Sınavdan önce soruları dışarıya sızdırılan 2010 KPSS sınavının ‘Genel Yetenek ve Genel Kültür’ bölümünün iptal edilmesini değerlendiren Eğitimci Yahya Oğraş, tüm sınavlarda usulsüzlük yapıldığı ihtimaline karşın araştırılma yapılması gerektiğini söyledi.

KPSS sorularının çalınması ve insanların hak etmedikleri halde bir konumda bulunmalarının doğru olmadığını aktaran Oğraş, “2010 yılı KPSS iptal edildi. Sınavın iptal edilmesine gerekçe, Paralel Devlet Yapılanmasının soruları çalması gösteriliyor. Hak etmeyenlerin bu sınav sonucunda devletin değişik kademelerinde kadro almış olmalarını haksızlık olarak değerlendiriyoruz. Hak edilmeyen sonucun bir şekilde elde edilmesi doğru değildir. Devlet şuanda bu yapı üzerine ciddi anlamda gidiyor ve ben de bir eğitimci olarak destekliyorum.” dedi.

Eskiden sınav sisteminin yazılı ve mülakat şeklinde iki aşamadan oluştuğunu anımsatan Oğraş, “Eski sistemde mülakatta çok ciddi torpiller söz konusu oluyordu. Amiyane bir tabirle ‘dayısı’ olan bir şekilde istediği kurumda istediği görevi alıyordu. 1998 yılında merkezi sistem şeklinde bir sınav sistemi geliştirildi. Bu sistem sözüm ona kopyanın ötesinde ve torpilin önüne geçmek için yapılan bir sınav sistemiydi. Mantık ve işlevsel olarak doğru bir yaklaşımdı. Ancak Paralel Yapı sadece 2010 yılı değil, kurulduğu ilk günden itibaren böyle bir sahtekârlık içerisindeydi. Bu tür hırsızlıkların önüne geçmek için böyle bir sınav sistemi getirildi ama bu sınav sistemi de maalesef örtülü şekilde,  gizli olarak hırsızlık yöntemiyle aynı sistem devam ettirildi.” ifadelerini kullandı.

Oğraş, Hükümetin bu konuda atması gereken adımları ise şöyle sıraladı: “ÖSYM'nin yaptığı bütün sınavlar incelenmelidir. ÖSYM'nin yaptığı sınavlar olsun, KPSS'nin yapıldığı sınavlar olsun tüm yerlerde tekrar devlet kararlı bir şekilde bu işin üzerine gitmelidir. Hükümet bu işi en ince ayrıntısına kadar teknik boyutu, işareti, emaresi ne ise o yoldan hareketle gitmesi lazım. Daha önceki ve sonraki yıllarda aynı şekilde gerek KPSS ve ÖSYM'nin yaptığı sınavlarda ve gerekse de eskiden OKS, SBS, son hali ile TEOG sınavı ile ifade ettiğimiz sınavların üzerine de aynı karalılıkla gidilmelidir. Bakın şu anda askeri liseler kapatıldı. Öğrenciler ortaokuldan itibaren oraya yerleştirildi, demek ki orada da bir kopya, hırsızlık olayı var. Devletin bu liseyi kapatması da en güzel örnektir. Bu aşikâr olan bir durum ve tespittir. Dolayısıyla benzer okullarda yani liseye geçiş sınavları olarak ifade ettiğimiz sınavlarda irdelenmelidir. YGS-LYS diye ifade ettiğimiz sınavların da aynı şekildeki soru işaretlerinin ortadan kaldırılması ve bunun için muamma olarak görülen yılların tekrar dikkate alınmasında fayda vardır.”

2000 yılından sonra dereceye giren öğrencilerin Paralel Yapının dershanelerinden çıktığına dikkat çeken Oğraş, “Bunu sormak lazım, dereceye girenler neden başka bir kurumda değil de ekseriyetle bu yapının dershanesinde çıkıyor? Bu da ayrı bir soru. Dolayısıyla bunun da üzerinde durulması gerekiyor. Yani bir bütün olarak adilane bir şekilde sınav sistemi üzerinde durmak istiyorsak bütün sınavlar ele alınmalı. Bunlar incelendikten sonra zaten her şey ortaya çıkacaktır. Tüm öğrencilerin hakkı bir şekilde gasp ediliyorsa, elbette ki bundan hükümetinde araştırmadığı zaman üzerine vebalinin olduğunu iyice bilmesi gerekiyor. O yüzden biz çalışan öğrencinin hakkının verilmesinden yanayız. Bu yolda gecesini gündüzüne katan gerçekten de ciddi anlamda ailesinin her türlü maddi ve manevi desteğini alan öğrencilerin hakkı, hukuku ne ise verilmesi gerekli olan bir şeydir. Yeniden bu insanları sevindirmek elbette ki hükümetin görevi olsa gerek.” ifadelerini kullandı. (M. Hüseyin Temel, Mehmet Bozdaş- İLKHA)