ADANA- Akdeniz Bölgesi İnsani Hürriyetler ve İnanç Platformu, İzmit ve İstanbul`da İslami STK`lara yönelik yapılan polis göz altılarını kınayan bir açıklama yaptı.
 
Akdeniz Bölgesi İnsani Hürriyetler ve İnanç Platformu adına Platform Sözcüsü Ekrem Ertaş tarafından yapılan açıklamada; İzmit`te faaliyet sürdüren Umut Der ile İstanbul`da faaliyette bulunan Furkan Der`e yönelik yapılan polis baskınlarıyla, göz altıların İslami STK`lara gözdağı vererek sindirme amaçlı olduğu belirtildi.
 
Hani Türkiye Başka Ülkelere Hukuk Devleti Olması Açısından Örnekti?
Her fırsatta sözde insan haklarından söz edildiğine dikkat çekilen açıklamada; "Her fırsatta sözde insan haklarından, demokrasiden ve özgürlüklerden bahsedenlerin; söz konusu Müslümanlar olunca teori ve pratikte ne kadar`da çelişkili olduklarını görmekteyiz. Hani Türkiye başka ülkelere hukuk devleti olması açısından örnekti? Hani Türkiye modeli başka ülkelere örnek olacaktı? Yetkililere sesleniyoruz; Seher vaktinde secde halinde olan Müslümanlara yaptığınız baskınlar mı örnekliğiniz? Neden gözaltına alındığını bile bilmeyen Müslümanlara uyguladığınız zalimane tavırlarınız mıdır örnekliğiniz?`` ifadelerine yer verildi.

Dernek yöneticilerinin suçlarının ne olduğu sorulan açıklamada; "Soruyoruz, bu dernek yönetici, üye ve gönüllüleri; Silahlı bir çatışmaya mı girdiler? Hayır, bir yerlere Molotof mu attılar? Hayır, yolsuzluk mu yaptılar? Hayır, ülkenin çıkarlarını başka devletlere peşkeş mi çektiler?... Hayır, Hayır, Hayır… Peki, bu Müslümanların suçu nedir, neden böyle zulümlere maruz bırakılıyorlar. Olsa olsa; Ya dernekte İslami seminerler verilmiş, ya kahrolsun İsrail denmiş, ya Kuran`ı yakanlar protesto edilmiş, ya kutlu doğum programına katılmış, ya Mavi Marmara şehitlerini anmış, ya da telefonla bir kardeşiyle sıradan bir görüşme yapmış`` denildi.
 
Dernek Faaliyetleri İllegal Gösterilmek İsteniyor?
Açıklamada; 2011 yılında benzeri operasyonlar yapıldığı hatırlatılarak, "Bilindiği gibi; sadece 2011 yılında onlarca İslami STK`lara operasyon yapıldı, yüzlerce kişi gözaltına alındı. Hazırlanan iddianamelere bakıldığında, ya sıradan bir telefon görüşmesi alakasız mecralara çekilmiş, ya resmi dergi, gazete /derneklere abone/üye oluşu çarptırılarak farklı taraflara çekilmiş, ya da sıradan dernek faaliyetleri illegal bir örgütsel çalışmaymış gibi gösterilmiş. Sonuç; gözaltına alınanlar ya karakoldan, ya savcılıktan ya da ilk mahkemede serbest bırakılmış. Dolayısıyla hiçbir suçları olmadığı resmen tescillenmiştir`` ifadeleri kullanıldı.
 
İslami STK`ları Halkın Gözünde Düşüremezsiniz
Aynı filmin sürekli tekrar edildiği belirtilen açıklamada; "Peki neden aynı film tekrar tekrar oynanıyor. Bandı başa sarıp filmi tekrar izlemekteki amacınız ne? İslami hizmetleri sekteye uğratmaksa yanılıyorsunuz, çünkü etki-tepki kanunu gereği hizmetler zirve yapıyor. Amacınız İslami STK`ları halkın gözünde düşürmekse yanılıyorsunuz, halkın teveccühü artıyor çünkü halkımızın fıtratı mazluma meyyaldır. Amacınız Derneğin üye ve gönüllülerinin şevkini kırmaksa yanılıyorsunuz, çünkü yapılan zulüm direnç ve azmi arttırıyor. Dolayısıyla ne yaparsanız İslami STK`ların lehinedir, size tavsiyemiz; Müslümanların kimliği, dini, dili ve kültürü ile barışık olun ve yapılan zulümlerinize son verin` çağrısına yer verildi.
 
Dernek Yöneticileri Derhal Serbest Bırakılmalı
Açıklamada son olarak, İzmit başta olmak üzere İstanbul ve Ankara`da hukuksuz olarak gözaltına alınan İslami STK`ların yetkililerinin, üyelerinin ve gönüllülerinin derhal serbest bırakılması istendi.
 
M. Sait Adiyaman - İLKHA