran`ın satmak istediği petrol ve doğalgazın ayrıca Hazar petrolün ve doğalgazın boru hatlarını kontrol edebilir. Sonuçta Türkiyesiz bu devletlerden hiç biri Batı dahil, istediğini elde edemez. Bunu gayet iyi bilmekteler. Her taraf bunu Türkiyesiz gerçekleştirmek istiyor. Sebebi ise güçlü Türkiye`den korkmalarıdır. Allah`ın Türkiye`ye bağışladığı bu coğrafya iyi midir, kötü müdür bilmem ama bugün elindeki en büyük silahtır. Bu silahını hükümet isterse lehinde kullanır veya aleyhinde, o hükümetin bileceğidir.